SON DESTAN 15 TEMMUZ.
Türk milleti binlerce yillik devlet deneyimiyle 16 devlet kurarak adeta devletlesme geleneginin mimari olarak bilinir, Milletler Türk devletlesme planini örnek alarak devlet kurmayi adeta taklit etmislerdir.
Devlet kurmada öncülük yapan Türk milleti gerekçeleri iyi okunmasi gereken yikilan Osmanli imparatorlugunun sonunda verdigi Istiklal mücadelesinde kurdugu son devlet Türkiye Cumhuriyetinde henüz 100. yilini doldurmadan çesitli baskaldirilar, kalkismalar, ihtilaller, askeri darbeler, verilen muhtiralar, demokrasiye ayar çekilen 28 subatlari yasadi.
Türk milleti olarak içimizde çikan hain ve alçak bir yapilanma olan FETÖ terör örgütünün dis mihraklar ile ortaklasa gerçeklestirdigi hain darbe kalkismasini yasadigi 15 Temmuz, milletimizin sagduyulu, inançli, kararli bir sekilde karsi koymasiyla yazilan son destan oldu.
Devletlesme gelenegini dünyaya ögreten Türk milleti kurmus oldugu son devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün saglam temeller üzerine insa ettigi devletimizin her geçen gün daha saglam temelleri desteklenmesi gerekirken her firsatta kurulus felsefesinin tersine hareket etmemiz bize bu hain kalkismalari yasatiyor.
Türk milletinin son devleti olan Türkiye Cumhuriyetini yönetmek için demokrasi geregi seçimlerle yetki verdigimiz siyasi otoriteler devlet geleneginden çikilarak bu falan cemaat, bu filan tarikat, bu bizim partili, su karsi tarafin adami, bu amcamin kizi, bu dayimin oglu, bu bizim adamimiz düsüncesiyle aslolan liyakatli kadrolar yerine düzensiz ve tarafli kadrolar devletin temeline konmus dinamit olarak ileri tarihlerde patliyor.
Bunlar ihtilal ve darbe yapacak kadar güçlü olmasalarda mesgul ettikleri koltuklarda milletin hizmet alimi hususunda hepimizin bildigi bugün git yarin gel uygulamasini yapanlar olarak karsimiza çiktigidir.
Örgütlü tarikat, ve cemaatler ise milletin gözünü boyayarak tipki FETÖ terör örgütü gibi neredeyse bütün Türk milletinin sevgisini kazanacak sekilde Dünya milletlerinden gelen ögrencilerin türkçe olimpiyatlarinda sarki söyledigi gibi faaliyetlerle, zararsiz görünmesi gibi.
Her Türk vatandasinin kandigi bu yapi devletin yönetilmesi için seçtigi siyasi yapiyida inandirmayi basaran devlet yararina gibi görünen faaliyetleriyle kandirmis hatta ülkenin basbakanligini yapan mevcut Cumhurbaskanimiz "Ne istedinizde vermedik" ifadesini kullanmisti.
Yaptiklariyla aldattigi sadece Erdogan degildi. Neredeyse ülke siyasetinde bulunan söz sahibi her siyasi partinin lideri ile ahbap, çavus iliskisi kurmayi basarmisti. Bundan çikarilmasi gereken dersin ise devletin devamliligi için bireysel basari ve örgütsüz liyakatli insanlarin tercih edilmesidir.
Devlet kendisine lazim olan kadrolari zaten ihtiyaç duydugunda siyasi otoriteye bildirerek kadro talebinde bulunmaktadir, yeterki bu kadro taleplerinde siyasi otorite kendince taraf bildigi kadrolari dayatmasin.
Siyasetin içerisinden gelen "Biz CHP üyesi kadrolar almayipta Ülkücü kadrolar-mi alacaktik" söylemi hangi gerekçeyle olursa olsun siyasi kadrolasma larin, cemaat, tarikat gibi kadrolasmalarin bugün degilse bize ilerde yine bir hain kalkisma yasatmasada aldiklari görevlerde bu milletin hizmet aliminda incitici, yaralayici ifadeler disinda sistemin agir aksak gitmesini saglayacagi kesindir.
Devletin ayarlariyla oynanmamalidir, devlet liyakatli kadrolarla yönetilmelidir, devleti yönetenler bu milletin birer öz evlatlari olarak vatandasina hizmet için aldiklari görevlerinin suurunda olmalidir, devlet kadrolari bileginin hakkiyla layikiyla seçildigini bilip siyasi otoriteye degil millete hizmet etmesi gerektiginin bilincinde olmalidir.
Siyasi otorite ise bu devlet gelenegini koruma kollama ile hareket ederek bunun sarsilmamasi için elinden gelen destegi göstermelidir. Siyasi otorite öncelikle kendi siyasi yapisindan kurtulup milletin arzusu dogrultusunda önce siyasi partiler kanununda düzenlemeye gitmelidir.
Kendi liderliklerinin devami için liyakatli kadrolardan korkarak kendilerine el pençe divan duran yapilardan kurtulmali gerçekte ülkeye, millete, devlete hizmette kendisini kanitlamis olan, toplumda karsiligi olan liyakatli kisilerle siyasette ilerlemelidir.
Kendisine çeki düzen vermeyen siyasi yapilanma siyasi ahlaki yerine getirmedigi süre içerisinde ülkemizdeki toplum ahlakinin, ticari ahlakin,aile ahlakinin düzelmesi mümkün degildir.
Baska 15 Temmuzlar yasamamak adina milletimizin vermis oldugu bu son istiklal mücadelesi iyi anlasilmalidir. Ihtilaller, kalkismalar, darbeler dönemi bitmistir gafleti yasanmamalidir.
15 Temmuz hain kalkismasinin lideri Fetö'nün ben "Tayyip Erdogan ile savasmiyorum onun tanrisiyla savasiyorum" ifadesi ile 1980 ihtilali yapildiginda ise Pentagonun beyazsaraya "Bizim çocuklar darbeyi gerçeklestirdi" söylemi ülkemizde darbelerin siyasete degil Türk milletine yapildigini göstermektedir.
Ülkedeki siyasi liderler bu bilinçle hareket etmeyi unutmayip bira büyüdügünde dallari, budaklari budanan, ölmek üzereyken biraz dal ve budaklari sulanan ülke olmaktan kurtulmalidir.
15 Temmuz sehitlerinin sonsuza kadar bu milletin kalbinde yasayacak olmasi, gazilerimize saygisi ise onlari daima minnetle, sükranla anmasi Türk milletinin asaletinde var oldugu gerçegidir.
Yasasin Türk Milleti.
Yasasin Türk Milletinin inançli, imanli, kararli, sanli 15 Temmuz direnisi.
Kalin saglicakla.
