NERİMAN PINARBAŞ
İnsan diyorum, kendine dönüpte hiç soruyormu..
"Benim bu dünyaya geliş amacım nedir.?
Beni buraya gönderen ne için göndermiş olabilir.?
Buraya gönderirken benden ne istedi, ne bekliyor.?
İstediği ne ise, kendisi için mi, yoksa benim için mi istedi.?
-Her gelişin bir dönüşü vardır..!
Ama nereye.?
İşte orası önemli..!
Zira gelirken yol tek idi.
Giderken ikileşti..!
Doğru yolu bulmak önemli..
-Teşbihte hata olmasın,
-Diyelim ki, çocuksunuz..
Anne yada babanız sizi bir yere gönderdi..
Birşeyler istedi..
"Evladım gelirken dikkatli ol..
Yolu kaybetme.
Doğru yoldan gel.
Bilmediğin yollara sapma ,
sonra kaybolursun." diye sizi ikaz etti.
Sizi düşündüğü içinmi yoksa kendini düşündüğü için mi.?.
-İşte insan başta söylediğimiz gibi Kendine sorduğunda, benim buraya geliş amacım ne.?
Beni buraya kim gönderdi ne istiyor.?
Benden birşeyler istiyorsa kimin için istiyor.?
bunların cevabını bulmak ve idrâk etmek zorunda.!
-Çünkü gideceği yerde de buna benzer sorular soracak gönderen zât..
Yani,
Rabbimiz Allah (cc).
-İnsan,
Rabbini bilip O'nun verdiği ömür sermayesi ile ahiret ticareti yapıp,
dünyada Allah'ın(cc) Esmâlarına ayna olmaya ve Rabbinin rızasını kazanmak üzere dünyaya gönderilmiştir..
-İnsanın esas vazifesi sadece Rabbine kulluktur..
-Rabbini bilen kendini bilir düsturunca hareket etmektir..
Yoksa dünyanın zevklerine dalıp, Rabbini unutup hayvan gibi düşüncesiz yaşamak için dünyaya gelmemiştir.
Rabbimiz insanı, 'Eşref-i Mahlûkât' olarak yaratmıştır.
Ve kendi katında insanın değeri çok yüksektir..
Öyleki insan, yaptıkları ile melekleri bile geride bırakıp Âlâı illiyyîn'e çıktığı gibi, yaptıklarıyla da aşağıların en aşağısı olan 'Esfel-î Sâfilîn' e iner.
Bir şey ne kadar kaliteli ise, bozulmuşu da o kadar kötü olur.
Yaratılanlar içinde en kaliteli varlık İNSAN'dır..
İnsan bozuldumu, hayvandan daha aşağı olur..!
Bozulan insandan, hayvanlar dahil bütün yaratılmış mahlûkât utanır..
Risale-i Nurda bu mesele çok güzel anlatılır..
"Malumdur ki, âlâ bir şey bozulsa, edna bir şeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur.
Mesela, nasıl ki süt ve yoğurt bozulsalar yine yenilebilir.
Yağ bozulsa yenilmez, bazen zehir gibi olur.
Öyle de mahlukatın en mükerremi, belki en âlâsı olan insan,
eğer bozulsa, bozuk hayvandan daha ziyade bozuk olur.
(Lem'alar, On Üçüncü Lem'a Onuncu İşaret.)
Rabbim bizleri ne için yarattı ise onun için yaşatsın.
İstikametten ayırmasın.
Dünyaya dalıpta kendisini ve ahireti unutmamıza izin vermesin..
Amin.
Selam ve selametle..
