ABD’nin seçimi kaybetmis Baskani Trump’in kiskirtmasi ile 6 Ocak 2021 tarihinde meydana gelen olaylar gizlenen bazi gerçekleri ortaya çikardi. Süphesiz bunlardan en önemlisi ABD’deki Paralel Devlet Yapilanmasidir. ABD’deki bu yapiyi Türkiye’de yaptigi icraatlardan dolayi çok iyi taniyoruz.
Nitekim FETÖ örgütüne de “Paralel Devlet Yapilanmasi” adi verilerek yargilamasi yapilmistir. Bu tanimlama gerçekten de çok dogru bir ifade seklidir. Zira devletin her kademesine paralel bir sekilde FETÖ örgütü tarafindan elemanlar seçilmis ABD’nin ve çesitli kurumlarin destegi ile devlet markaja alinmistir. Nitekim 15 Temmuz 2016 Darbesinden sonra paralel devlet yapilanmasi üyelerinin atandigi görevler ortaya çikarilmistir. Bunlarin neredeyse tamami mahkemelerimiz tarafindan ortaya çikarilmistir.
Bir baska paralel devlet yapilanmasi ise Bati Çalisma Gurubu’dur. (BÇG) Yine ABD tarafindan olusturulan bu örgüt; 28 Subat 1997 tarihinde darbe yaparak Basbakan Erbakan’in görevden ayrilmasina sebep olmustur. Bin yil sürecegi iddia edilen BÇG yapilanmasi yine mahkemelerimiz tarafindan çökertilmis ve suçlular müebbet hapis cezasi ile cezalandirilmislardir. Fakat infaz kurumu olarak sorumlulugu bulunan Erdogan hükümeti ne yazik ki bu darbecileri kodese tikmaktan aciz bir durumdadir.
Paralel devlet yapilanmasinin bir baska örnegi ise Sabetayci gruplardir. Bunlar Karakasi, Kapani ve Yakubi seklinde üç koldan faaliyetlerini yürütmektedirler. Genellikle Mason Localari bunlarin kontrolünde olup Siyonizm adina her türlü Islam düsmanligini yapmaktadirlar. Türkiye’deki askeri darbelerin en önemli elebaslari bu Sabetay örgütlenmesi içinden çikmistir.
Iste Türkiye’de her 8-10 yilda bir darbe yapilmasina önayak olan ABD’deki paralel devlet yapilanmasi bu sefer kendi ülkesinde bir darbe kalkismasina girdi. 6 Ocak Çarsamba günü binlerce Trump yanlisi gösterici, ABD Kongre binasini basarak içeri girip Kongre Baskani Pelosi de dahil olmak üzere kisisel bilgisayarlari ele geçirdiler.
Seçimi kaybetmis Baskan Trump, meydana gelen darbe sonucunda baskilara dayanamayarak göstericilere “eve dönün” çagrisi yapmak zorunda kaldi. Darbe simdilik bastirilmis görünse de ABD’nin Paralel Devlet Yapilanmasi, özellikle ordu içindeki güçlü konumunu muhafaza ettigi için ABD’de her an yeni olaylar patlak verebilir.
Aslinda bu derin yapilanma Baskan Trump’a dahi sadik degildir. Hatirlamaya çalisin Türkiye Suriye’ye harekat yaptiginda Trump “derhal ABD askerlerinin Suriye’yi terk edecegini” söylemisti. Fakat ABD’nin paralel Devlet Yapilanmasi bunu reddetti ve Trump tükürdügünü yalamak zorunda kaldi. Suriye’de hala binlerce ABD askeri görev yapmaktadir.
Demek ki ABD’de söz; son kerte de Paralel Devlet Yapilanmasina ait olmaktadir. Bir sekilde ABD Baskanlari ikna edilerek derin yapilanma bildigini okumaktadir. Yeni seçilen Biden içinde durum farkli olmayacaktir. Paralel Devlet Yapilanmasi, Biden göreve geldikten sonra bizdeki “kirmizi kitap” benzeri bir talimatnameyi yeni baskana onaylatarak yillardan beri süregelen fasist yapiyi devam ettirmeye çalisacaklarindan hiç süphe duymuyorum.
ABD halki dünyanin en çok maniple edilen toplumlarindan bir tanesidir. Insanlar bir çesit sigir sürüsü gibi hareket etmektedirler. Hollywood senaryolarina benzer sekilde Amerikan halki propagandalarin etkisi altinda kalarak güya serbest seçimlerle yöneticilerini seçmeye devam etmektedir.
Aslinda bu durum çok güzel hazirlanmis bir illüzyon gösterisinden baska bir sey degildir. Derin mahfillerde karar alindiktan sonra dünyada esi benzeri olmayan hileli seçimler yapilmakta ve daha önce kararlastirilmis kisiler Baskanlik koltuguna oturtulmaktadir. Eger bunun aksi olsaydi 2.5 milyon oy eksik almasina ragmen eski Baskan Bush seçilemezdi. Insanlarin gözünün içine baka baka ABD toplumu aldatilmis ve halen de aldatilmaya devam etmektedir.
Fakat ABD’de “cin siseden çikmis” olabilir. Çünkü Trump bu paralel devlet yapilanmasindan son derece rahatsiz olan birisidir. Bir çikis yapti fakat basarisizliga ugradi. Öyle ki Trump’in Facebook ve Twitter hesaplari donduruldu. Gerçekten ne bu ülkede dolaplarin döndügünü bütün dünya halklari gibi biz de bilmiyoruz.
Bana soracak olursaniz ABD halkinin hür ve özgür bir toplum olma yolunda çaresiz oldugunu rahatlikla söyleyebilirim. Yillardan beri göz göre göre binlerce insan öldürülürken basit bir protesto eylemi dahi gerçeklestiremeyen zavalli bir halktan bahsediyoruz. Bati Avrupa ülkeleri özgürlük konusunda ABD’den kat kat ileride bir noktada bulunmaktadir. Bu konu ile ilgili olarak üç örnek vererek ABD toplumunun nasil maniple edildigini ve çaresiz birakildigini izah edeyim.
Ilk örnek; 11 Eylül 2001 Sali günü ikiz kulelerin bombalarla dikine olarak çökertilmesi esnasinda iki bine yakin itfaiye erinin ölümüdür. Ikiz kuleler ile birlikte üçüncü bir gökdelen daha dikine dogru çökertilmis; etraftaki binalarin zarar görmesi önlenmistir. Fakat binalarda bulunan itfaiye erlerine bombalarin patlatilacagi haberi verilmedigi için aci bir sekilde ölmelerine sebep olunmustur. Bu cinayete karsilik halktan küçük bir tepki gelmediginin altini çizelim.
Zaten ABD’nin derin devlet veya paralel devlet yapilanmasinin Dünya Ticaret Örgütünün gökdelenlerini uçurmasindaki asil maksat yeni bir düsman meydana getirilme istegi bulunuyordu. Komünizmin çökmesi sonucunda hedef Islam Dünyasiydi ve yeni bir düsman meydana getirmek için itfaiye erleri ölüme gönderilmisti.
Bu itfaiye erlerinin aileleri bir gösteri yaparak islenmis cinayetin hesabini soramadilar. Çünkü Paralel Devlet Yapilanmasi her türlü önlemi almisti ve itiraz edenleri bir sekilde ortadan kaldiriyordu.
Ikinci örnek Insanli Ay Yolculugu idi. Öyle ki 1969 yilinda yapildigi iddia edilen bu yolculugun delilleri hiç çekinilmeden karartilmis sadece NASA tarafindan stüdyolarda üretilmis birkaç görüntünün izlettirilmesine imkan taninmistir.
Aradan 52 yil geçtigi halde bugün hala insanli Ay yolculugu yapilamamaktadir. Çünkü Günes radyasyonlarinin insan bünyesine zarar vermeyecek sekilde kiyafet ve uzay araci yapilmasi teknolojik olarak mümkün olamamistir. 2024 Yilinda yapilacagi iddia edilen “Insanli Ay Yolculugu” ise propaganda malzemesi olarak kullanilmaktadir. Teknik olarak daha çok çabaya ihtiyaç vardir.
Iste böylesine korkunç bir yalan karsisinda ABD halki hiçbir cevap verememekte paralel Devlet Yapilanmasinin propagandalarina boyun egmektedir. Fakat yalanlarin birgün mutlaka ortaya çikma huyu vardir. Bu büyük skandalin içyüzü ortaya döküldügünde ABD’nin dünyanin yüzüne bakacak hali kalmayacaktir.
Üçüncü örnek ise Pearl Harbour Baskinidir. Japonlarin gerçeklestirdigi bu baskin ABD tarafindan çok iyi biliniyordu. Nitekim son zamanlarda yapilan açiklamalarda 2. Dünya Savasina ABD’nin katilabilmesi için halki ikna etmek üzere böyle bir senaryo uygulandigi ifade edilmistir. Gerçekten de Japonya saldiri için agir bir ekonomik ambargoya maruz birakilmis ve sonunda plan basari ile icra edilmistir.
ABD, 1. Dünya Savasinda oldugu gibi binlerce insanini bu 2. Dünya savasinda da kaybetmistir. Kabul edilemez olan husus ise baskin bilindigi halde sirf savas propagandasi için üsteki askerlere haber verilmemesidir. Uçak gemileri gizlice kaçirilmis fakan binlerce ABD deniz piyadesinin öldürülmesine göz yumulmustur.
Fakat ABD halki sigir sürüsü gibi propaganda ile güdülmüs ve kimsenin sesi çikmamistir. Iki yüzyil öncesinde de durum böyleydi. Beline tabancasini takan her türlü gasp ve talani gerçeklestiriyordu. “Vahsi Bati” basligi ile gösterilen kovboy filmleri bu dönemi degisik bir propaganda usulü ile anlatmaktadir.
Silah ve petrol endüstrisi paralel Devlet Yapilanmasinin kontrolünde büyük vurgunlar vurmus halende devam etmektedir.
Vietnam savasi, Irak lideri Saddam Hüseyin’in Kuveyt’e saldirarak sonrasinda Irak’in petrol gelirlerine el koyulmasi, Türkiye ve diger ülkelerde askeri darbeler yapilmasi alt alta dizilince ABD’nin Paralel Devlet Yapilanmasinin ne kadar büyük günahlar isledigi daha rahat anlasilacaktir. Fakat bunlar buzdaginin sadece görünen yüzüdür.
Bugüne kadar islenen suçlardan dolayi bu paralel devlet yapisina ne bir ABD vatandasi ve ne de bir magdur ülke vatandasi hesap soramamistir. Türkiye’de oldugu gibi bu paralel unsurlarin yargi önüne çikip hesap vermesi biraz zor görünmektedir. Sigir çobanlari tarafindan insanlari hayvan gibi güden ABD derin devlet unsurlari bu güçlerini muhafaza ettigi sürece; bunun önüne geçilmesi çok zordur.
Umarim 6 Ocak 2021 tarihinde meydana gelen ayaklanma hareketi bir baslangiç olur. ABD halki, kendisini hayvan gibi güden fasist yöneticilerin etkisinden kurtularak gerçekten de iddia edildigi gibi özgürlügün besigi olur. Lakin bunun kisa bir zamanda gerçeklesecegi ümidini tasimiyorum.
Benim beklentim “Allah’a kul olan insanlara kulluk” etmez anlayisindaki Müslümanlarin hürriyet ve özgürlükler konusunda “asri saadet” döneminde oldugu gibi bir devlet yapilanmasi meydana getirmesidir. Bu konuda Türkiye’nin çok önemli birikimleri ve tecrübeleri vardir. Asirlar boyu insanlik alemine baris ve huzuru getiren atalarimiz gibi bu vatanin evlatlari da hürriyet ve özgürlügü en güzel sekliyle yasayarak insanliga tekrar örnek olabilir, vesselam…
