Tanimlar bizim degil.
Geleneksel, Devlet; ebed-müddet mefkûremizi kaybetmisiz.
Öyle bir durumdayiz ki, son 200 yilda muazzam bir toplum mühendisligi ile Batici-Gelenekçi, Cedidci-Kadimci, Türkçü-Ümmetçi, Laik-Muhafazakâr vs. vs. vs. kamplara ayrilmisiz. Bu arada simdilerde Osmanlici-Cumhuriyetçi, Enverci-Kemalci dahî var.
Solcu-Sagci devam..
Mikro-milliyetçi bölücüler, târikat, cemaat vs. farkli hassâsiyetleri maske yapip bölenler..
Dogrudan emperyalizmle isbirligi yapan yapilar…
Masonlar, Lionslar gibi gayrimillî oldugunu apaçik ifâde edenler..
Dönmemis, dönmüs gibi yapan dis güçlerle irtibatli gayrimüslimler. Ermeni ve Yahudî agirlikli olmak üzere kismen Rumlar..
Bu toz duman nasil ayiklanir?
Abdulhamid Han diyor ki, “Millet, devlet aleyhine yapilan hangi ise baksam, hangi tasi kaldirsam altindan Ingilizler çikiyor.”
1. Dünya Savasi’nin gerçek gâlibi, Birlesik Krallik yani Ingilizler, gerçek kaybedeni Osmanli imparatorlugu yani Türklerdir.
Temel perspektif budur.
1. Dünya Savasi yazin, Filistin yazin, Bati Seria yazin.
Söyle basliyor hikâye.. Osmanli Imparatorlugu dagildiktan sonra…
Hadi behh!..
Osmanli kendiliginden dagilmis öyle mi?
Sunu bilelim.
Bati sömürgelerle, kesif ve teknolojik icâdlarla gelisirken biz taassuba gömüldük. 1. Dünya Savasi’nda biz her cephede farkli ordular bulundururken Ingilizler büyük buharli gemiler yapmis, kocaman ordulari gemilerle istedikleri gibi sevk ediyorlardi.
Abdulhamid Han, çikacak dünya savasina hazirlik Hamidiye Tabyalari yaptiriyor, Berlin Hicaz Demiryolu’nu yaptiriyor, Osmanli’nin petrol yataklarini tespit ettiriyordu.
Nihâyetinde önce Avrupa’daki Balkan Topraklarimizi kaybettik. OSMANLICILIK gayretlerimiz sonuç vermedi. Sonra Kuzey Afrika, Yemen, Hicaz, Filistin Topraklarini, Irak, Kafkasya, Tebriz, Bakü.. Mondros Mütârekesi ile Islâm Topraklardan da çekildik. Sonradan ÜMMETÇILIK denilen gayretler de sonuçsuz kaldi. Kavm-i Necib (Üstün kavim-irk) dedigimiz kardeslerimiz bizi yalniz birakti. Su anda da Israil’e tamâmen entegre olma derdindeler..
Arap Yarimadasi’nda Ingiliz-ABD Kuklasi devletlerin emir, kral vs. ünvanli görgüsüz yöneticilerinin dedeleri -Suudlar basta olmak üzere, Büyük Arap kralligi hayâli kuran Serif Hüseyin (Ürdün kralinin dedesi)- Osmanli Askeri’ni Ingilizlerle beraber vurdular.[1]
Savas bittiginde Mondros ve Sevr ile Ankara civarina hapsolduk.
Istiklâl Harbi ve sonrasinda imzaladigimiz Lozan Anlasmasi ile Anadolu’da çekirdek olarak devletimizi kurtardik.
Topraklarimizi isgalci Ingilizler, Fransizlarla paylastilar. Cetvelle çizip devletler kurdular. Isrâil dâhil kurulan tüm devletler isgal yoluyla elimizden çikan topraklarda kurulmustur. Basina da âsî Arap asiretlerinin Ingilizlerle isbirligi yapan liderleri getirilmis, âdetâ her birine bir devlet kurulmustur. Tabii devlet denirse..
Abdulhamid Hân’in toprak vermedigi Yahudî’lere Ingilizler toprak vermis, sonrasinda Filistin bölgesi Yahudiler, komsulari Misir ve Ürdün tarafindan yagmalanmistir. Misir önce Gazze’yi isgal etmis, Ürdün Bati Seria’yi.
Misir, Ürdün, Suriye, Ingiltere ve ABD destekli Israil ile yaptiklari tüm savaslardan yenilerek ve toprak kayiplari ile çikmislardir. Isgâl ettikleri topraklari da ellerinde tutamamislardir.
Filistin’i yöneten kisiler de maâlesef Türk Düsmanligi’na devam etmislerdir. Türkiye’deki terörist unsurlari Filistin Kamplarinda himâye etmisler, Filistin Bayragi olarak ise, Türk Askeri’ni vuran Serif Hüseyin’e Ingiliz Subaylarin tasarladigi bayragi Filistin bayragi olarak kabul etmislerdir.
Bu güne gelirsek..
Mescid-î Aksâ övülmüs üç kutsal mâbedden biridir.
Mescid-i Haram (Kâbe, Mekke)
Mescid-i Nebevî (Medine) ve
Mescid-i Aksâ (Kudüs)
Filistin bölgesi, 1000 yila yakin Müslüman Türk Milleti’nin kani cani ile korudugu bir bölgedir. Haçli Seferleri’ni hatirlayiniz. Nerede durdurulduklarini da..
Filistin’de Müslümanlar magdur ve iskence altindadirlar. Evlerinden kovulmakta ve abluka ile gelecekleri tehdit edilmektedir.
Filistinli direnis guruplarinin duruslari istisnâlar hariç sâibelidir. Samimî olsalar bir araya gelirlerdi. Dolayisi ile Türk Milleti onlarin duruslarina bakip karar vermemelidir.
Islâm Ülkeleri Filistin ve Mescid-i Aksâ’yi gündemlerinden düsürmüslerdir. Iran siyasi istismar ve Akdeniz hayalleri ile bölgede kendisine müzâhir Hizbullah gibi yapilar olusturmus ve desteklemektedir. Arap ülkeleri’nden bir kismi, Mescid-i Aksâ ve Filistin haberlerini dahî yasaklamislardir.
Peki Türkiye!..
Türkiye ve Türk Insani bölgeye nasil bakmalidir?
Gözden kaçirdigimiz temel, Türkiye’deki isgal sonrasi Ingiliz, sonraki yillarda NATO ile de Ingiliz-ABD etkisidir.
Türkiye’de tüm kesimlerde Ingiliz Etkisi hâlen devâm etmektedir. Düsünün, Kraliçeyi ziyaret etmeyen siyasi yok gibidir.
Elbette Türkiyemiz dik durma, tam bagimsiz ve güçlü olmak için büyük bir mücâdele içindedir.
Ancak; güncel oldugu için arz edecegim. Siyâsi söz dalasi olsun diye degil.
Iktidar partisinden büyük iltifatlarla Cumhurbaskani yapilan bir adam (Abdullah Gül) muhâlefetin ortak adayi yapiliyor. Bu operasyonu iktidar partisinden bir bakan (Ali Babacan) bizzat en önde yürüttügünü söylüyor. Solcu muhâlefet lideri (kemal Kiliçdaroglu), mücâdele veriyor. Islâmci bilinen bir siyâsi parti lideri (temel Karamollaoglu) isin içinde.. Oyunu solcu bilinen bir adam (Muharrem Ince) “Ben aday olacagim.” diyerek bozuyor.
Simdi benzer bir çalismayi ayni aktörler yürütüyor.
Soruyorum kim solcu, kim sagci, dindar, lâik, seküler, Islâmci vs. vs. vs.
Zihin dünyamiz çöplüge dönmüs.
Demek ki gerçek ayrisma bunlarin hiçbiri degil. Gerçek ayrisma, Millî ve yerli unsurlarla, gayrimillî unsurlar arasindadir.
Bakiyorsunuz bir Seyh Efendi Ingiltere’de sato tahsis edilmis, Kraliyet Ailesi’nin Seyyid (Peygamber Soylu) ve Müslüman oldugunu, prenslerin sünnetli dogdugunu anlatti özellikle de Ingiliz Milletler Toplulugu’nun Müslüman Ahâlisine. Ülkemizin en keskin, dindar tarihçisi, ayni zamanda Ingiliz Vatandasi elini öptü defâlarca..
Bakiyorsunuz, ülkenin en seküler tipleri Mason ve Kraliyet Ailesine bagli.
Merkez Millî kesimleri sözde Türkçü sözde Islâmci (Ümmetçi) diye kamplastirma derdinde birileri.
Filistin diyorsunuz. Adam diyor ki, “D. Türkistan için giki çikmayanlar Filistin’de bizi arkadan vuran Ermenilerle isbirligi yapan Araplar için ayakta.”
D. Türkistan da bizim, Filistin de. Ikisi de Islâm beldesi, ikisinde de hem soydaslarimiz, hem de dindaslarimiz var. Ilâve Filistin isgâl yoluyla çiktigimiz 100 yil önceki topraklarimiz.
Yine hayâsiz biri diyor ki; “Karabag’a asker gönderen hükümet, Filistin için bir sey yapmiyor. Kemalist Milliyetçilerin etkisine girdi devlet.” Ulan soysuz, sen kime çalisiyorsun?
Aziz Milletim.
350 milyonluk Türk Dünyasi Müslüman iken ve Türkler Islâm Cografyasi’nda en genis alana yayilmis, 1000 yildir Islâm’in sancaktari, 500 yildir Gülümüz SAV.’in Hâlifesi iken..
Bu cografya da Islâmsiz Turan, Türk Birligi olur mu?
Bu cografyada Türksüz Ittihâd-i Islâm, Islâmî mücâdele olur mu?
Biliniz ki Islâm’a yan bakan Türkçü ya ahmak, ya isbirlikçi ya da hâindir.
Biliniz ki Türk kelimesini hazmedemeyen Islâmci ya ahmak, ya isbirlikçi ya da hâindir.
Bu gün, dünyanin merkezinde bir devletimiz var.
Bu devlet 1923’te kurulmadi da yikilmadi da..
Bu toprakta 1000 yildir var bu devlet. Devlet gelenegi de en az 5000 yillik.
Devlette süreklilik esastir. Bilerek Osmanlicilik ya da Cumhuriyetçilik maskesi ile toplumu gerenler de sâibelidir. Cumhuriyeti kuran kadrolar Osmanli’nin en gözde subaylari degil mi?
Bu gün Arap Yarimadasi’nda kurulan devletler Katar gibi istisnâlar hariç BAE’nden, Israil’e kukladir. Türk Milleti ve Devletine ragmen kurulmuslardir. Emperyalizm bu devletlerle isgâlini mesrûlastirmistir.
Düsünün..
“Filistin Bayragi hâin Serif Hüseyin’in bayragi, yahu bu bayrak Filistin’in bagimsizligini degil, Ingiliz Lejyonu oldugunun sembolize eder.” diyorsunuz. Adam kükrüyor. Filistin’in özgürlügü bizzat Filistin’de Türk bayragi ile ya da Osmanli’nin orada sallandirdigi bayrak ile temsil edilir.
Nihâyetinde sehid Filistinli evlâdimiz vasiyet etmis üzerine ayyildizli al bayragimiz örtüldü.
“Bizde bir bayrak tasarlayalim” diyorsunuz. “Sirasi mi?” diyor.
Arkadas, simdi degilse sirasi, ne zaman? Ben Istanbul’un göbeginde isgalci Ingiliz’in tasarladigi bayragi sallamak zorunda miyim?
Bir ülke ve devletin ideolojisi, mâziden sekillenmis, istikbâl hesâbi ve menfaatleridir. Devletin ideolojisi sahislarin hevesleri ve ideolojik duruslari ile belirlenmez. Menfaatleri ile belirlenir.
Filistin Türkiye için, isgâl edilmis vatan topragidir. Türkiye bölgede Israil dâhil, “Nasil etkimi artiririm?” hatta “Nasil tahakküm kurarim?” düsüncesi ile durus ve siyâset belirler.
Strateji ve Yönetim Uzmani
Emekli Yarbay Halil MERT
[1] https://teoridergisi.com/birinci-dunya-savasi-sonunda-imzalanan-mutarekeler-ve-baris-antlasmalari
