?? Acimadan çok zulmettiniz, utanmadan..!
Kendinizi bu ülkenin sahibi ve bizi de maraba gördünüz ar duymadan..!
Kötülükle yogrulan kalbiniz ve vicdaniniz kin kustu, bizi sizden ayri ve uzak gördünüz..! Kurbanimiza bile savas açtiniz hayvan katliami diye, ama derisini gasp ettiniz..!
Hacc'a gitmemizi bile engellediniz onursuzca..!
Ezanimiza hasret biraktiniz..!
Düsman gibi saldirdiniz ama biz, sizi düsman görmedik..!
? Kur'an'imizi okumayi bile bize çok gördünüz..!
Anlatirdi dedem, ineklerin yattigi yerde gizli gizli Kur’an okumayi ögrenen dedem, ahirin yanindaki evinde Kur’an okuyamadigi için sessizce aglarmis! Allah’in kitabina bu muameleyi yapanlara karsi ayaklanmadigi gibi, 24 ay hiç izin kullanmadan, toplam 36 ay askerlik yapmis..!
? Hepimiz haykirarak, erkekligimizden utanirdik!
Üniversite kapisinda bekleyen basörtülü kizlarin yanindan geçerken, hayatimizda yasadigimiz en büyük aciydi hepimiz için belki de..!? Müslümanligimizdan, insanligimizdan, erkekligimizden utanirdik..! Dilimizde bazen dualar bazen beddualar dolasirdi. Ama biz hiç elimize tas alip polislere atmadik..! Dükkanlarin camlarini kirip araçlari yakmadik..!
? 97 yillik cumhuriyet tarihinin, "birlikte gülelim" diye hala dua ediyoruz..! Dualarin taslardan daha güçlü oldugunu bilmeyenler, ne demek istedigimi anlamazlar..!
?? Ve
7 Mayis 1960 tarihinde ortaya çiktilar. O gün sessiz çogunluk sesini çikarmadigi için Adnan Menderes asildi..!
? Daha sonra 12 Eylül tarihinde tekrar sahne aldilar. Sagci-Solcu, Fasist-Komünist deyip halki birbirine kirdirdilar. Kurtulus Savasi'nda sehit olan askerlerimizin yarisi kadar insanimiz öldü. Sessiz çogunluk yine sesini çikarmadi ve darbeciler isbasina geldi..!
? Sonrasi malum..! Faili meçhuller aldi basini gitti..! Bir çok insan katledildi..! Sesini çikaran herkes..!
? Bin yil sürecek denilen 28 Subat'a gelindi..! Bin yil sürecek deyip, bir de buna inandilar. Muhafazakar kesim esi benzeri görülmemis bir zulümle ezildi. Sessiz çogunluk yine Allah'ina havale etti, ses çikarmadi..!
Sessiz çogunlugun sesi çikmadikça azgin azinlik, medyasiyla, askeriyle, sözde aydin ve siyasetçisiyle bu ülkenin efendisinin kendileri olduguna iyice inandi..!
? 27 Nisan, tarihin yeniden yazildigi gün..!
Sessiz çogunlugun artik sesi çikmaya baslamis, "Bu kez ülkeyi artik ben yönetecegim" diyordu. Daha da ileri giderek "Cumhurbaskani ve Basbakan artik benim içimden, halktan çikacak" demisti..!
Azgin azinlik sasirmisti. Ilk kez emir komuta zinciri içinde yönettigi halkindan böyle bir direnisle karsilasiyordu.
Hemen 27 Nisan e-muhtirasi verildi. Sandilar ki, yükselmeye baslayan halkin sesi bu çikislariyla kesilecekti..!?
Ilk kez bir millet darbecilere karsi ses veriyordu..!
? Sonra her sey hazirdi. Uygun bir ortam oldugunda harekete geçilecek ve "Türk Bahari" adi altinda isyan baslatarak, hükümeti devireceklerdi. Tarih olarak da 1 Mayis'i seçtiler..!
1 Mayis'ta binlerce insani Taksim'e toplayacak ve orada olay çikarip polisin kalabaliga müdahale etmesi saglanacakti. Yasanacak ölümlerle de ilk kivilcimi yakacaklardi..!
Ancak hesaba katmadiklari bir sey oldu. Alinan bir istihbarat sonrasinda büyük oyun, hayata geçirilmesine günler kala desifre oldu..!
Hükümet Taksim'deki 1 Mayis kutlamalarina izin vermedi ve o güne kadar görülmemis bir sekilde güvenlik önlemleri aldi. Ulasim tamamen durduruldu ve Istanbul'da adeta sikiyönetim ilan edildi..! Hükümetin erken davranmasi ve alinan bu tedbirler nedeniyle 1 Mayis'in Isçi Bayrami yerine darbe günü olarak tarihe geçmesi önlendi..!
? Derin darbeciler 1 Mayis'ta basaramadilar ancak yilmadilar da..!? Çünkü bu plan onlarin var olma savaslariydi. Ya tamamen yok olacaklar ya da ülkenin yönetimini yeniden ele geçireceklerdi.
? Ve bir milletin uyandigi gün: 31 Mayis Gezi Darbesi..!
Bu defa tarih olarak 31 Mayis'i belirlediler.
Daha önce tiyatro oyunlariyla provasini yaptiklari plani hayata geçirmek için dügmeye bastilar.
Önce "Gezi Parki'nda agaçlar kesiliyor" diye hazir kitalari Gezi Parki'nda topladilar. Hiçbir seyden haberi olmayan bazi vatandaslar da çevre eylemi diye Gezi Parki'na giderek, destek verdi..!
Istenilen oldu ve yeterli kalabalik saglandiktan sonra agaç bahanesini bir kenara birakip Taksim'den "Tahrir" çikarma niyetlerini açik ettiler..!
Gerisini zaten biliyorsunuz. Önce medyada çöreklenmis derin gazeteciler, ardindan da ekranlardan tanidiginiz sanatçi denilen soytarilar maskelerini çikardi ve halki açikça isyana çagirdi..!
Niyetlerini açikça söyleyecek kadar da pervasizdi hepsi..! Çünkü bu sefer kazanacaklarina inanmislardi, inandirilmislardi..!
Ama hesaba katmadiklari bir sey oldu.
27 Mayis, 12 Eylül ve 28 Subat'ta susan sessiz çogunluk, bu kez birakin sesini çikarmayi haykirmaya basladi..!
"Menderes'i astiniz, Özal'i zehirlediniz, Erdogan'i yedirmeyiz" diyerek, tarihinde ilk kez darbecilere kafa tuttu..!
Yüz binler gece yarisi havaalanina dökülerek liderlerine sahip çikti. Iste o gün havaalanina kendiliginden dolan yüz binler, Türkiye tarihinin belki de en kanli darbesini o gece önledi..!
Yillarca her türlü haksizlik karsisinda susan ve yaradanina siginan sessiz çogunluk, "Dik dur egilme, bu millet seninle" haykirislari arasinda bu kez kendi seçtigi adamina sahip çikti, yedirmedi..! O da dik durdu, egilmedi..!
?? Ve
Laiklik bu ülkeye, Müslüman olmayanlarin inançlarini Müslümanlardan daha rahat yasamasi için getirilmistir..!
Mutlu ve azgin azinligin arkasina sigindigi ve bir zirh olarak kullandigi laiklik bir çok insanin haksiz yere canini yakti, binlerce insana zindanlarda zulmetti..!
Laiklik, Müslüman olmayanlari korumus, Müslümanlara zulüm araci olarak kullanilmistir. Adeta "Allah" diyen herkesin kafasinda mel'un bir seytan olarak dikilmis, binlerce Müslüman zarar görmüs ve cezalandirilmistir. Allah, bu zulmü Müslümanlara reva görenlere mutlaka hesabini soracaktir insaallah!
Ne diyelim..!
"Tükürmek lazim zalimlerin hayasiz yüzlerine..!
"Yasasin zalimler için cehennem.!"
