• BIST 100

    10590,50%-0,36
  • DOLAR

    42,33% 0,19
  • EURO

    49,28% 0,05
  • GRAM ALTIN

    5679,64% 0,42
  • Ç. ALTIN

    9495,67% 0,00

NESIBE TÜKEL


Pirelenmeliyiz


Ömer Seyfettin Pire Hikâyesi’nde söyle anlatir:

Köpegin sahibi, köpegini bol bol yedirir içirir, besler ve her gün yikar, temizler, parfümler. 

Insana yapilacak hizmetten daha fazla hizmet eder. 

Köpek de bu haliyle rahata alisir, miskinlesir, yattigi yerden kalkmak istemez, sürekli uyur. 

Uyanir etrafi bir kolaçan eder, yine uykuya geçer. 

Böylece yemek ve içmekten kesilir. 

Bu gidisle köpek hastalanir. 

Sahibi köpegi kucaklar veteriner, veteriner dolastirir. 

Sonunda Avrupali, ihtiyar bir veterinere götürür. 

Veteriner, köpege bakar, sahibine der ki:

- Sen bu köpegin üzerine bir miktar pire koy iyilesir. 

Adam bu sözleri dalga geçer gibi kabul edip, veterinere kizar. 

Fakat çaresiz eve döner. 

Evde, konuyu hanimina anlatir. 

Hanimi; bu yöntemin denenmesi fikrini söyleyince köpegi tekrar kucagina alir, incir tüccari olan bir tanidigina gider, meseleyi ona anlatir. 

Arkadasi da:

- Ondan kolay ne var. 

Bizim depoda, incir çuvallarinin arasinda pire kayniyor, bu aksam oraya koyalim, ona istemedigin kadar pire gelir, der.

Köpegin önüne bir miktar ekmek ve su koyarlar, kapiyi kapatirlar. 

Ertesi gün sabah gelip kapiyi açtiklarinda bir de ne görsünler, hasta köpek iyilesmis. 

Depoda yalin kiliç saga sola kosturup duruyor. 

Ekmegi yemis suyu içmis, taziya dönmüs.

Adam, veterinere kizdigina pismanlik duyar, gidip vizite parasini öder ve gerekli tavsiyeleri alir. 

Her seyin bir yaratilis gayesi oldugunu ecnebi veterinerden ögrenmis olur.
 
Davasiz, mefkûresiz, idealsiz, hedefsiz, heyecansiz insanlar, hasta olmaya, yatalak olmaya, duyarsiz olmaya, miskinlesmeye aday olan insanlardir. 

Bunlarin hayatlari bos, sözleri malayani, kendileri rahatizim besiginde sallanan hasta ruhludurlar.

Insan için, ser gibi görünen pek çok seyde hayir, hayir gibi görünende de ser vardir. 

Gerçek ifadeyle bunun böyle oldugunu çogu kez görüyor ve yasiyoruz.
 
Türkiye’nin egitim kurumlarinda ögreten ve ögrenen, bu vatanin her karis topraginda yasayan insanimiz bu istikamette duyarlilik göstermeli, gönüldaslarimiz, gönül ve fikir âlemine pireler salmali, inançsizliktan, mefkûresizlikten, idealsizlikten, hedefsizlikten, dertsizlikten, heyecansizliktan, duyarsizliktan kurtulmalidir. 

Piresi olmayan mutlaka pirelenmeli, harekete geçmeli, sagligina kavusmali, çirpinmali, saga sola kosmali, arastirmalidir. 

Pire hasta olan köpegi bile iyilestirirken, pire hükmünde olan kabiliyetlerimiz, özelliklerimiz, niçin bizi kasindirip, harekete geçirmesin? 

“Insan belli istikamette yasamali ve belli istikamette ölmelidir”

Bu hikâye, söylediklerime isik tutmuyorsa, muhataplarim; kem söz sahibinindir diyerek sözümü bana iade edebilir. 

Isteyen bu hikâyenin tamamini arastirip okuyabilir. 

Sebepsiz ve hikmetsiz hiçbir sey yaratilmamistir. 

Seytanin yaratilmasi perdeli dogan insanin tekâmül ve inkisâfi içindir. 

Ölçülü alinan zehir, panzehir olur.  

Bizi iri ve diri tutan bu sifatlarimizla harekete geçmeliyiz, aklin ve diger özelliklerimizin yardimiyla helal dâirede adimlar atmaliyiz. 

Kendimize ve milletimize faydali olmaliyiz.

Dünyâ ve âhiret sorumlulugunu kabullenen insan; îmân sâyesinde belli istikâmette yasar, kendine ve milletine faydali olur.
Allah’a kulluk eder, O’nun emrettigi yolda yürürsek, Allah sever, insanlar da sever. 

Eli öpülecek, eli tutulacak, insanlar oluruz. 

Pesimizden gelecek nesillere iyi örnek olur, eserler birakiriz.
 
Kim hangi kurdun, hangi çakalin elini tutabilir ki?
(ALINTI)

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.