Bir eylemin ahlaki değerini belirleyen en önemli unsur, bireyin niyetidir. Eylemler, toplum içinde iyi veya kötü sonuçlar doğurabilir; ancak niyet, bu eyleme ahlaki bir özellik kazandırır. İyi niyetli bir davranış, o eylemi ahlaken iyi kılar, aksi ise kötülük getirir. Örneğin, yalan söylemek genel olarak kötü kabul edilse de, bir çocuğu tehlikeden korumak için söylenen yalan ahlaken savunulabilir. Burada sorumluluk bilinci ön plandadır ve ahlaki iyiliği niyet şekillendirir.
Niyet aynı zamanda bireyin düşüncelerine bilinç kazandırır. Vahyin amacı, insanlara sorumluluk bilinci aşılayarak, onların niyetlerini iyi yönde bilinçlendirmektir. Vahyin ortaya koyduğu ahlaki ilkeler, adalet gibi temel değerlere dayanırken, akıl ise bu ilkeleri geliştirerek gelecekte daha geniş bir ahlaki çerçeve sağlar. Örneğin, Kur'an-ı Kerim'deki "Muhakkak ki Allah, adaleti emreder" (Nahl, 90) ayeti, adaletin temel bir ahlaki ilke olduğunu belirtirken, akıl bu ilkeye dayalı daha fazla ahlaki değerler üretir.
Sonuç olarak, bir eylemin ahlaki değerini en çok belirleyen şey niyettir. Vahiy, insanın iyi niyetli eylemleriyle ahlaki değerlerini güçlendirebileceğine dair umut besler. Bireyler, sorumluluklarını yerine getirip vahyin bu umudunu hayata geçirmelidir.