• BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04

Edanur ISMAIL


Jose Saramago / Körlük Üzerine


Trafikte kirmizi isikta bekleyen bir adamin kör olmasi ile baslayan kitapta körlügün bir hastalik gibi her yere yayilmasi ve insanlarin birbirinden soyutlanarak son bulunacagi sanilan bir salgin yasanmasi...

Sanki bu bir yerden tanidik geliyor degil mi? 
Biraz Covid-19’u çagristiriyor sanki. Acaba Jose Saramago bu kitapta bize insanlarin yüzyillardir süregelen salginlarda kendinden bile korkmasi ve insanlarin karantina altinda tutulmasinin insan yapisina aykiri olduguna mi dikkat çekmek istemis? 

Acaba bu salginlara karantinadan daha iyi bir çözüm bulunabilir mi? 

Bunu bilebilmemiz suan mümkün görünmüyor ama yakin gelecekte mümkün olabilir. 

Kitapta ilginç bir sekilde bu kadar körün arasinda bulunarak görme yetisini kaybetmeyen bir ana karakterimiz var: 
DOKTORUN KARISI. 

Bence yazar bu karakterle bize unuttugumuz bazi degerleri hatirlatmak istemis. Bu kadinin davranislari insanin özünü olusturan davranislardi. 

Aslinda bu karakter kitap boyunca hastaliga o kadar yakindi ki yani böyle bir durumda genellikle uzak kalmak tercih edilirken. Peki neden yazar reel olamayacak bir karakter kullandi? Bize anlatmak istedigi bir sey mi var? 

Bu karakter herkesten görebildigini sakladi ve körlerin arasinda olmayi seçti. Hayatta hep bir karar aliyoruz ve onun bize dönecek risklerini analiz ediyoruz. Ama burada bir analiz yok insani bir duygu var. 

Jose Saramago burada insanligin özüne inmeyi mi denemis yani o saf halimize inmeyi? Ayrica bu salginla bize küçültülmüs bir dünya manzarasini da çiziyor. 

Göremedigi için en temel ihtiyaçlarinda bile aciz kalan insanlar ve bu insanlarin çevrelerindeki bazi insanlarin kötü davranislarindan haberdar olmamasinin anlatilmasi var bir de. 

Bir akil hastanesine kapatilarak ülkeye yayilmasinin engellenecegi ve bu sayede bütün insanlarin güvende olacaginin düsünülmesi var. 

Ve sonunda bütün insanligin kör olmasi var. Böyle bakinca körlük bir sembol ya da bir distopya gibi durmuyor mu? Insanligin kendi özünü kaybedip bunun farkina varmamasi gibi. 

Sonunda ise körler ancak önlerindeki asilamayacagini sandiklari duvarlari yikma cesaretini bulduklarinda körlükten kurtuluyorlar. 

Peki ya biz insanlar önümüzdeki duvarlari ne zaman yikacagiz? Iste bu soruyu kendimize sorup sadece kendimiz cevaplayabiliriz.
      
Jose Saramago’nun kendine özgü anlatimi ve karakterlere bir  isim vermeyisi ile farkli bir konuya sahip ilgi çekici bir kitap. Umarim faydali bir yazi olmustur. 

Bir kitap her okuyusta farkli yorumlanabilir. Okumanizi tavsiye ederim.
Keyifli okumalar...

Yazarın Diğer Yazıları


22.5° / 13.8°

YAZARLAR