Aslinda insan, yasi ve yasamdaki statüsü ne olursa olsun, irili ufakli bir yönetici konumundadir.
Farkinda olsun veya olmasin, becerebilsin beceremesin idare etmeye, yönetmeye kendiyle baslamistir. Irtibatta oldugu herkesle iliskisel anlamda idarecilik ve yöneticilikle iç içedir.
Ve bu durum onu birey olarak kisisel ve karakteristik olarak daha düzeyli ve donanimli olmaya zorlar. Belki de bu kendinde olusan bireyler için geçerli, olmayanlar zaten iliskileri kavgali/barisli, inisli/çikisli, hasbelkader götürüyor zaten.
Gelin görün ki yöneticilik bir aile, küçük bir topluluk, bir sehir veya bir ülke söz konusu oldugunda basli basina ciddiyet arz ediyor. Ehliyet ve erdemi elzem kiliyor.
Ibn-i Farabi “El-Medinetü'l ‘fazila” Fazilet (Erdem) sehri adli kitabinda halki ve yöneticisiyle beraber erdem, adalet, hakkaniyet ve is bölümü üzerine yapilandirilan bir sehir ve devletlerden bahseder.
Ve ideal, erdemli devleti çözümler. Hak nezdinde; yardimlasma, dayanisma ve is birligine yöneticilik makaminda ise; zihni zindeligi ve ahlaki kisiligi elzem tutar. uillll en 0 molla enÜnlü Islam filozofu Farabi, ütopya türündeki bu kiymetli kitabinda faziletli sehir ve yönetici olmanin kisisel, sosyolojik, siyasi ögretilerini sunar bize.
Üzgünüm ki tipki Ibn'i Haldun, Ibn-i Rüst gibi Ibn-i Farabi’ye de Avrupa gereken kiymeti vermis ve eserler sosyal, siyasal zeminde faydalanilan eserler olmuslardir.
Bizim üniversitelerimiz de ise siyaset ve sosyoloji dallarinda ders olarak dahi okutulmamasini hangi kompleks, zihniyet ve niyette karsilik buldugunu sorgulamak lazim.
Farabi, erdemli devleti çözümlerken, yönetici baskanin zihin kapasitesi ve ahlaki yapisini merkeze almis, halifelik ve filozoflugun yani bilgeligin birlestigi bir sistemi hayal etmis, resul efendimizin yönetim tarziyla sentezlenen bir reis, yönetici kisiligi ortaya koymustur.
Erdemli sehri bir vücuda, yöneticisini de bir kalbe benzetmistir. Ve liyakat olarak tepeden asagiya inen bir hiyerarsi çizmistir.
Özellikle üzerinde durdugu yöneticidir. Öyle ki su vasiflarin bir yönetici de olmasin gerektiginin altini önemle çizer.
• Saglam beden ve asil bir ruh
• Sözü anlama kuvveti
• Güçlü bir hafiza
• En küçük kaniti degerlendirebilecek bir zeka
• Düsündüklerini açiklayabilecek kivraklikta bir dil
• Ögrenme ve ögretmeyi sevmek, buna açik olabilmek
• Yeme, içme ve kadinlara düskün olmamak
• Dogruyu ve dogrulari sevmek ve yalandan nefret etmek
• Altin, gümüs ve servetin degil, yüceligin pesinden kosmak
• Dogrulari korkmadan, cesaretle savunmak, hayata geçirebilecek azim ve iradeye sahip olabilmek
Farabi bu vasiflara sahip bir yönetici bulmanin zor oldugundan bahsederken de, ilk 5 veya 6 özellige sahip olan kisilerin yönetici olabilecegini yalniz hikmet sahibi olabilmeyi sart kosar.
Isterse tüm özelliklere sahip olsun, kisi eger hikmete (bilgelik, idrak, görgü, sagduyu, sezgisel anlayis/kavrayis, en hassas durumlarda dogruyu/yanlisi ayirt edebilme kabiliyeti) yoksa yönetici olmaz der.
Bu bilge insan, bugünün sehir yöneticilerinin vasiflarini siralamis (!) Erdemli sehirlerin erdemli yöneticilerini (!)
Bu sebepledir ki, kamu kurumlarindan tutunda özel, tüzel tüm katman ve kurumlarda adalet, hakkaniyet ve ehliyet üst düzeydedir.
Ögretiye devam…
Tabanda yardimlasma, is birligi, herkesin görevini en iyi sekilde yerine getirmesi formülü ile toplum mutlulugu yakalayacakti. Günümüzde tecelli ettigi gibi…
Tüm egolardan uzak, toplumsal dayanisma, yardimlasma ve kardeslik dürtüsünün hakim oldugu bir erdemli toplum…
Farabi; sehirde kisinin sosyal statüsü ne olursa olsun yalnizca bir isle ugrasacak der. Issizlige, kalitesizlige ve suiistimale mahal vermemek için.
Makami ha bire bir yerlere sizdirmanin, ranta çevirmenin, olanaklari devsirmenin, aç gözlülügün sonuçta da haksizligin önüne geçmek için.
Erdemi, erdemli olmayi, erdemli olani, yönetici yapmayi olmazsa olmaz vasif kilar.
Mutlaka ki, uzun tarih içerisinde kadim Islam medeniyeti, erdemli sehirler kurdu, erdemli yöneticiler yetistirdi. Uzun zamandir erdemli topluluk ve yöneticilere hasret bir dönemin içindeysek de gerçeklesmesi olanaksiz degil.
Çogunluga cahil, fasik, fitne, erdemsiz, yeteneksiz, insani ve insanligi bertaraf etme niyeti tasiyan güruh yönetici hakim konumundaysa da erdemi, erdemli toplumu, erdemli yönetici ve liderleri adaleti ve hakkaniyeti barindiran ilahi ögretilerle hayata hakim kilabiliriz.
Vahiy sonuna dek bunun için var.
“Ey halk, sizi bir erkek ile bir disiden yarattik ve birbirinizle tanismaniz için sizi irklara ve boylara ayirdik. Allah yaninda sizin en degerliniz en erdemli olaninizdir. Allah bilendir haberdar olandir." 49/13
