• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

EROL AYDIN


Bir Kentin Sosyolojisi


             Ilk defa gittiginiz bir kentte alisik olmadiginiz görüntülere maruz kalirsiniz. O beldede yasayan insanlarin zaman içerisinde sürekli görerek kaniksadigi farkliliklar sizin için ilk oldugundan gözünüze batacaktir. Bu durumu irdelemek ve de analiz etmek toplumbilimi olarak ifade edilen sosyolojinin görev alanina girmektedir.

             Bir sehrin ana caddelerini arsinlarken adam basi kuruyemis ve tekel bayilerine rastliyorsaniz bu durumu tahlil etmek için illa sosyolog olmaniz gerekmez, biraz kafa yordugunuzda bir çikis yolu bulursunuz. Bunun yaninda kedi ve köpeklerin ihtiyaçlarinin karsilandigi pet shop magazalari ve veteriner klinikleri adim basi yine karsiniza çikiyorsa bunun yine sosyolojik bir açilimi mevcuttur.

             Yukarida ifade ettigimiz genel görüntünün ayrintilarina baktigimiz da bazi ipuçlarini elde etmeniz olasidir. Çerez ve içki genellikle birlikte tüketildigi için buradan bu toplumun ehli keyf bir yapisi oldugunu anlamak zor degildir. Içkinin muhafazakâr toplumlarda tüketimi, iman ve itikat çerçevesinde kabul edilmeyecegi için yine bu toplumun maneviyattan uzak seküler bir yasam tarzi oldugunu kestirebilirsiniz. Bütün bunlar bir tespit olarak analiz olup toplumu ayristirma gibi bir amaca matuf degildir.

             Diger bir husus ise kedi ve köpek sahipliginin üst düzeyde oldugu yine sosyal hayattin bir yansimasi olarak ortaya çikmaktadir. Her ortam ve mekânda bu manzaraya rastlamaniz sürpriz olmayacaktir. Kendileri olmasa bile geriye biraktiklari ile varliklarini hissedebilirsiniz. Kedi ne ise de köpegin eve alinmasi yine inancimiz çerçevesinde kabul edilebilir bir durum degildir. Bu hayvanlarin sahipleri olayi öyle boyutlara tasimislardir ki “Oglum, kizim” diyerek bunlara evlat muamelesi yapmis olmasi yine kabul edilebilir degildir. Gelenek ve töremizde köpekler insanlarin en yakin dostlari olarak kabul edilmistir fakat tabi ki evde degil, sokakta olmalari hem fitrat hem de itikat açisindan elzemdir.

             Kimseniz yasam tarzina ve tercihlerine karisamazsiniz fakat bu özgürlük bizleri olumsuz yönde etkiliyorsa çatisma kaçinilmazdir. Köpegi eve almak hayvan sevgisi olarak lanse edilse de o hayvanin yaratilis ve fitratina da aykiri olacagi için ona yapilmis bir zulümdür. Böyle yapmakla o hayvanin genetigini bozup farkli bir yaratiga dönüstürmüs olursunuz ki buna kimsenin hakki yoktur.

             Sonuç olarak; yasam tarzlarimiz, aliskanliklarimiz ve etkilesim sonrasi taklitçiligimiz sosyolojik profilimizi ortaya koymaktadir. Küresellesme sonrasinda inanç ve töremize uyup, uymadigina bakmadan her seyi oldugu gibi almak bizi yozlastirmaya matuf hareketlerdir. Bu tuzaga düsmeden kendi özümüzü korumamiz gelecegimiz açisindan hayati önem tasimaktadir.

Esenlik dileklerimle,

 

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.