Çin İşkencesi
Uygur Türkleri tarihinde "işkence" kelimesi maalesef ki oldukça sık görülen bir kelimedir. Sık olarak kullanılmasının nedeni Çin'in Uygur Türkleri üzerinde tarih boyunca yürüttüğü baskı ve asimilasyon politikalarıdır.
Bu politikalar üzerinde daha derin düşününce temelinde "ırkçılık" ve " tek tip bir millet" oluşturma amacı görürüz.
Günümüzde ne yazık ki bu politikalar hâlâ açıkça görülmektedir. Uygur Türkleri kendi topraklarında hâlâ tam olarak özgür ve bağımsız değiller. Kendi dinlerini, geleneklerini ve kültürlerini yaşayamıyorlar.
“Zalim ile zalim olmayalım; sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır.”
Çinlilerin alçakça uyguladığı eğitim sisteminde ise; küçük yaştaki çocukları, sanki ezelden beri Çinliymiş gibi onların beyinlerini yıkayarak ve Uygur Türkü kavramını tamamen yok ederek yetiştirme düşüncesi ve sistemi mevcuttur.
Çin bunları yaparken de yazık ki tüm dünya olanlara sessiz kalıyor ve sanki Uygurlar zorla asimile edilmiyormuş, kadınlar ve çocuklar tacize, tecavüze uğramıyormuş, zorla alkol içirilmiyormuş gibi tüm bu olanları izliyor.
Bu saydıklarımdan çok daha fazlası olduğunu hepimiz biliyoruz, elimizden geldiğince sesimizi çıkaralım.
Çünkü müslümanlar olarak biz sesimizi çıkarmadığımız takdirde yapılan tüm işkencelere göz yumduğumuz sürece zulmedenin tarafındayız demektir.
Zalim ile zalim olmayalım. Tüm dünya yapılan zulme ortak olurken biz müslümanlar uyanık olalım.
Rengin Tok
