• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,56% 0,08
  • EURO

    49,61% 0,17
  • GRAM ALTIN

    5768,19% 0,39
  • Ç. ALTIN

    9281,35% 0,00

Mustafa Altınsoy


Küçük Agaç’in Egitimi


Degerli okuyucularim, bu yazimda insanin kendisiyle, çevresiyle ve bütün evrenle dost olmasini ögreten bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Sevgiyi, duyarliligi dürüstlük ve samimiyeti Kizilderili mantigiyla isleyen, kendini dünyanin efendisi sanan beyaz adama da bir cevap niteliginde muhtesem bir kitap: Küçük Agac’in Egitimi. Doga ile yaratilista uyum içinde olmayi ögreten kitap, ayni zamanda beyaz adamin yaraticiligi körelten egitim anlayisini da sorgulamaya çagiriyor.

Evrensel dostluk ve barisin hikâyesi olan “Küçük Agaç’in Egitimi” kitabini, Forrest Carter 1976 yilinda kaleme almis. Kitabi 2018 yili Subat ayinda okumus o zaman epeyce notlar almistim. Kitapta yer yer anlatim bozuklugu ve tercüme sikintisi olmasina ragmen bir önceki makalemizde bahsettigimiz açik kaynak egitimini  de çok güzel örneklerle anlatan kitaplardan birisi oldugu için okunmasini özellikle tavsiye edebilirim.

Forrest Carter 1927 -1979 yillari arasinda yasamis, küçük yasta anne ve babasiz kalmis Kizilderili bir yazar. Carter, kitapta anlatildigi gibi, büyükbaba ve büyükannesinin yaninda yetisir. 10 yasindayken dede ve nenesini kaybeder. Düzensiz hayat yüzünden belirli bir okul egitimi alamaz. Yetiskinlik yillarinda kovboyluk, çiftçilik, çobanlik ve mevsimlik isçi olarak çalisir. 

Yazarliga 45 yaslarinda baslar ve yazdigi yazilarda Amerika’nin Kizilderili soykirimini, destansi bir sekilde anlatmaya çalisir. Son yazdigi kitaplardan birisi olan Küçük Agaç’in Egitimi, çok ilgi görür; ödül üzerine ödül alir ve yilin kitabi seçilir.

 

.

Kitap; duyarliligin yitirildigi, yüzeysel ve mekanik iliskilerin hâkim oldugu günümüzde hizla tükenen degerlere karsi insanin saygi durusunda bulunma denemesi gibidir. Hüzünlenmek, doya doya aglamak isteyenler, en çok da kitle iletisim araçlarinin kölesi olanlar ve yaraticiligi körelten egitimi sorgulamak isteyenler için de okunmasi gereken güzel bir eser. Kitapta hayatla ilgili her konuya iliskin orijinal bilgiler, çocuk egitim ile ilgili güzel yöntemler bulmak da mümkün. Cosmak, sevmek, özgür olmak, için tavsiye edebilecegimiz; dogal yöntemlerle çocuklarimizin egitilmesine vesile olacak iyi bir açik kaynak egitimi kitabi.  Esasinda eser, bizi doga ile yaratilista uyum içinde olmaya yönlendirerek bir anlamda Allah’in tabiattaki düzenin sahibi oldugunu okuruna vermeye çalisiyor.

Küçük Agaç, Toprak Ana’nin salinisini ve gelisimini hissetmenizi saglamakta. Diger yandan da her sözü deneyimlere dayanan ögretmeni Büyükbaba’dan doganin düzeni, ölüm olmaksizin yasamin da olmayacagi, doganin her zaman onu besleyecegi gibi bilgileri ögrenir. Büyükbaba, Küçük Agaç’in egitimi sürecinde her seyi bizzat yasayarak ögrenmesine, kendi kararlarinin sonuçlarini görerek bilinçlenmesine izin vermektedir.

 

Kitabi okurken insan bazen hüzünleniyor, bazen gülümsüyor, bazen de derin derin düsünüyor,

Insani degerlerin önümüze birer birer serildigi ve damarlarimizdaki kanin zapt edilmez biçimde kaynastigini duyar gibi hissediyorsunuz.

Kitap, hayat tecrübeleri ve büyükbabasinin nasihatleri üzerinden kurgulandigi için sikça ve çok fazla bir sekilde büyükbaba derdi ki seklinde aktarimlarla devam eder. Büyükbaba, büyükanne derdi ki diye baslayan ögüt ve tecrübe dolu cümlelerle devam eden gerçek ve uygulamali degerler egitimi kitabindan sizlere sadece bir demet sunmak istiyorum. 

  • Bir erkek sabahlari kendi kendine kalkar, kalkmali.
  • Bazi insanlarla aranda kimsenin bilmedigi bir dil vardir, olusur. 
  • Yalnizca gereksinim duyduklarini al. Fazlasini depoluyorsan baskalari tarafindan soyulursun demektir.
  • Her seyi bildigini zannedenler, çevrelerinde ne olup bittigine asla bakmazlar.
  • Insanlara, çocuklara isler ve sorumluluklar vererek güvendiginizi gösterebilirsiniz.
  • Sorunlari toplanti yaparak, konusarak çözebilirsiniz.
  • Büyükbaba dedi ki; Daha az sözcük olsaymis, dünyada bu kadar çok sorun olmazmis.
  • Iki akil vardir: Beden ve ruh akli. Beden akli her seyi ele geçirirse ruh akli bir findik büyüklügünde küçülebilir ve ortadan kaybolabilir. Böyle bir durumda ruhunu tümüyle kaybedersin. Böylece ölü insan olursun.
  • Ruh akli o kadar büyük ve güçlü olabilir ki sonunda bütün geçmis beden yasamlarinin hakkinda her seyi bilir ve artik hiç  beden ölümü olmayacak bir yere gelirsin. Ruh akli çok büyükse, beden ölümün olmaz.
  • Agaca baktiklari zaman sadece kereste çikartan, baska bir sey görmeyenler hiçbir zaman güzellik göremezler. Iste onlar yürüyen ölü insanlardir.
  • Her insanin bir isi olmali. Sorumluluklar vermek, en iyi egitim yöntemidir.
  • Sözcük oyunu adamlari aptallastirir. Insanlarin sesinin tonuna dikkat et. Dürüst olup olmadigini, yalan söyleyip söylemedigini anlarsin.
  • Büyükbabanin politikacilara hiç saygisi yoktu. Dinlenmemiz bitmeden önce bir politikaci geldi. Politikaci konusurken küçük sigaralar yakti ve içti. Büyükbaba bunlarin hazir sigaralar oldugunu, kendi sigaralarini saramayacak kadar tembel olduklarindan bunu zengin insanlarin içtigini söyledi.  
  • Politikaci gelip herkesin elini sikti. Beyaz olmadigimiz, yerli oldugumuz, oy hakkimiz olmadigi, politikaciya bir yararimiz olmadigi için ne benim ne de büyükbabanin elini sikti
  • Büyükbaba bir gün bir buzagi keserek cigerini aldi, bakti ve cigerini gösterdi. Hastalikli ve lekeli, yiyemeyiz dedi. 
  • Sana kendisinin ne kadar iyi ve hos bir insan oldugunu anlatan birine karsi dikkatli olman gerekir.
  • Toprakla irtibati olmayanlar delirebilirler. New York’un topragi olmayan insanlarla dolu oldugunu, yarisinin bu sekilde yasamaktan delirdigini söyledi. Ona göre bu durum, insanlarin kendilerini vurmalarinin ve pencereden atlamalarinin da nedeniydi.
  • Bazi insanlar, yaptiklari isler ögrenilmesin diye diger insanlari kendilerinden uzakta tutarlar.
  • Istememeyi ögrenmek de önemli bir terbiye gerektirir.
  • Insanlari anlamak zahmetli bir is oldugundan kimse kimseyi anlamak istemiyor.
  • Bahar gelince  önce yerli menekseler açar, Büyükanne menekselerden çay yapardi. Vahsi ortamda yetisen her sey ehlilestirilmis seylerden yüz misli daha güçlüdür.
  • Nisan yagmurunda iyi bir duygu vardir. Heyecan verici ve ayni zamanda da üzücü.  Heyecan verici; çünkü yeni bir sey doguyordu. Üzücü; çünkü ona güvenemeyecegini bilirsin, hizla geçip gider.
  • Büyükbaba derdi ki; agaçlari yok etmek yerine onlarla birlikte yasarsan agaçlar seni beslermis. Kuslar, diger bütün her sey gibi onlari sevip sevmediginizi bilir, seversen o her zaman hepsi yanina gelirmis.
  •  Büyükbaba derdi ki; spor için bir seyi öldürmeye gitmek, dünyadaki en aptalca kahrolasi sey. Bu (avlanarak spor yapma) savaslar arasinda, insanlari öldürtmedikleri için ellerini öldürme isine sokabilecekleri bir zamanda politikacilar tarafindan düsünülmüstür.
  • Zehirlemede yapilacak isler, tecrübeler anlatiliyor. (137. Sayfa)
  • Büyükbaba derdi ki; olan bitenden dolayi suçu birisine yüklemek ile kazanacagin bir sey yoktur. 
  • Büyükbaba; topraklarimiz, Birlesik Devletler askerleri tarafindan isgal edildi politikacilar tarafindan yönetildi, derdi.
  • Büyükbaba ile safakta uyandik. Dagin tepesinde safagi seyretmek gibi sey yoktur. Büyükbaba doguyu gösterip seyret dedi. Sabahin bu saatinde bütün yaratiklar canlanan gün için disari çikarlardi.
  • Herkes yasadigi ortama daha iyi uyum saglar. Alisamadigin ortamlarda kötü sonuçlarla karsilasabilirsin.
  • Ekime ne zaman baslayacagimiza büyükbaba karar verirdi. Parmagini topragin üzerinde gezdirir, sicakligini hissederdi. Kuslar sustuysalar ekim yapilmazdi. Kuslarin sustugunu fark eder ve topragin çok islak ya da kuru oldugunu hemencecik görürdük. O zaman balik avlamaya giderdik.
  • Bir karpuza vurma testi yaparken ne yaptigini bilmen ve bundan bir anlam çikarman gerekir. Vururken karpuz ting sesi çikarirsa tam yesildir. Tenk sesi çikarirsa yesildir ama olgunlasmamistir. Tank sesi çikarirsa o zaman olgun bir karpuzun vardir.
  • Tuzaklari zayif oldugunuz yerden kurarlar.
  • Seni sarhos etmek isteyen suç ortagi kadinlara dikkat etmek zorundasin. O kadinlardan uzak dur.
  • Büyükbaba dedi ki; verdigin bir seyi nasil yaptigini anlatmak, bir sey vermekten daha iyiymis. Insanlara devamli bir sey vermek yerine is ögret. Sana bagimli hale gelmesin. Sana bagimli olursa o zaman onun kisiligini alir ve çalarsin.
  • Bir aliskanlik baska bir aliskanliga yol açar. Tutumlu insanlar hiçbir zaman bir diktatörün kontrolüne girmezler. Cimriysen, paraya tapan büyükbaslar kadar kötü olurmussun. Ve parani zorunlu oldugu seyler için kullanamazmissin. Bu sekildeyken o zaman para senin tanrindir.
  • Güz, doganin merhamet zamanidir. Sana ölmekte olanlar için isleri düzene sokma sansi verir. Pismanlik duyma, yapmamis oldugun bazi seyler yapma zamanidir. Büyükanne derdi ki; Küçük Agaç, nerede olursan ol, aksam karanliginda köpek yildizina bak. Büyükbaba ile ben de bakiyor olacagiz, seni hatirlayacagiz.
  • Büyükbabanin söyledigi gibi, zorunlu olmadigi takdirde gereksiz risklere atilmanin hiç mi hiç anlami yoktu.
  • Büyükbaba, insanlar senin için iyi bir seyler yapmaya çalisirken beraber çalismakla yükümlü oldugumu söylerdi.

            Kalin saglicakla.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.