*Benlik dâvası, Allah’a değil, nefse tapmadır.
*Benlik dâvasının peşinde olan Müslüman, zahiren iman etmiş gözükse de, hakikatte, iman kalbine tam olarak yerleşmemiştir.
*Ahlâkıyla, davranışlarıyla Kur’ân ahlâkını gösteremiyen Müslümanın, sadece dili ile Müslüman olmasının pek bir ehemmiyeti yoktur.
*Benlik bir fertte görüldüğü gibi bir toplulukta da (Irk,aşiret,,cemeat, tarikat,parti,vs) görülebilir.Bu durumda ‘Topluluğun benliğinden’ bahsedilir.Topluluğun benliği daha tehlikelidir.Ekseri fitneler-harpler benlik dâvası yüzünden çıkmaktadır.
*Müslümanlar benlik dâvası güdemezler ve gütmemelidirler de…
*İnsanlar 'Lâ ilâhe illallah'dediler müslüman oldular. Lâkin nefis putlarını kırıp da 'mü'min' olamadılar.
* Müslümanlar arasındaki tefrika ve fitnelerin sebebi de; Benlik dâvasıdır. *Müslümanlar,Hakk dâvası değil de, nefis ve hevâ dâvası güderlerse, fitne-fesat, bölünüp, parçalanma ve sonra da sömürgecilere köle olma kaçınılmazdır (1).
*Benlik dâvası yüzünden;Müslüman âlemi,kâfirlerle,münafıklarla uğraşmak yerine birbirleriyle uğraşıyor ve zillet ve meskenetten kurtulamuyorlar.
*Müslümanlar bir tevbe-i nasûh yapmalı, hataları ve kusurlarıyla yüzleşmelidirler.Sonra da ‘sâye sarılıp, hikmete râm olmalıdırlar’ (çalışıp,gayret edip ilme yapışmalıdırlar). O zaman Allah’ın nusratı gelecektir.
(1):’’Hepiniz Allah’ın İpi’ne (Kur’ân’a) sımsıkı yapışın,parçalanıp ayrılmayın.Ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün!....’’(Âl-i İmran-103).