Hakaretler...
Aşağılamalar...
Küçuksemek...
Hor görmek.
Hulâsa bu milleti kendileri gibi görmeyen bir zihniyetin yıllardır aynı jargonlar ile içlerindeki kin, nefret ve öfkeyi son dönemde fütursuzca, utanmadan, sıkılmadan üzülerek görüyor duyuyor kısaca hepimiz şahit oluyoruz.
Bunun en son örneğini sanatçı bir hanımefendiden tüm Türkiye üzülerek işittik.
Ne hikmetse yıllardır bu milletin 600 yıllık tarihine, milli ve manevi değerlerine fütursuzca saldırmak hep yapanın yanına kâr kaldı.
Peki, böyle mi olacak, olmalı?
Elbette olmamalı.
Adına Türkiye dediğimiz bu topraklarda her kim olursa olsun; dini, dili, ırkı, etnik kökeni, inancını yerine getirildiği özgür ve demokrat bir şekilde yaşamayı ve yaşayanlara da saygı duymayı bilmeli, bilmiyorsa da bilenlerden öğrenmeli.
Milletin dinine, değerlerine küfretmek, küfredenlere prim vermek cezasız kalmamalı...
Herkes haddini bilecek...
Yerini bilecek,
Konuştuklarının nereye ve kimlere yönelik olduğunu bilmeli artık.
Sıradanlaştın Cüneyt efendi! Şimdi git o sanatçı müsveddesinin elini mi öpersin, ayağını mi öpersin, başına taç mı yaparsın, ne yaparsan yap.
Halka hizmet etmek için o koltuklara oturanların halka saygısı olacak, eğilecekse de halkının önünde eğilecek, el öpecekse şehit analarının elleri öpülecek.
Teşekkürler sayın Cumhurbaşkanım...
Artık milletin değerlerine,
Milli ve manevi değerlerimize, kim yada kimlerden nasıl ve ne şekilde gelirse gelsin aynı hassasiyeti görmek istiyoruz.
