Bir önceki yazimiza kaldigimiz yerden devam edelim. Bu arastirmaya göre bir yil boyunca din alaninda sadece iki hoca gündeme girmis. Gündeme giren hocalara baktigimizda ikisi de münferit hocalardir. Müslüman bir ülkede bir yil boyunca iki hoca gündeme giriyorsa ve çözüm üretme açisindan dinamik popülizm Islami STK’larin önüne geçmisse burada ciddi bir problem yok mudur? Arama motorlarinda dinin yerine sûni yöntemlerin popüler olmasi toplumun ‘dinden ne kadar uzak durdugunu’ göstermektedir. Artik toplumun gündeminde din yerine, dinamik popülizm almaktadir. Problemlerin çözümü olarak dinamik popülizme (sûni yöntemlere) basvuruyorlar. Islami STK’lar olarak ‘kurtulmusluk hissiyatini’ bir kenara birakip insanlarin problemlerine ‘çözüm üretme’ yarisina ne zaman girecegiz? Islami STK’lar, cemaatler ve tarikatler geçmisin replayindan (tekrarindan) ve sabitelerinden ne zaman kurtulacaklar? Artik bazi seylerin güncellenmesinin, yapilandirilmasinin vakti gelmedi mi? Güncelleme ve yapilandirma; Islamin inanç esaslarinda, Kur’an ve sünnetin genel prensiplerinde, ehli sünnetin ilmi birikiminde olan bir güncellemeden bahsetmiyorum, bu tür bir girisim elbette tahrif olur. Degerlerimizi sunmakta, çagin imkanlarini kullanmakta, mesajimiz anlatilirken günü ve günceli yakalayamiyoruz. Mesnetsiz bilgiler bilimsellik adi adlarinda hakikatlere savas açmisken onlari Islami bir potada eritmekten bahsediyorum. Kuran’in ve sünnetin egitim psikolojisi ve egitim sosyolojisi, nöroloji beraberinde iletisim ve ikna psikoloji gibi konularin Islam’a hizmette kullanilarak davetin, tebligin, cihadin akademik/sistemli bir tarzda ortaya konulmasindan bahsediyorum.
Kendimize format atip insanlarin ilgisini çekecek yöntemlerle bir seyler üretmeye baslamamiz gerekmez mi? Yaklasik 250 yildir degerlerimizi tüketiyoruz ama üretmiyoruz. 21. yüzyil ‘insanligin unutuldugu, varolus bunaliminin nirvana’ yaptigi bir yüzyildir. Kur’an’in ilhamini asrin idrakine indirecek, insanlarin hayatina anlam katacak projeler üreterek yasadiklari ‘acilari anlamli’ hale getirmemiz gerekmez mi? Varolus bunalimi yasayan Z kusagi adi verilen gençlerimize ‘hayatin anlamini, sevgisini’ ögretecek projeler üretmemiz gerekmez mi? Islami STK’lar olarak birbirimizle ugrasmaktan vazgeçersek aslinda insanliga sunacak çok güzel reçetelerimiz ve ilaçlarimiz var. Ama doktorculuk egomuz ‘hastayi’ bir kenara itip birbirimizle tartismaya itmistir. Insanlik ölüyorken doktorlarin tartismasinin zarardan baska bir getirisi olmayacaktir.
Sûni yöntemleri üretenler akillari köreltip, kalpleri hissizlestirerek insani mankurtlastirmaya (bilinçsiz köle yapmaya) çalisiyor. Çivi çiviyi söker misali Islami STK’lar da akillara tevhidi, kalplere Allah sevgisini naksederek fikri ve vicdani hür ‘insan modelleri’ meydana getirmelidir. Bu modellerin sayisi arttikça, hayatin anlamini ögrenen, acilarina anlam bulan insanlar çogaldikça bireysel ve toplumsal bunalim azalmaya baslayacaktir. Ancak ve ancak böyle bir nesil ‘dinamik popülizmin’ sonunu getirebilir.
Bunu basarmak için projeler üretmek yerine sabitelere takilirsak, ‘replay’ modundan çikamayiz. Kalplerine ve akillarina hitap edemedigimiz insanlara ‘dava suurunu’ veremeyiz. Akil ve kalp kablarina ulasmak için ilhamini Kur’an’dan alip asrin idrakine sunacak psikologlara, sosyologlara ve psikososyal (insanin çevre faktörlerinden etkilenen ve ruhsal açidan çesitli evrelere ayrilan yasamini ifade eder.) ilmini çok iyi bilen ‘dava adamlarina’ ihtiyaç vardir. Bu uzman ekip bu asrin insanina ‘din merkezli bir hayatin mükemmelligini’ gösterecek teorik ve pratik projelerle ‘dini’ insanlarin gündeminde tutacaktir. Böyle büyük bir çalisma dinamik popülizmin dibine ‘dinamit’ dösemeye benzemektedir.
Bu açidan bakildiginda arama motorlarinda olumlu açidan gündeme giren, insanlarin dikkatini cezbeden STK veya STK liderleri var mi? Acun Ilicali ‘eglence ve yarisma programlariyla’ arama motorlarinda tek basina gündemde kalabiliyor, hatta bazen cumhurbaskanindan daha fazla gündeme girebiliyor. STK’lar olarak bu sekilde gündeme girebiliyor muyuz? Hirsizin hiç mi suçu yok diyebilirsiniz. Burada insanlarin elbette eksigi var, fakat onlarin eksikligi bizim ‘tüketiciligimizi, tembelligimizi’ kapatmamalidir. Sûni yöntemleri kullananlar popülizmi sürekli degistirerek kendilerini gündemde tuttugu gibi STK’larin da kendilerini formatlayip gündeme girmeli, güncellenmesi gereken seyleri düzelterek varliklarini hissettirmelidirler. Rabbim, bizleri geregi gibi düsünüp amel edenlerden eylesin.
