Okuma süresi: 2 dakika
Her yıl 24 Kasım geldiğinde eğitim denince akla yalnızca okullar, sınıflar ve kitaplar gelmez. O duvarların ardında, geleceği ilmek ilmek ören birer gönül işçisi vardır: Öğretmenler…
Ve benim için bu gün, sadece takvimde bir tarih değil; iki kızımın yürüdüğü kutsal yolu hatırladığım özel bir duraktır.
Biri öğrencilerini hayata hazırlayan genç bir öğretmen…
Diğeri, umutla ve heyecanla öğretmenlik mesleğine adım atmak için gün sayan bir aday…
İkisinin de gözünde aynı ışık var: Bir çocuğun kalbine dokunmanın gücüne inanmışlığın ışığı…
Öğretmenlik, sadece bilgi aktarma değil; vicdan, karakter ve merhameti geleceğe taşıma sanatıdır. Bir öğrencinin sesindeki titremeyi anlamak, bir çocuğun düşüne omuz olmak, umut veremediğin gün bile gülümsemeye devam edebilmek… Bu meslek, gönlünü koymadan yapılamayacak kadar derin bir emek ister.
“Öğretmenlik, eğitime adanmış hayatların sessiz kahramanlık hikâyesidir.”
Ben, bir anne olarak kızlarımın bu yolculuğunda taşıdıkları sorumluluğu gördükçe gurur duymaktan kendimi alamıyorum. Onların sınıflarda yeşeren umudun bir parçası olduklarını bilmek, içimde tarif edilmez bir huzur bırakıyor.
Bugün, sadece kızlarımın değil, tüm öğretmenlerin günü…
Bir çocuğun dünyasını değiştiren, yeri geldiğinde bir anne, bir baba, bir arkadaş olan tüm güzel yüreklerin günü…
Sözüm, görevini onurla yapan öğretmen kızım ile geleceğin nesillerine ışık olmaya hazırlanan öğretmen adayı kızıma…
İyi ki varsınız.
İyi ki bu ülkenin geleceğine sevgiyle, emekle, sabırla dokunan yollardasınız.
Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Geleceğin mimarlarına sonsuz saygıyla…
Siz de bir öğretmen olarak veya bir öğretmene gönül borcu taşıyan biri olarak düşüncelerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın.
Kategori: Aile – Eğitim – Toplumsal Değerler