Kıymetli Okuyucularım, hayatın en büyük gerçeklerinden biri belki de şu sözde saklı: “Ne ekersen onu biçersin.” Bu söz, yalnızca bir atasözü olmanın ötesinde, hayatın doğal döngüsünü anlatan bir öğüt gibi. Tohumlarımız, yani davranışlarımız, sözlerimiz ve niyetlerimiz, bir gün mutlaka karşımıza çıkacak mahsuller olarak geri döner. Peki, bu gerçeği ne kadar içselleştiriyoruz? Ya da daha da önemlisi, ektiğimiz tohumların ne kadar farkındayız?
Hayat, bir tarla gibidir. Her birimiz, bu tarlaya tohumlar ekeriz. Kimimiz sevgi, anlayış ve fedakarlık gibi güzel tohumlar ekerken, kimimiz öfke, kibir ve bencillik gibi zehirli tohumlar eker. Ancak unutmamalıyız ki, hangi tohumu ekersek, onun meyvesini yiyeceğiz. Bu, hayatın değişmeyen bir yasasıdır. Bugün ektiğimiz her tohum, yarın karşımıza çıkacak ve bizi ya mutlu edecek ya da pişmanlıkla baş başa bırakacak.
Anlayış Bekliyorsak, Anlayışlı Olmalıyız
Değerli Okuyucularım, hepimiz başkalarından anlayış bekleriz. Zor zamanlarımızda bizi dinlemelerini, hatalarımızı görmezden gelmelerini, bize karşı hoşgörülü olmalarını isteriz. Peki, biz aynı anlayışı başkalarına gösteriyor muyuz? Kendimizi kontrol etmeyi, önyargılarımızı bir kenara bırakmayı ne kadar deniyoruz? Maalesef, çoğu zaman başkalarının kusurlarını araştırıp onları yargılamakla meşgulüz. Oysa yargılamamız gereken ilk kişi kendimiz olmalı. Hazreti Ali’nin dediği gibi, “Can yakan kişi, canının yanacağı günü beklesin.” Başkalarına zarar veren her davranış, bir gün mutlaka bize geri döner. Bu, hayatın adaletidir.
Fedakarlık, insan olmanın en güzel özelliklerinden biridir. Ancak fedakarlık yapmadan, karşımızdakinden fedakarlık beklemek ne kadar doğru? Sevgili Okuyucularım, bu bir çelişkidir. Eğer birinden fedakarlık bekliyorsak, önce biz fedakarlık yapmalıyız. Çünkü hayat, bir ayna gibidir. Nasıl davranırsak, öyle yansır bize. Kötülük eken birinin tarlasında iyilik yeşermesi beklenmez. Bu yüzden, ektiğimiz her tohumun farkında olmalı ve ona göre davranmalıyız.
Nezaket ve İyilik: İnsan Olmanın Özü
Bizi hayvanlardan ayıran en büyük özellikler, nezaket, iyilik, anlayış ve fedakarlıktır. Bu vasıflar, insan olmanın temelidir. Eğer bir insanda bu özellikler yoksa, diğer canlılardan farkımız ne olur? Değerli, Kıymetli Okuyucularım, hayatın anlamı, bu değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Güzel gören, güzel düşünür; güzel düşünen ise hayatından lezzet alır. Bu söz, bize rehber olmalı. Hayata olumlu bakmak, iyiliği yaymak ve insanlara karşı nazik olmak, bizi mutlu edecek en büyük hasadın tohumlarıdır.
Kimse kimseyi değiştiremez, ama kendimizi değiştirdiğimizde etrafımız da değişir. Bu, hayatın en büyük sırlarından biridir. Eğer dünyanın bize daha iyi davranmasını istiyorsak, önce biz dünyaya daha iyi davranmalıyız. Kendimizi değiştirmek, ektiğimiz tohumları gözden geçirmekle başlar. Niyetlerimizi, davranışlarımızı ve sözlerimizi kontrol etmek, bizi daha iyi bir insan yapacak ve hayatımızı güzelleştirecektir.
Son Söz: Ektiğimiz Tohumlara Dikkat Edelim
Sevgili Okuyucum, bu yazıyı okurken belki de kendi hayatına dair bir şeyler buldun. Umarım bu satırlar, senin için bir düşünme vesilesi olmuştur. Hayat, ektiğimiz tohumların bir yansımasıdır. Bugün ektiğimiz her tohum, yarın karşımıza çıkacak. Bu yüzden, ektiğimiz tohumlara dikkat edelim. Sevgi, anlayış, fedakarlık ve nezaket tohumları ekelim ki, hayatımız güzelliklerle dolsun.
Haftaya tekrar buluşmak üzere, sevgiyle ve iyilikle kal. Unutma, hayat sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de öyle davran. Çünkü ne ekersen, onu biçersin.
