• BIST 100

    10970,11%0,47
  • DOLAR

    42,52% 0,06
  • EURO

    49,59% 0,02
  • GRAM ALTIN

    5775,26% 0,40
  • Ç. ALTIN

    9314,94% 0,16

HALIL MERT / Strateji ve Yönetim Uzmani, Emekli Yarbay


Halil Mert: İngiliz Oyunları ve İçeridekiler

Emekli Yarbay Halil Mert, Türk dünyasına yönelik tarihsel ve güncel İngiliz-ABD oyunlarını sert sözlerle eleştirerek “Türk milleti yeniden uyanmalıdır” çağrısı yaptı.


İngiliz Gevuru Kuvay-ı Milliye Hareketi’ne ve Mustafa Kemâl’e düşmandır.
İngiliz Muhipleri de bunca İngiliz-ABD katliam ve düşmanlığına rağmen faaldir.

Tamamını açıklamaları ile buradan izleyebilirsiniz:
https://youtu.be/KiTZW9XthI4

Ülkede yersiz ve aptal bir kaba tarafgirlik var.
İçeriği yok, muhtevası boş. Taraflar el birliği ile devlet duygumuz başta olmak üzere tüm değerlerimizi törpüleyip zayıflatıyor.

Bir yan, İslâmcılık başta olmak üzere, Osmanlıcıyım, Abdülhamitçiyim, Muhafazakârım, Halifeciyim diyor kabaca.
Diğer grup Cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm, Lâikim, Batıcıyım diyor kabaca…

Bu kaba ayrışma düşününce ne kadar tabansız ve aptalca değil mi?
Lütfen düşünün…

Sorun şu!
İnsanlar ideoloji hapishanesine atılmış.
Duvarları örülü, ışıksız, zifirî mekânlar olmuş ideoloji hapishaneleri.
Akıl yok, bilim yok. Gerçek manada tarih yok, coğrafya yok, medeniyet tarifi yok…

Gerçek ne?
1’inci Dünya Savaşı devam ediyor.
İngiliz Muhipler Cemiyeti devam ediyor.
ABD ve İngiliz Mandası talebi devam ediyor.
Masonlar devam ediyor, gerçek manada Kuvay-ı Milliye’ciler devam ediyor.

Son 300 yıl, Haçlı Batı’nın gerçek düşmanı Müslüman Türk’ü en büyük düşman taassup ile yani ham yobaz, kaba softa eliyle içeriden zayıflamaya, dışarıdan köleci Avrupa ülkelerinin Ruslarla da birliği ile sürekli toprak kaybediyordu.

Ekonomi bitmiş, Duyun-u Umumiye ile tüm ticaret ve malına çökmüşlerdi.
1’inci Dünya Savaşı ile tüm varlığını kaybeden Müslüman Türk, Misâk-ı Millî ile yemin etmiş, devlet ve çekirdek olacak vatan parçasını koruyup kurtarmaya karar vermişlerdi.

İngiliz Gevuru, ülkenin başkenti İstanbul’u dahi işgâl etmişlerdi.
“Hasta Adam”ı öldürmeyi, Avrupa ve Anadolu’dan Türk’ü atmaya kararlıydılar.

Türk Milleti Anadolu’ya hapsedilmiş, Sevr Anlaşması ile Anadolu dahi işgâle başlanmıştı.
İngiliz, Fransız, Rus ve ABD Gevurları; Arap, Ermeni, Rum ve Balkan halklarını ayaklandırıyor, birer birer kukla devletler kuruyordu topraklarımızda.

Devlet kurtulmalıydı…
Ankara’ya geçen general ve milletvekilleri TBMM’ni kurdular.
İngiliz Gevuru, Yunan Ordusu’nu eğit-donat yapıp Sakarya boyuna kadar Anadolu’da işgâl ve katliam yaptırdılar.

Çok açık: İngiliz Gevuru, Kuvay-ı Milliye Hareketi’ne ve Mustafa Kemâl’e düşmandır.
Osmanlı İmparatoru, Anadolu Harekâtı’na düşman gibi görünmekle birlikte vefât edene kadar — yani sürgünde dahi — Anadolu Harekâtı’na karşı, bu harekâtın öncülerine karşı en küçük kötü söz söylemedi.
“Benim Paşalarıma karşı kötü söz söyletmem.” dedi hep, son padişah sürgünde Sultan Vahdettin Han.

Ya bugün…
Bugün İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin kurucularına, İngiliz mandacılarına mazlum diyenler, Kuvay-ı Milliye’cileri İngilizcilikle itham ediyor.

Son 200 yılda İngilizler en çok İslâm dinini tahrip edip sulandırdı.
Elbette mezhepçiliği, tarikatçılığı pompaladı.

Siyaseti ABD ile birlikte İngiltere kontrol etti.
Aslında siyasetin tüm kesimleri hem birbirini İngiltere’ye gitmekle itham etmelerine rağmen hem de önce İngiltere sonra ABD’ye gitmeye devam ettiler.

Kaymakamlar tüm iktidarlarda önce İngiltere’ye gönderilmeye devam edildiler.

Osmanlı’dan kopan topraklar dâhil, Türkiye dâhil, Afganistan, Hindistan ve diğer İslâm ülkelerinde birçok din adamı İngiliz ajanı yakalanmasına rağmen; meşhur bir hoca, namlı müşrik İngiliz Kraliyeti hediyesi kol düğmeleriyle televizyonlarda boy göstermesine rağmen bu kesim, Kuvay-ı Milliyeci kadroların İngilizci olduğuna necip milletimizi inandırdı.

Düşünün…
Osmanlı, Babür ve Kaçar Türk Devletleri’ni yıkan İngiliz Gevuru, tıpkı Azrail misali kimse tarafından anılmıyor.

Düşünün…
Şeyh namlı bir Kıbrıslı, İslâm dünyasında dolaşıp Kraliyet Ailesi’nin Peygamberimiz (SAV)’in soyundan geldiğini, prenslerin sünnetli doğduğunu anlatabiliyor.

Sözde Yakın Türk Tarihi anlatan bir adam 12 Eylül sürecinde İngiltere’ye kaçıyor, çifte pasaportlu ve vatandaş sadece bu çatlak ve hain şeyhin elini öpmekle övünüyor.

Bu her şeyin aslında alenî olduğu konuyu işlemeye devam edeceğim.
İngiliz Gevuru’nun aklı ve oyunları bozulmadan bırakın Türkiye’de, medeniyet coğrafyamızda kan ve gözyaşı devam eder.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.