• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

Mücahit GÜLER


Nâs ve Insan Kelimelerinin Anlami ve Mâhiyeti


"Nâs" insan kelimesinin çoguludur, insanlar, halk demektir. Kur'an-i Kerim'de 240 yerde geçer. "Insan" ve ayni anlamdaki ins ve ünâs sözcükleri de 88 ayette geçer. Insan kelimesinin sözlük anlamina gelince; Insan kelimesinin, kendinden türedigi kök olarak iki sözcükten bahsedilir; bunlardan biri üns kelimesidir. Üns, ünsiyet, yakinlik demektir. Bu “yakinlik, yaklasma duygusu” bir yandan hemcinsleriyle bir arada yasama durumunda olan insanin baska insanlara karsi yakinligini, bir yandan da Allah’a bütün varliklarin üstünde olan yakinligini ifade eder. Insan kelimesinin, bir de nesiye (unutmak) fiilinden geldigi söylenir. Bu durumda insan, unutkan demektir. Kur’an’da insandan (Adem) söz edilirken, “Andolsun, önceden Adem’e ahid verdik de unuttu ve onu azim sahibi bulmadik.” (1) buyrulur. Insan kimdir? Nasil bir varliktir? Yeryüzüne nereden gelmistir? Insan nereye dogru gidiyor? Insanin bu dünyada görev ve sorumluluklari var midir, varsa nelerdir? gibi sorular insan aklini mesgul eden sorulardir. Felsefî akimlar, izmler, dünya görüsleri bu sorulara cevap vermek zorunda kalmislar, hiç fil görmemis ve gözleri baglanan adam gibi her biri filin tümünü degil; bir tarafini görebilmislerdir. Geçmisten günümüze kadar insan üç sekilde tarif edilmistir. Bunlardan ilk ikisi insani sadece tek yönüyle ele alirken üçüncüsü insani tüm yönleriyle ele alir. Bir kismi insani bas, göz, kulak, burun, agiz, el, kol, bacak, karaciger, akciger, mide gibi maddi organlardan olusmus bir varlik olarak kabul ederken, bir kismi ise insanin tüm organlarini görmezden gelircesine maddi yönünü göz ardi edip, sadece ruhtan meydana geldigini iddia etmislerdir. Ayrica bazilari insani su sekilde tarif ederler. “Insan alet kullanan hayvandir, akilli hayvandir, konusan hayvandir, gülen hayvandir, hayvan olmak istemeyen tek hayvandir vs.” Süphesiz insan kendisinin nasil bir varlik oldugunun cevabini verdiginde ayni zamanda inancini da seçmis olmaktadir. Her seyde dengeyi esas alan Islam dini insani tarif ederken de dengeyi esas almistir. Islam inancina göre insan; beden ve ruhtan olusan, düsünen, suurlu, iman ve ilim sahibi bir varliktir. Insan, Allah'in yeryüzüne lutfettigi, üstün yapici yeteneklere sahip, fakat organik ve biyolojik yapi bakimindan zayif olan bir varliktir. Bu tanimin bir sonucu olarak islam; insani sadece maddî bir varlik olarak gören maddeye tapanlari ve insani sadece ruhtan olusmus olarak kabul eden ruha tapanlari reddeder. (2) Insanin bir yaratilis gayesi vardir. Insan, akil, ilim ve iradeyle beden ve ruhtan ibaret olan bir varlik oldugu için bu yaratilisin bir gayesi olmasi dâ dogaldir. Insan bedenî olarak maddî tarafini, rûhî yönüyle de maneviyatini esit tutacak bir yasanti içerisinde hayatini sürdürmek zorundadir. Ve insanin hayat mücadelesi ancak yaratilis gayesi ile paralel oldugu sürece insan mutlu olabilir. Çünkü insan Allah'a kul olmak ve O'nun kanunlarini yeryüzünde yasamak ve uygulamak üzere verdigi sözü yerine getirme sorumlulugu ile yaratilmistir. "Cinleri ve insanlari, ancak bana kulluk etsinler diye yarattim" (3). Ibadetin anlami dogrudan dogruya insan varliginin gayesini teskil etmektedir. Ibadet ayni zamanda insanin yapmasi gerekli olan bir görevdir. Dolayisiyla ibadet, belirli hareketlerden çok daha genis ve sümûllüdür. Kesin olarak bilinmelidir ki ibadet derken bunun içerigi, hilâfet görevini de kapsar. Insanin yeryüzünde tek hedefi Allah'a itaat ve ibadettir. Bundan baska amaci olmayan insanoglu yaptigi ameller karsisinda huzur ve güven hissedecektir. Bu sayede insanoglu tek ilâh olan Allah'a yönelmis demektir. Öyle ki, insanin bu amaçla yaptigi her çalisma bir karsilik, bir mükafat görecektir. Allah'a ibadet, insanoglunun sartlari asip O'na yönelmesi ve O'nun kanunlari çerçevesinde tavizsiz, engellemelere aldirmadan yalniz Allah'in kullugunun suuruna ererek yapilabilir... Aksi halde bahsedilmis sinirli özgürlüklerle nefs, seytan ve tugyandan olusan bir yasamla ne Allah'in kullugunun suuruna ne de insan oldugumuzun suuruna erebiliriz. Ama bütün bunlara karsi Allah insanoglunun cahil, aceleci, zalim, zora dayanamayan, nankör, gözü doymaz, simarik birisi oldugunu Kur'an'da ayetleriyle açiklamaktadir. Bu zâfiyetlerine karsilik insan Allah'in kendisine verdigi irade sayesinde bütün bunlardan siyrilarak Allah'in rizasina ulasabilir. Çünkü "Insan sadece yaptigi ameller sayesinde Allah'in rizasini kazanabilir." (4) Rabbim geregi gibi amel eden kullarindan eylesin. Bir sonraki makalede görüsmek üzere saglicakla kalin. 1- Tâhâ Suresi, 115. ayet 2- Ahmed Kalkan, Islam Akaidi: 182; Ahmed Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri. 3- Zâriyât Suresi, 56. ayet 4- Muvatta, Vesaya, 7

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.