Kıymetli dostlarım…
İçinde yaşadığımız bu topraklar kolay vatan olmadı.
Bu ülke, bir milletin sabrıyla, duasıyla, gözyaşıyla, cesaretiyle bugünlere geldi.
Bazen düşünüyorum; dertlerimiz çok ama bir yanımız hep dimdik. Çünkü bu millet, yıkılacak millet değil.
Ben bir gazeteci olarak yıllardır sokakta, haberde, şehirde, köyde, düğünde, cenazede, mitingde, nöbette… milletin tam kalbinin attığı her yerde oldum.
Şunu gördüm:
Bu millet yorulur, daralır, üzülür ama asla pes etmez.
Bu cümle laf olsun diye değil…
Ben bunu insanların yüzünde gördüm.
Şehidini uğurlarken gözyaşına rağmen “Vatan sağ olsun” diyen annede gördüm.
Kaybettiği tüm malına rağmen deprem bölgesinde komşusuna çorba dağıtan ihtiyarda gördüm.
Kardeşini kaybetmiş askerin, “Komutanım göreve hazırım” diyen dimdik duruşunda gördüm.
Devlet aklı dediğimiz şey yalnız Ankara’da değildir.
Devlet aklı, milletin yüreğine sinmiş asırlık tecrübedir.
Bizim Gücümüz Birlikten Geliyor
Evet, eksiklerimiz var.
Evet, bazen kırılıyoruz.
Evet, bazen sözümüz sertleşiyor.
Ama unutmayalım:
Biz tartışırız, konuşuruz, kavga eder gibi yaparız…
Fakat mesele vatansa tek ses oluruz.
Bakın çevremize…
Dünyanın dört bir yanında kaos var.
Sınırlar çiziliyor, devletler parçalanıyor, milletler ateşe sürülüyor.
Orta Doğu karışık, Kafkasya gerilimli, Avrupa tedirgin…
Bütün bu tablonun ortasında Türkiye ne yapıyor?
Dik duruyor.
Kendi eksenini kuruyor.
Kendi sözünü söylüyor.
Çünkü bizi birbirimize bağlayan bir şey var:
Bu topraklara olan sevdamız.
Şehidin Ardından Susan Millet, Devletin En Güçlü Sesidir
Ben yıllardır şehit haberleri yazdım.
Kolay değil…
Her cümlede boğazın düğümlenir.
O eve girdiğinde o sessizlik insanın kalbine çöker…
Ama bir şey daha olur:
Evin içinde öyle bir vakar, öyle bir teslimiyet vardır ki…
Dersin ki:
“Bu millet yıkılmaz.”
Devlet işte böyle zamanlarda daha iyi anlaşılır.
Devlet bir binadan ibaret değildir.
Devlet, arkanda duran iradedir.
Devlet, sen ağlarken gözünün yaşını silen sistemdir.
Devlet, vatanı senin yerine nöbette tutan askerdir.
Devlet, kimse görmezken sana sahip çıkan eldir.
Bu yüzden diyorum ki:
Devletine güvenen millet, milletine layık devlet…
İkisinden biri zayıflarsa diğeri ayakta duramaz.
Bu toprakların sırrı burada.
Bugün Birlik Olmazsak, Yarın Konuşacak Toprak Kalmayabilir
Dostlar…
Birbirimizi eleştirebiliriz.
Kimse mükemmel değil.
Siyaset, ekonomi, hayat pahalılığı…
Konuşuruz, tartışırız, çözüm ararız.
“Ama dışarıdan gelen rüzgâr sert estiğinde, birileri bizi birbirimize düşürmek istediğinde… işte o an tek yumruk olma zamanıdır.
Bu konuda daha önce kaleme aldığım [‘Ülkeye karşı kurulmuş karanlık bir tezgâh’] yazısına da bakabilirsiniz.”
Ama dışarıdan gelen rüzgâr sert estiğinde,
birileri bizi birbirimize düşürmek istediğinde,
içimize fitne sokulmak istendiğinde…
İşte o an, tek yumruk olma zamanıdır.
Bizim düşmanımız birbirimiz değil…
Bizi birbirimize düşürmek isteyen akıllardır.
Bunun farkında olduğumuz sürece bu milletin sırtı yere gelmez.
Birlik, Sadece Toplanmak Değil; Aynı Yöne Bakmaktır
Benim bu millete dair umudum hiç bitmedi.
Seneler önce başlayan millet–devlet uyumu bugün daha güçlü.
Tek eksiğimiz var:
Birbirimizi daha çok anlamak.
Birbirimizin derdini küçümsememek…
Birbirimizin sesine kulak vermek…
Birbirimizin acısına omuz olmak…
Birlik dediğin şey böyle olur.
Aynı eve, aynı sofraya, aynı vatana “bu bizim” diyebilmektir.
Biz bunu yaparsak Allah’ın izniyle önümüzde hiçbir güç duramaz.
Son Söz: Biz Bir Milletiz, Kabile Değil
Bir kabile çıkarı yok bizde.
Bizim davamız büyük:
Millet davası.
Bu ülke yıllardır saldırılar gördü.
Terörü gördü, ihaneti gördü, kuşatmaları gördü.
Ama bir şeyi hiç kaybetmedi:
Varlık sebebini…
Bu toprakların kaderi bellidir.
Biz bölünmek için değil; birleşmek için yaratıldık.
Biz yok olmak için değil; var olmak için imtihan ediliriz.
Allah bu milleti korusun.
Devleti güçlü kılsın.
Birliğimizi daim etsin.
Çünkü biliyorum ki:
Bir olduğumuz gün, dünya dengesi değişir.
Kategori: Millî Birlik / Devlet Aklı Yazıları
