Ancak mesele insanoğluna gelince kavram daha trajik bir tabloya dönüşüyor. İnsan oğlu; evet gitgide yalnızlaşıyor insan oğlu. Nasıl aileyi bozmak için büyük bir uğraşı varsa küresel şeytanların insanları yalnızlaştırmak, toplumun birlikte hareket etme, sosyalleşme, birim birim topluluklar oluşturma ve bu topluluklara değer atfetmek olgularına da topyekün bir saldırı var. Bu da sonuç itibarı ile dayanışma ve çeşitli ( dini, kültürel, manevi) olgular çatısında toplanabilme kültürünü yok ediyor.
Esasen sonuçları itibarı ile aynı mekanizmaya saldırılıyor. İster bireylerin sosyal hayattan koparılması olsun ister aile kavramının örselenmesi olsun toplumun alt birimlerini zedeleyip sağlıklı toplulukları, milletleri ufalama çabasının adımları atılıyor her gün…
Küçücük çocuklar teknolojik aletlere hapsedilip sokaklarda yaşayabilecekleri sosyalleşmeden, sağlıklı bir çocukluktan ve gelecekteki sağlıklı erişkinliklerinden uzaklaştırılıyor. Nesil yalnız olmayı küçük yaşlarında öğreniyor ve insanın insana tahammülü gün geçtikçe azalıyor. İnsan insana yük olmaya başlıyor.
Çocuklarımız topluluk içerisine girdiğinde iki cümleyi bir araya getirip konuşamaz duruma geldi. Alış verişin bile sanal dünya sarmalına sıkıştırılmaya çalışıldığı yeni dünya düzeni insanları duvarların arasına sabitliyor. Sosyal medya platformlarında edinilen sanal arkadaşlıklar gerçek dünyada birbirine karşı sorumluluklar taşıyan arkadaşlıklardan çok daha sorunsuz ve kolay geliyor pek çok insana. Özetle milyonlara ulaşabilme potansiyeline kavuşan insan gittikçe kimsesizleşiyor.
Yani yalnızlık insana mahsus oluyor son demde. Gördünüz mü Allah’a atfettiğimiz yalnızlık çağın insanın biricik arkadaşı oluyor şimdilerde. Verimli kullanıldığında üretim gücünü indikleyen yada düşünsel ve manevi tekamülü sağlayan yalnızlık çağın insanında sosyal yetersizlik oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü şahıslar yalnızlıklarını kitaplara yada üretime değil sosyal medya platformlarına teslim ediyorlar.
Bu gelecek nesil için hem bireysel anlamda hem toplum bazında endişe verici. Egoların körüklendiği, sorumluluğun ve toplum bilincinin köreldiği, ben merkezli, kendisinden başka kimseyi düşünmeyen bireyleri dağıtmak kolay , toparlamak ise çok zor. Çünkü insanlar birbiri ile göz teması kuramayacak, birbirinin acısını, sevincini, özlemini, öfkesini, sevgisini hissedemeyecek duruma geliyor.
Aileler, okullar ve en başta devlet teyakkuza geçmeli!