• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

ÖNDER GÜZELARSLAN


Aydin Yetistirmek


Insan, varliklar içinde, yaratilmislar içinde en kiymetli, en degerli olanidir. Bu yönüyle insan çogu zaman akli melekelerini kullanarak hayatta pek çok bilgiye erisebilir ve kendine bir çikis yolu bulabilir. Ancak  bazen akli yeterli gelemeyebilir. Bu durumda da kendisine yol gösterecek, önünü aydinlatacak bir isik olacak ve rehber olacak baska kisilere ihtiyaç duyabilir. Allah herkesi farkli kabiliyetlerde yaratmistir. Insan bu kabiliyetlerini kesfederek kendini gelistirirse toplumda ona göre bir yer, bir statü elde edebilir. 

Konumuzun basligi olan aydina gelecek olursak, aydin nedir? Aydin kimdir? diye sorarsak. Söyle bir tanimlama yapabiliriz. Genellikle ögrenim görmüs, çok okumus, kültürlü, bilgili, görgülü, ileri ve açik düsünceli, kendisi aydinlanmis oldugu için çevresini de aydinlatabilecek özellikte olan kisiler için “aydin” ifadesi kullanilir. Es anlamlilari ise entelektüel ve münevver kelimeleridir. Yani kisaca aydin insan dedigimizde kendinden baska insanlari, bilgi, tecrübe ve donanimiyla aydinlatan kimse aklimiza gelir. Aydin insan düsünen, tefekkür eden, olaylarin gelisimiyle gelecege dair ipuçlari yakalayama çalisan insan demektir. Günümüzde en büyük eksikliklerimizden, sorunlarimizdan birisi de fikir üretemememiz ve buna paralel olarak aydin yetistiremememizdir. Fikir üretemememizin ana sebebi de aydin insan, düsünen insan, fikir adami dedigimiz nitelikteki insan sayimizin azligi ve gittikçe de yok olup gitmesindendir. 
Dünya tarihinde 1000 yildan fazla bir zaman diliminde söz sahibi olan bizler, yüzyilin basindan bu yana belki biraz daha geriye gidecek olursak son 200 yildir neredeyse dogru dürüst fikir üretemez hale geldik. Ilim dünyasinda, sanatta, edebiyatta ve felsefe alaninda üretken insan yetistiremez olduk. 1900’lü yillarda Osmanlinin son demlerinde kendinden öncekilerden beslenerek yetisen aydin kesim bir bir göçünce 1900’lerden sonra düsünce akimi koyup pesinden kitleleri sürükleyen insanlar yetismez oldu. Adeta kuraklik bas göstermeye basladi. Çöllesmeye dogru yol almaya basladik. Bugün her zamankinden daha çok gerçek anlamda fikir üretecek, düsünce akiminin öncülügünü yapacak ve bu düsünce akimiyla eylem ortaya koyup kitleleri aydinlatacak insanlara daha çok ihtiyacimiz var. 
Tarihin derinliklerine baktigimizda, Müslümanlarin Endülüs'te kurduklari medeniyet ki bugün hala ibretle ve  özlemle anlatilmakta kusaktan kusaga. O medeniyet, Avrupa'yi etkilemis ve Avrupa'da Rönesans ve Reform hareketlerinin dogmasina sebep olmustur. Endülüs medeniyetinin etkileri, Avrupa'da hâlâ sürmektedir. Günümüzde fikir üretemeyisimizin asil nedenini, aydin yetistirememekte aramaliyiz. Evet, gerçekten aydin yetistiremiyoruz. Aydinlarin aidiyet duygusu son derece yüksek oldugu için, milletleriyle birlikte anilirlar. Dahasi aydinlar, dünyaya milletinin gözüyle bakarlar. Bu aydinlar öyle donanimlidir ki, her yönleriyle çevrelerine isik saçarlar. Toplumun deger yargilariyla da barisik olmasi gereken aydinlar bir nevi gelecegin insa edilmesinde, bir binada ki temel gibidirler. Temel ne kadar saglam ve dogru atilirsa bina da sorunsuz bir sekilde dogru olarak yükselir. Bugün en büyük sikintimiz entelektüel diye de ifade ettigimiz münevver insan, aydin insan yetistiremememiz Halbuki baktigimizda her ilimizde üniversiteler var. Her yerde kültürel etkinlikler var. ama bunlar yeterli degil. Aslina bakarsak aydin yetistirebilmemizin ilk adimi daha çocukluk yaslarinda kabiliyetleri dogru sekilde yönlendirebilmekle mümkündür. Okullarda düsünen insan profiline önem vermeliyiz. Bunun içinde önce okumaliyiz, okudukça bilgilenecek, bilgilendikçe soracak, sordukça ögrenecek, ögrendikçe de düsünmeye baslayacagiz. Düsünmenin sonucunda da fikir gelistirmeye baslayacagiz. Bugün fikir üretemiyoruz, çünkü kisir tartismalar ile zaman öldürüyoruz. Fikir adami olabilmek kolay bir sey degil. Düsünce insani diye de ifade ettigimiz, az sayida olan aydinlarimiza sahip çikip yenilerinin yetismesi için zemin hazirlamaliyiz. Bunun içinde düsünce ve fikir üreten kuruluslara ihtiyacimiz var. Belki bugün az da olsa bu tarz kuruluslarimiz var. Fakat yeterli degil. Ayrica da cazibe merkezi olmadiklarindan dolayi yeterli ilgi de görmüyorlar. Kapilarini çalan insan sayisi çok az. Zira toplum düsünce ve fikir üretme yerine popüler kültürü tercih etmektedir.
Aydin yetistirme yolunda önemli bir sorunda bugün herkes içine kapanik yasamakta. Bilgi ve birikimini, düsüncesini ve kabiliyetini bir baskasi ile paylasmaktan kaçiniyor. Halbuki ahi kültürü geregi, biz usta-çirak iliskisi ile tarihte hemen hemen her alanda çok basarili bilim, ilim insani, din adami, aydin ve fikir insani, edebiyat ve sanat alaninda duayen insanlar yetistirmisizdir. Bu insanlarin yetismesinde ortam ve zeminde elbette çok katki sunmustur. 
Bilgisini sadece kendisine saklayan bir hekimin, bilgisini üstünlük kurmak için kullanan bir siyasetçinin, çikar saglamak için çagdisi ögretileri devam ettirenlerin, kendini dogrudan ilgilendirmeyen konularda fikir ve bilgi edinmeye çaba gösterenlerin ve insan soyunun gelecegini ve çesitliligini tehlikeye düsürecek her türlü eyleme destek verenlerin, kazanilmis kültürel aydinligi karanliga çevirenlerin aydin, entelektüel ve münevver olarak nitelendirilmesi dogru degildir.
Yazimizi mitolojide anlatilan bir anekdot ile tamamlayalim.
Sümer yazitlarinda anlatilan mitolojiye göre bir gün, Tanri, Mezopotamya’da yasadigi bilinen bir topluluga, tufan olacagini bildirmis. Bu uyariyi ciddiye alan tek insan (Sümer yari tanrisi Zisudra) Nuh Peygamber olmus ve yaptigi büyük bir gemiye, her hayvandan birer çift alarak, tufanda kendi ailesinin ve bu hayvanlarin dölünün korunmasini saglamis. Uyariyi ciddiye almayanlar da sulara gark olmuslar ve böylece yok olup gitmislerdir. 
Buradan yola çikarak eger insanlari isigi ile aydinlatacak, fikirleriyle yol açacak münevver dedigimiz aydin insanlarin yetismesinin önünü açmaz ve bu kisirlikn devam edip giderse yaklasmakta olan büyük bir tufan içinde hepimiz kaybolup gideriz.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.