“Hür tefekkürün kaleleri” olan dergileri çok seviyorum. En zor sartlarda bile okuyucunun önüne çikip meraklilara manevi ziyafet oluyorlar. Aslinda bu salgin döneminde dergi çikarmak yigitlik, dergiciler hakikaten alkislanacak birer kahraman. Her dergi tafsilatli bahsedilmeyi hak ediyor. Ancak yer sinirli olunca bu tanitimi mecburen muhtasar yapiyorsunuz. Olsun, lâfin kisasi daha iyidir.
Ali Haydar Haksal yönetimindeki Yedi Iklim, dergiciligimizde “özel sayilari” ilk baslatan mecmua olarak ‘öncülük hakki’na sahip. Kasim 2020 sayisi “Üstad Sezai Karakoç Armagani” olarak çikmisti. Nurettin Durman, Âlim Kahraman, Durali Yilmaz, Ali Haydar Haksal, Mustafa Özel, Mehmet Törenek, Sakir Diclehan, Ismail Killioglu, Osman Bayraktar, Mahmut Babacan, Osman Koca, Sevgigül Kandogmus Sahin, Ugurcan Güler imzali nefis yazilar gönülleri sad etmisti. Sadece Sezai Karakoç hayranlari için degil, arastirmacilar için de kaynak bir sayi hüviyetinde. Benim basucu dergimde üstat Sezai Beyin su sözü tek sayfada levhalastirilmis: “Gölge ne düsünürse düsünsün, günes kendi kavisini çizer, yolunu tamamlar.” Yedi Iklim’in Aralik, Ocak, Subat sayilari da muhteva olarak dopdolu. Bütün edebiyatseverlere israrla tavsiye ediyorum.
Hece ve Hece Öykü Ankara’dan yola çikip Istanbul’a ve Anadolu’ya yayiliyor. Sahibi Ömer Faruk Ergezen, Yayin Yönetmeni Rasim Özdenören. Baska söze hâcet var mi? Büyük titizlik, seçicilik ve duyarlilikla okurun önüne çikiyor her ay. Ankara benim gözümde biraz da Hece’dir. 80’lerden önce Baskent benim için büyük ölçüde Hisar’di. Farkli çizgide görünse de Hece bence o bayragi devralmistir. Hece, Türk edebiyatina tarihine Hisar gibi simdiden köklüce yerlesen seçkin dergidir. Emektarlarina tesekkür ve saygi.
Her ay içimizi ismi gibi isitiveren bir dergidir Dergâh. Mustafa Kutlu abimizin adiyda özdesmisti önce simdi Ali Ayçil kardesimiz alin teri döküyor. Tabii Ezel Erverdi’nin büyük destegi ve duasi unutulmamali. Dergâh Yayinlari ve ondan önce kurulan Hareket Yayinlari da öyle degil mi? Bu müesseseler irfanimizi zenginlestiren birer ocaktir. Bir okuldur ki kültürümüze deger katar, seviye getirir. Mektep olabilmis, hocalari ve talebeleri bulunan birer edebiyat okuludur bahsettigim dergiler. Hangisine el atsaniz size dogru istikameti gösterir. Kitap çikarmak isteyen heveskârlara ilk tavsiyem “Aman önce dergi! Önce dergilere gidin, yazilariniz, siirleriniz çiksin önce mecmualarda, gerisi kolay…” Dinleyen de oluyor beni, umursamayan da… Ama hakikat bu aziz okuyucular. Sahici yazarligin, kitap sahibi olmanin yolu dergilerden geçiyor.
Kudret Ayse Yilmaz’in Genel Yayin Yönetmenliginde, Necmettin Turinay’in Yayin Danismanliginda, Murat Sedat Sert’in editörlügünde her ay bir fikir ve sanat çiçegi gibi açan Siraze öncelikle ismiyle gönüllerde taht kurdu. Sonra da edebiyat sevdalilarina baht oldu. Haksiz yere unutulan küçük boy dergiciligin bence en iyilerinden. Her ay bir kapak konusu, bir vefa kösesi, yazilar, röportajlar, makaleler, siirler, kitap tanitimlari, anketler ve daha birçok edebî ürün… Bu kadar zengin muhteva, dergiye nasil sigar, sigdirilir. Ama siz Siraze’yi iyi ve dogru tutturmussaniz az çogalir, küçük büyür. Eksikligi hissetmezsiniz. Ne diyeyim, Allah yâr ve yardimciniz olsun. Kültür ve Turizm Bakanligi bu zor sartlarda dergi çikaranlara insallah destek oluyordur. Bence Türkiye’nin bütün kütüphanelerine bu dergiler en az 500’er adet aldirilmali ve vatandaslarimiz bu düsünce ve sanat sofralarindan mahrum edilmemelidir.
Benim de her ay yazdigim Sehir ve Kültür, Mehmet Kâmil Berse’nin olaganüstü çabasi ve dirayetiyle çikiyor. Isminin hakkini veren bir dergi. Subat sayisinin konusu “Haydarpasa’da Tarih”ti. Mart sayisinda nefis bir kapakla “Sönmez bu safaklarda yüzen al sancak!..” ibaresi yer aldi. Kapak üstünde bu derin manayi tamamlayan ulvi söz: “Korkma – Lâ Tahzen”. Istiklal Marsi sairimizin ilhamini aldigini manevi iklimi hissetmemek mümkün mü? Sehir ve Kültür’de sadece sehir yazilari yer almiyor. O, dört basi mamur bir medeniyet ve fikir dergisidir. Bir gün hakkinda müstakil yazmak istedigim Genç dergisini, mükemmel mizanpaji ve muhtevasiyla görenler asla ümitsiz olmaz. “Z Kusagi” yalanlariyla ortalikta fal açip karamsarlik dagitan münadilerin kulaklari çinlasin. Ne kusagi? Âsim’in Nesli ayakta! Çok güzel Anadolu dergileri: Bursa Günlügü ve Düsünen Sehir. Mustafa Aydin’in Diksiyon ve Edebiyat’i da unutulamaz.
(Milat Gazetesi, 17 Mart 2021)
