Bir kitap okumuştum "TÜRKİSTAN'DAN ANADOLU’YA, ANADOLU MUCİZESİ" diye...
Şimdi Uluğ Türkistan'ın ocağı Kazakistan Türkistan Şehrindeyim.
Hocamız Ahmed YESEVÎ Atamızın Otağı'na geldim.
Düşünün taaa Macaristan'a medeniyet, merhamet, muhàriplik, adalet ve GÜL götüren GÜL BABA'nın yetiştiği ocaktayım.
Bu ocak asıl adı ile YESİ Şehridir.
“Ahmed Yesevî Ocağı, iman, töre ve Türk cihan hakimiyeti mefkûresini güncelleyerek nesillerin ruhuna yükledi.”
Bu ocağı tanıyınız.
Bu ocakta piştik. Maya burasıdır.
Bu ocak, imân, töre ve Millî Terbiyemizi pekiştirdi. Bu ocakta MATEMATİK FARZDIR dediler. Bu ocakta töremizi pişirdiler. Bu ocakta Müslüman Türk'e şuur ve TÜRK CİHAN HAKİMİYETİ MEFKÛRESİ'ni güncelleyip yeniden yüklediler. Güncellendik.
Rabb’imizin fıtratımızda yüklediği ezelî misyon bu ocakta Muhammedî vizyonla güncellendi.
Bu günkü varlık mücàdelemizin mihenginde buradaki temel vardır.
Türk, Kürt, Kafkasyalı, Balkanlı, hatta Kuzey Afrikalı, Hindistanlı...
Neresinde Müslüman varsa ve eğer Türk'ün eli değdiyse... Bilin ki bu ocağın derin idràki değdi.
Bu duygularla size Uluğ Türkistan'ın merkezi Türkistan Şehrindeki Hocamız Ahmed YESEVÎ Ocağı'ndan selam ve hürmetlerimi arz ediyorum.
Sizce Ahmed Yesevî Ocağı’nın günümüz Türk-İslam dünyasına en büyük katkısı nedir? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.