• BIST 100

    10590,50%-0,36
  • DOLAR

    42,33% 0,19
  • EURO

    49,28% 0,05
  • GRAM ALTIN

    5679,64% 0,42
  • Ç. ALTIN

    9495,67% 0,00

MURAT GÜLSAN


Nasibullah Dairesi


Nefse iyilik ve kötülük [isyan ve itaat kabiliyeti yani bunlardan birini seçme hakki, irade-i cüziyye] veren Allahü teâlâya ant olsun ki, nefsini tezkiye eden, küfür ve isyandan temizleyen, kurtuldu. Nefsini bunlarda birakanda, ziyan etti. [Sems suresi 7. Ve 10. ayetleri]

Geçtigimiz zaman içerisinde, Ayasofya camii kebirdeki programda eski imam Mustafa Demirkan, Erdogan’in da dinledigi sirada "Ayasofya gibi mabetler, mabet olarak kalmasi için insa edildi. Öyle bir zaman geldi ki bir asir gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandi ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir? Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu ümmetin basina gelmesini mukadder buyurma" ifadelerini kullanmisti.

Simdi arkadaslar olaya din açisindan ele alalim önce. Camiler beddua yerleri degildir. BED Türkçe anlami kötü, çirkin demektir. Yukardaki kelimeler yerine söyle denilebilirdi. “Allah’im bir daha bu güzel mabedimizi, ibadethanemizi elimizden çikmasina sebep verme, bizleri de iman askiyla böyle güzel yerlere sahip çikmayi nasip et. Topragimizin her karisinin kiymetini bilenlerden eyle, düsman isgalinden kurtaran, alnimizi secdelere degdiren, ezani minarelerden okutma sebebini bizlere cani kani ile saglamis olanlarda sanli ecdadimiza ne kadar tesekkür etsek azdir. Onlar ruhlarina edecegimiz dualari kabul eyle Allah’im.” Ayrica mabedin içinde kafir diye bahsedilen zat kafir degilse, ona kafir diyenin vay haline. Kafir ne demek onu da bilelim sözlük anlami, tanriya inanmayan ve inançsiz olan kisiler için kullanilan bir isimdir. Islam dini yasanan süreler içerisinde daha vahim vukular bulmus, hepsi kaderullah dairesi içine birakilmistir. Fitne ve fesad Müslümani, Müslümana kirdirmistir. Müslüman kaybetmistir. Bunlardan bir Hz. Ali Muaviye savasi yani Siffin savasi. Onlarca Müslüman, Müslümani öldürmüstür. Bir de nasibullah dairesi var. Yani Allah’in takdiri. Birçok dindar alim olan dönemde, Vatani kurtarma Osmanli pasasi olan, Mustafa Kemal’e nasip oluyor. Sizce de takdiri ilahi degil mi bu?

Bence hoca efendiler camilerde kürsülerde su konuya önem arz etseler daha makbule geçer diye düsünüyorum. 1Fitne fesad, 2 yalan, aldatma, kandirma, 3 devletin malini zimmetine geçirme, rüsvet, torpil, adamcilik. Devletin malini ve parasini mesru olmayan yollarla zimmete geçirmek haram oldugu gibi, Devlete ait mal ve esyaya zarar vermek de dinimizce yasaklanmistir. Çünkü kamu mali milletin malidir. Bu malda herkesin hakki vardir. Sahsin malina zarar vermek haram oldugu gibi halkin ortak mali olan kamu malina zarar vermek de kul hakkina tecavüzdür ve haramdir. Her Müslümanin, kamu malini kendi mali gibi korumasi, zarar vermekten ve zarara yol açacak fiil ve davranislardan kesinlikle sakinmasi gerekir.

Devlet malini zimmetine geçirenler hakkinda Kur’an-i Kerim’de söyle buyurulmaktadir: “Kim emanete (kamu malina) hiyanet ederse, kiyamet günü hiyanet ettigi seyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksizliga ugratilmaksizin herkese kazandiginin karsiligi tastamam ödenir ve onlara haksizlik edilmez.” (Ali Imran 161) Bu ayet, devlet malina el uzatanlarin yaptiklarinin karsiligi olarak layik olduklari cezaya çarptirilacagini göstermektedir. Çekicin çiviyi çakmak için defalarca ayni noktaya vurmasi gibi hocalar kürsülerde bunlari islemeli. Ibadet halindeyken bir cami nasil müzeye dönüstürülüp bir yanlis yapilmissa tekrar camiye çevirdik diye sevinç saskinligi içinde beddua ile baska yanlis yapmamizda yanlistir. Müslüman daha iliman düsünebilir örnegin bugünümüze sükrederek, söyle de diyebiliriz. Bak müze olmus olsa da senin hür topraklarinda oldugu için açabildin. Camiye çevirdin, ya ikinci fetih yasanmasaydi. Müzeden çevirecek Ayasofya bile olamayacakti. Allah ikinci kez fetheden ordumuzdan razi olsun denilmeliydi bence.

Peygamberimizin hadisi serifi ile cevap verelim bu konuya.

Rivayete göre, sahabelerden Ebu'd-Derda, Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed'in (s.a.v.) yanina gelir ve söyle sorar "Ey Allah'in Resulü! Müslüman içki içebilir mi? Hz. Peygamber (sav) "Içebilir (yanilabilir, günaha girmis olabilir)" der. "Müslüman hirsizlik yapabilir mi?" diye sorar.
Peygamberimiz (s.a.v.); "Yapabilir" der. "Müslüman zina yapabilir mi?" diye sorar. Efendimiz "Evet yapabilir" buyurur. Bunun üzerine adam sorar "Peki, yalan söyler mi?" der. Iste o anda sirtini dayamis olan Allah Resulu Hz. Muhammed (s.a.v.) Peygamber dogrulur ve hiddetle su cevabi verir; "Müslüman yalan söylemez. Alni secdeye giden imanli siyasetçilerimizin Müslümanligi temsil makami olduklari için daha adil daha adaletli ince eleyip sik dokuyan yasam çizgisi ve agizlarindan çikan sözler olmasi gerekmektedir.
Yalani ancak iman etmeyen kimse uydurur" Yalan söylemeyi zina kadar, içki kadar, hirsizlik kadar agir sayiyor peygamberimiz. Zira yalan, "dogruluk üzerine kurulan" Peygamberlik müessesesinin bütün ilkeleriyle çatisir. Onun için "asla" der. Dogruluk mutlaka kazandirir.
Çünkü dogrunun sahibi ve ortagi Allah'tir. Yine benim için günümüzde daha agir olan unsurlardan biri de kumar aliskanliginin cezbettirilmesi. Bundan 3-5 sene evvel at yarislari haftada iki veya üç gün kosulurken simdi her gün kosuluyor. Ve at yarisi kuponlari oynaniyor. Milli piyango vardi sadece simdi kazi kazan, sans topu, sayisal loto, on numara, süper loto adi altinda ve iddia içinde onlarca oyun günümüzde her an dakikada oynanabiliyor. Yani kiymetli hocalarimiz daha çok bu yönde de telkinler verse tehlikenin çanlarini duysa diyorum. Ayasofya konusunda bir yanlis yapilmis olabilir yanlis yillar sonra düzeltildi konu kapandi. Demek isteriz lakin yanlis yanlisla devam ettirilmekte. Günümüzde bir çok yanlislar yapilmis on binlerce insanimiz magdur olmus, devlet çok büyük yaralar almis bir çokta sehit vermisizdir. Sonra siyasetçilerimiz kandirildik, aldatildik diyerek konuyu kapatmislardir. Belki Ayasofya konusu da aynidir. O dönem için kandirilmislardir. “Konstantiniyye elbet bir gün feth olunacaktir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onun askeri ne güzel askerdir.” -Hz.Muhammed (s.a.v) Süphesiz Fatih sultan Mehmet han ve askerleri bu müjdeyle nasiplenmisler daha sonralari Istanbul’a sahip çikilmadigi için 4 yil düsman isgalinde kalmis yine yüce Allah’in takdiri ile muzafferiyet Mustafa Kemal ve silah arkadaslarina nasip olmustur. Bu saat’ en sonra Vatan, Bayrak birligimiz içinde mukedesiyatlarimiza tam sahip çikarak, akli selim ve istisarelerle iyi olaylara hizmet etmek, Islam’a ve Vatanimiza sahip çikarak bizler emaneti daha da yukarlara tasimamizin gerekliligine inanmaktayim. Fitne ve fesada yer açacak her türlü cümlelerden kaçinilmali vurgularimizi daha çok bu yönde yapmaliyiz diye düsünüyorum.

Saygilarimla.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.