Turkiye farklı bir seçim sonuçları ile karşılaştı.Yerel seçim sonuçları sadece yerelde görev yapacak başkanları belirlemiyor aslında sonuçlar üzerinde yazılacak ve konuşulacak çok konular var. Dilimizin döndüğü ve 33 yıllık saha tecrübesi ile şeffaf ve doğruları yazmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim kimseye ne bir diyet ne de borcumuz var.
Biz bildiğimiz ve gördüğümüz doğruları yazılımda kim rahatsız olursa da olsun.Bu değil ki yazdıklarımızın hepsi doğru çıkar,bizde insanız, hata ve yanlış yapmaya müsait varlıklarız. Hatalarımız ve yanlışlarımız olursa lütfen bizi de uyarınız ki aynı pozisyonlara düşmeyelim. Seçimlerin her zaman kazananı ve kaybedeni vardır.Secim sonuçları üzerinde kavgalar ve fırtınalar koparmak yerine kazananlar ve kaybedenler artılarını ve eksilerini duygu ve hislerle değil, ortak akılla istişare etmeli ve mutlak doğrulara varmaya çalışmalılar. 22 yıldırlı iktidar da olan Ak Parti büyükşehirler olmak üzere ilk defa ikinci parti konumuna düştü. Ak Parti'de ciddi oy kayıpları yaşandı. Milletin iradesi her şeyin önündedir. Kimse bunu yok sayamaz. Öncelikle Ak Parti'nin oyları neden düştü? Sebeblerini doğru bir şekilde irdelemek gerekirse ortaya çıkan sonuçları kesinlikle göz ardı etmemek,hatta buna sebep olanlardan hesap sorulmalı,fatura kesilmelidir.
Yoksa bu süreç daha da hızlanacak ve Ak Parti buz gibi erir, yok olur ve gideceğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat dile getirilmesi manidar olmuştur. Aslında başkan Erdoğan yapmış olduğu geleneksel balkon konuşmasında bunları çok net bir şekilde açıklamışti.Anadolu'da bir söz vardır " yiğidi öldür,hakkını yeme" sözü tam da yazacağım konu ile çok ilgili. Ak Parti'nin kurucusu,banisi, anlamı, önemi ve artısı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Adeta onunla müsemma olmuş ve değer bulmuştur. Erdoğan hayatta kaldığı sürece onun yerine ve mirasına kimse göz dikemez,çalmaya ,çarpmaya kalkışamaz.Kalkışanlar da tarihin çöp tenekesinde kendilerini buldular zaten. Hele biri var ki utanmadan sıkılmadan arlanmadan boyundan büyük işlere kalkışınca sözde profesör olan bu bay başbakan ne demişti ekranlarda " eğer bir gün ihanet edersem,ayrılırsam yüzüme tükürün" demişti. Sahi bu asrın hırsızı olan malum şahsın yüzüne tüküren oldu mu? Yine bir söz var " kraldan çok kral geçinenler " Ak Parti'yi yakan en büyük nedenlerden biri de bu. Yok külliye de adamlarımız var,bey efendi ile birlikteyiz her daim, yakını yakınım benim adamım benden başkası bu işi çözemez gibi safsatalardan bıktık,usandik ve gına geldik artık. Bu yalancı duzenbazlara soyleyecek en hafif söz " Çüş, çüş, çüş olsun, hadi oradan siyaset cambazları sizi... Bazı kibir abidesi güruhlar da kendi heykellerini yapacak kadar firavunlaştılar .
Devlet kurumları,belediyeler gibi kuruluşlar adeta çiftliğe döndü. Ruşvet, talan, hırsızlık zirve yaptı. Bunu yapan vampirler adeta reyisin adını, gölgesini ve mirasını kullandılar. Koca dünya lideri nelerle savaşıyor, boğuşuyor, gecesini gündüzüne katıyor ve sağlığından oluyor ama avanesi görünen adeta kan emici vampir misali çalmaktan,carpmaktan ve firildakliktan bikmayan bu güruhlar işlerini tıkır tıkır görmeye devam ediyorlar. 22 yıldırlı bu partinin kanını emenlerden, tepeden bakanlardan,servetine servet katanlardan, pisliğe bulaşmış olanlardan,kendisini,ailesini ve yandaşlarını servetlere boganlardan, ahlaksızlığa bulaşmış olanlardan, arsızdan, hırsızdan ama tüm habis ruhlulardan kurtulmadigi sürece gelecekten, başarıdan ve iktidar olmaktan bahsetmek akıl tutulmasından başka bir şey olamaz.
Kendi siyasi istikbali için partiden küsenlerin,darilanların,emek verenlerin, gençlerin ve bu partiye,lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'a gönül verenleri kazanamadığı müddetçe gidişat hiç te iyi olmayacaktır. Özellikle Ak Parti'nin ağır topları, bakanların,bakan yardımcılarının,her dönem abone vekil olanların olduğu illerde ki başarısızlık masaya yatırılarak nedenlerine göre bu beylerden hesabı sorulmalı. Halkla kopuk olanlar, telefonlara çıkmayanlar, adeta seçim sürecinde gerginlikler çıkaranlar, akçeli işler ve menfaatler peşinde koşan eski ve yenilerden hesap sorulmalıdır. Aday gösterilmediği için küsenlerin, kaçanların,gizliden gizliye aleyhte çalışanların, fitne fücur işlerinde mahir olanlardan hesap sorulmalıdır. Başarısızlığın bedeli sorulmazsa başarıdan asla söz edilemez.
Haksızlığa uğrayanların hakları teslim edilmezse başarıdan söz edilmez. Bu Parti hak, hukuk ve Ahlak prensipleri üzerinde kuruldu.Tekrar fabrika ayarlarına dönmediği sürece başarıdan söz edilmez... Hesap vakti önce genel merkezde olanlardan,kendi seçim bölgelerinde başarısız olanlardan başlayarak,il,ilçe ve beldelere kadar hesabı sorulmazsa başarıdan söz edilmez.. Ekonomik sıkıntılara ve krizlere neden olanlar,milletin cebine el atanlardan hesap sorulmazsa başarıdan söz edilmez... Emekliyi her şeyden mahrum bırakanlardan,milleti fakirlestirenlerden hesap sorulmadığı zaman başarıdan söz edilmez.
Çarşıdan,pazardan,marketlerden hesap sorulmadığı zaman başarıdan söz edilmez.. Peki kim bunun hesabını soracak derseniz tabi ki bu sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu onun en tabi hakkıdır. Eminim ki başarısızlığın ilk muhasebesini de kendisi yapacaktır. Millet şimdilik topu taca attı.Bu değildir ki Ak Parti çöker, biter. Bunlari tekrar canlandırır, fabrika ayarlarına döner ve başarır. Bunu yapacak irade ve imkan hala bulunmaktadir. Değişimden, dönüşümden korkmadan partiyi dinazorlardan kurtarmak gerekiyor. On yargılardan uzak, geleceği inşa etmek için Ak Parti bunları yapmak zorundadır. Bu parti fildişi kulelerinde, menfaatci ve çıkar gruplarının mekanlarında kurulmadı.Milletin gönlünde kuruldu, hamurunda sevgi var, iman var, ahlak var... Vakit hesap vakti, değişim ve dönüşüm vakti... Kalın sağlıcakla.
Kaynak Linki = https://www.malatyadan.com/makale/secim-analizi-4-846
