• BIST 100

    10970,11%0,47
  • DOLAR

    42,52% 0,06
  • EURO

    49,59% 0,02
  • GRAM ALTIN

    5775,26% 0,40
  • Ç. ALTIN

    9314,94% 0,16

AYDIN BENLI


Şehit Cenazelerinde Edep ve Saygı Neden Şarttır?

Şehit cenazelerinde unutulan edep, vakar ve hürmet duygusunu ele alan bu makale; sosyal medya uğruna saygının yok edildiği anlara ayna tutuyor, milli-manevi değerleri yeniden hatırlatıyor.


Okuma süresi: 4–5 dakika

Kıymetli dostlar…
Ölüm, insanoğlunun en hakikatli aynasıdır. Ayrılık acıdır, hele ki bu ayrılık vatan için, millet için, bayrak için, Allah için olursa… O zaman sadece bir ailenin değil, koskoca 85 milyonun yüreğine kor düşer. Bir şehit cenazesi, bir toprağın üzerinde yükselen devletin en ağır imtihanıdır aslında.
Eskiden…
Mahallede bir cenaze olduğunda sokak kendi kendine susardı. Televizyonlar açılmaz, yüksek sesle müzik dinlenmez, düğünler ertelenirdi. İnsanlar yasın ağırlığını bilir, acının saygısını taşırdı. Herkes kendi evini değil komşusunun yüreğini düşünürdü. “Ayıp olur” derdi, “gün değil” derdi, “acı var” derdi.
Bugün ise…
Bazı makam sahiplerinin, bazı siyasetçilerin şehit tabutunun önünde sosyal medya uğruna fotoğraf çekme telaşı, ağız dolusu kahkahalarla espri yapması insanın içini sızlatıyor. Acılı ailenin gözleri yaşlı, yüreği yanık… “Vatan sağ olsun” derken bile nefesi titriyor. Fakat o yanmış yüreğin tam karşısında telefon flaşları patlıyor, pozlar veriliyor, edep unutuluyor.
“Başkasının cenazesinde pişen helva tatlı olurmuş” der eskiler. Ne acı ki bu söz bugünleri anlatıyor. Edep her makamdan, her unvandan, her siyasetten üstündür.
Edep, insanın alnındaki ışıktır. Edep yoksa, makamın da anlamı yoktur.
Bugün şehitlerimizin ardından yükselmesi gereken şey sosyal medya paylaşımları değil, baş eğmiş bir hürmet, iki damla gözyaşı ve sessizce edilen bir duadır. Çünkü şehit cenazesi, fotoğraf alanı değil, bir devletin hürriyetinin bedelinin ödendiği yerdir.
“Şehit cenazesi bir fotoğraf köşesi değil; bir milletin edep, vakar ve hürmet imtihanıdır.”

Şunun altını kalın kalın çizmek lazım, milli ve manevî değerler öğretilemezse, makam sahibi olmak insanı adam yapmaz.
Bu yüzden ilkokuldan üniversiteye kadar “Milli ve Manevi Değerler” eğitimi verilmelidir. Çocuklarımıza yasın ağırlığı, cenaze adabı, saygı, vakar, devlet geleneği öğretilmelidir. Yoksa yarın tabutun önünde kahkaha atanlara, şehit ailelerinin gözlerinin içine baka baka poz çekenlere daha çok rastlarız.
Oysa…
Bizim kültürümüzde cenaze sessizliktir. Cenaze edep demektir. Cenaze bir milletin omuz omuza durduğu en ağır andır. O makamı taşıyamıyorsanız, o makamda durmayın. O makamı işgal etmeyin.
Unutmayın ki O koltuklarda oturun diye değil, siz adam olasınız diye o kahramanlar şehit oluyorlar. Bu durum Japonya’da olsa bırakın bürokratın istifasını, adam onuru için harakiri yapardı. Biz harakiri istemiyoruz. Biz sadece edep istiyoruz. Şehidin tabutu önünde kahkaha atmayın istiyoruz. Hürmete, vakara, suskunluğa saygı duyun istiyoruz.
“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”  
“Gezdim Halep ile Şam’ı Eyledim ilim talep, meğer ilim bir hiçmiş İllâ edep, illâ edep; Girdim ilim meclisine, Eyledim kıldım talep, Dediler ilim geride, İlla edep illa edep." Y. Emre.
Allah’a ısmarladık… Hoşça kalın. 

Sizce şehit cenazelerinde unutulan edep nasıl yeniden kazanılabilir? Görüşlerinizi paylaşın.

Kategori: Aile - Toplum & Milli Değerler
 

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.