• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

HALIL YOLDAS / Egitimci Yazar


Yeni Yilda Ev Gençlerine Dikkat! Açlik Sofulugu Bozar


Gençlik bir toplumun temel dinamiklerinin basinda gelir. Gençlik denince, gelecek gelir, istikbal gelir, bekamiz gelir aklimiza. Yüregimizin ta derinliklerinde umut ve endise ile karisik duygular sarar bütün benimizi. Gençliginde Çok dinamik olaylar yasamis seksenli, Doksanli yillarin sikintilarini yasamis bir nesil olarak bu gün, Gençlerimize bakinca bilgi teknoloji ve egitim olarak ileri ama içine kapali, dis mihraklarin tahriklerine kendini kaptirmayan bir gençlik var elhamdülillah.  

 Gençlerimiz derin ve durgun bir göl gibi simdilerde. Ekonomik sikintilar, salgin hastaliklar, Gençlerimizin gelecegine yön vermekten uzak ekonomik politikalar, onlari yeni ifade ile EV GENÇLERI haline getirdi. Aldiklari egitim ve ögretimle geçimlerini saglayamayacaklarini anlayinca, büyük bir hayal kirkligina düsyor milyonlarca gencimiz. Gelecege ait planlari projeleri umutlari ümitlerini hayata geçiremeyeceklerini anladikça içlerine kapaniyorlar. 

Ailesinin eline bakan, ekonomik özgürlügünü kazanmakta zorlanan EV GENÇLERIMIZ bir is aramak için is Bulma kurumlarinin kapisinda “ Ne olursa yaparim abi” durumuna düsünce gelecege ait planlari yikilmis, umutlari tükenmek üzere olan gençler kervanina katiliyor.  

  Unutmayalim ki Insanlarin huzur ve mutlulugu birlikte yasadiklari toplumdan soyutlanamaz. Devlet yönetimi ne kadar saglikli olursa olsun, ekonomik sosyal ve kültürel ve siyasal alanlarda zamanla sorunlar çikabilir ve sorunlar vakit geçirilmeden çözülmelidir.  Problemler görmezlikten gelinir ve ötelenmeye çalisilirsa çözümü zorlasir bedeli de agir olur. 

   Ülkemizde uzun zamanlardan beri zamaninda kolayca çözülebilecek sorunlar, görmezlikten gelindigi için, hasiralti edildigi için bu sorunlarin çözümü simdilerde gerçekten sancili geçiyor.  Oysa tarihimizi dogru okuya bilseydik orada ibret dolu olaylardan ders alabilirdik.  Mesela: Kanuni sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmis oldugu devletin gelecegini hayal eder. 

Günün birinde "Osman ogullari da inise geçer çökmeye yüz tutar mi?" diye derin derin düsünmeye baslar. Bu gibi sorulari çogu zaman sütkardesi meshur Âlim Yahya Efendiye sormak için mektup yazar. 

“Sen ilahi sirlara vakifsin. Kerem eyle de bizi aydinlat. Bir devlet hangi durumda çöker? Osman Ogullari’nin akibeti nasil olur? Bir gün olur da çöküntüye ugrar mi?”
Yahya Efendi'nin cevabi çok kisa olur...
"Neme lazim sultan'im! "
Mektubun cevabini hayretle okuyan sultan, bir mana veremez. Yahya Efendi gibi bir zatin böylesine basit bir cevapla isi geçistirecegini düsünmez. Söylenmeye baslar: Acaba bilmedigimiz bir mana mi vardir bu cevapta?  Gerçegi ögrenmek için kalkar, Yahya efendinin Besik tastaki dergâhina gelir. Sitem dolu sorusuna tekrar sorar:
"Agabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçistirme, soruyu ciddiye al."

Yahya Efendi duraklar: "Sultanim sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düsündüm ve kanaatimi de açikça arz etmistim."

"Iyi ama bu cevaptan bir sey anlamadim. "Sadece Neme lazim be Sultanim" demissiniz. Sanki beni böyle islere karistirma der gibi bir anlam çikariyorum. Yahya efendi konusmaya baslar:

"1-Sultan'im! Bir devlette zulüm yayilsa haksizlik sayi olsa, isitenler de "Neme lazim" deyip uzaklassalar, 

2-Sonra koyunlari kurtlar degil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa.

3- Fakirlerin muhtaçlarin kimsesizlerin feryadi göklere çiksa da bunu da taslardan baskasi isitmese, iste o zaman devletin sonu görülür.

 Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi bosanir, halkin itimat ve hürmeti sarsilir. Asayiste itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküs ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir..."
Bunlari dinlerken aglamaya baslayan koca sultan, söyleneni basini sallayarak tasdik eder, sonra da kendisini böyle ikaz eden bir alime memleketin sahip oldugu için Allah'a sükreder..

Bana ne mi diyecegiz? 

Ülkenin mevcut ekonomik durumu, gençlerin beklentilerini düsürdü. 18-22 yas araligindaki issiz gençlerin yüzde 74.3’ü, sadece yol-yemek veren bir yerde çalismaya razi hale geldi. Alistirilmis çaresizlige Çoktan razi olmus gibiler. Is bulamamak, beklentileri de umutlari da gelecek ümitlerini de düsürüyor. Mesela issizlerin yüzde 64’lük kesimi sadece yol-yemek veren bir yerde çalismayi isteyebilecegini söylüyorsa bu çok kaygilandiriyor beni. Gençlerin yüzde 58’ü issizlik sebebiyle aile iliskilerinin olumsuz etkilendigini ifade ediyor. Yine is arayisinda olan gençlerin yüzde 78.2’si issizlik durumlarindan dolayi kendilerini arkadaslarindan geri kalmis hissettigini belirtiyorsa. Merak ediyorum. Eli kalem tutan, agzi laf yapanlar,  bu durum milletimiz, devletimiz, ülkemiz adina kaygilandirmiyor mu sizi.

Simdi acaba ülkemizin çikilmaz hale gelen sorunlarini görmezlikten gelip zamaninda çözmeyerek agirlastiranlar, bana ne?  Diyerek geçistirip görmezlikten gelen sorumlular. Uyarilar yapmasi gerektigi yerde, Çözüm önerileri getirmek yerine susarak dilsiz seytan olmayi göze alanlar, simdi azicikta olsa vicdan azabi çekiyorlar mi dersiniz?  

Ümitsizlige gerek yoktur.  Her türlü dertlerin, sorunlarin çözümü ilimde, Bilim adamlarimizda, Akilda, Nakilde, Mantiktadir. Nefsanî duygularin etkisinde kalarak, gelecek kaygilarinin gölgesinde geçici çözümler aramak beyhudedir, zaman kaybidir.

 Atalarimiza kulak verin “AÇLIK SOFULUGU BOZAR”

 Yeni Miladi yilimiz hayirli olsun. Hayirlara vesile olsun insallah.  Selam ve dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.