Sevgili dostlar, kıymetli okurlarım…
Yine sizlerle birlikte olmanın huzuru içindeyim. Her buluşmamızda ya bir meseleye ışık tutuyoruz, ya da hayatımızı kolaylaştıracak bilgilere birlikte dokunuyoruz. Bugünkü konumuz ise gerçekten çok önemli… Hatta abartmıyorum, hayatî!
Malumunuz, uzmanların da uyardığı gibi, bu yaz mevsimi son 60 yılın en sıcak dönemlerinden biri olacak. 40 günlük "kedi günü" etkisiyle sıcaklıklar bazı bölgelerde 45°C'nin üzerine çıkabilir. Bu sadece bir yaz haberi değil; sağlığımızı tehdit eden ciddi bir tehlike…
Bu yazımda özellikle çocuklarımızı, yaşlılarımızı ve dışarıda ekmeğini kazanmak için ter döken kıymetli emekçilerimizi ilgilendiren çok önemli noktalara değinmek istiyorum. Okuyunca “İyi ki böyle bir yazı okumuşum” diyeceğinizden eminim. Hazırsanız, gelin birlikte göz atalım...
Bebekler ve küçük çocuklar: Terleme mekanizması gelişmediği için vücut ısısını ayarlamakta zorlanırlar.
65 yaş üzeri bireyler: Damar yapısı ve kalp direnci sıcaklara karşı daha zayıftır.
Kronik hastalığı olanlar (şeker, tansiyon, kalp vb.): Ani ısı değişikliklerine karşı dirençsizdirler.
Açık alanda çalışanlar: İnşaat işçileri, kuryeler, pazarcılar, güvenlik görevlileri… Güneşle birebir temastadırlar.
Oda sıcaklığında su için, buzlu sudan kaçının.
Soğuk su, özellikle dışarıdan geldiğinizde damarları aniden büzüştürür. Uzmanlar, bu durumun beyin kanamasına ve felce yol açabileceğini belirtiyor. İçtiğiniz su ılık ya da en fazla serin olmalı.
Dışarıdan gelir gelmez duş almayın!
Vücut hâlâ sıcakken bir anda soğuk suya girmek, kan basıncında ani düşüşe neden olabilir. Eve geldikten sonra en az 30 dakika dinlenin, sonra ılık bir duş alın.
Bol ama sık aralıklarla su için.
Bir kerede çok su içmek yerine, gün boyunca azar azar tüketmek hem vücudu serinletir hem de susuzluk riskini azaltır.
Açık renkli ve bol giysiler tercih edin.
Koyu renkli kıyafetler güneşi çeker. Pamuklu, ince ve hava alan giysiler giyin.
Gölgelik alanları tercih edin, doğrudan güneşte kalmayın.
Özellikle 11.00 – 16.00 arası mecbur kalmadıkça dışarı çıkmayın.
Yaşlılarımızı ve çocuklarımızı araçta asla bırakmayın.
Araç içi sıcaklık, dışarının 2-3 katı daha fazla olabilir. Bu birkaç dakikalık ihmal, telafisi olmayan sonuçlara yol açabilir.
Her 30 dakikada bir gölgeye geçin ve dinlenin.
Şapka ve güneş gözlüğü kullanın.
Mümkünse çalışmaya sabah erken ya da akşam serin saatlerde başlayın.
Elektrolit dengesini sağlamak için ayran, kefir gibi fermente içecekleri tüketin.
Aşağıdaki belirtiler “güneş çarpması”nın habercisi olabilir:
Aşırı baş ağrısı
Baş dönmesi
Kusma hissi
Ciltte yanma veya kırmızılık
Kaslarda ani kramplar
Bilinç bulanıklığı
Bu durumda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Yaz ayları, hem bereketin hem de dikkatli olmazsak felaketin habercisi olabilir. Bu mevsimi sağlıklı ve huzurlu geçirebilmek için küçük ama etkili önlemler almalı, çevremizi de bilinçlendirmeliyiz.
Sevgili dostlar, bir insanın bile hayatına dokunabilirsek ne mutlu bize… Bugün sıcaklardan konuştuk. Yarın başka bir meselede yine buluşmak ümidiyle…
Sağlıkla, serinlikle ve bilinçle kalın…
