Askeriyede, emniyette yargida ve mülkiyede yapilan pek çok operasyonlara ragmen maalesef fetö ile mücadelede istenilen seviyeye gelinmemistir.
Yüksekögretim Kurulunda ve üniversitelerde baslatilan operasyonlar için çok geç kalinmistir.
Darbeden 6 yil geçmis olmasina ragmen, kamu kurumlarindan atilan yüz binlerce fetö'cü elemanlara ragmen, operasyonlarin en son YÖK ve üniversitelere yapilmasi kanimca büyük hata olmustur .
Türkiye'de 207 üniversite ve yaklasik 170-180 bin ögretim üyesi var.
Bunlarin en az % 80’i 15 Temmuz öncesinde de üniversitelerde görev yapiyorlardi. Fetö’nün E
emniyet ve adaletten önce üniversitelerde yapilanmaya basladigini bilmeyen yoktur.
15 Temmuz sonrasinda Fetö iltisagi gerekçesi ile üniversitelerde ihraç orani ise sadece % 3 civarindadir.
Bu oran gerçekten devede kulak denilebilecek bir orandir.
Fetö'nün, Türkiye içindeki ve dünyanin her tarafinda açilan yurt disi üniversitelerinin bas imami, bas yöneticisi ise Fatih Üniversitesinin kurucu Rektörü Serif Ali TEKALAN’dir.
Kendisi su anda ABD’de Teksas Üniversitesindedir.
Fetö’nün YÖK’teki 2 numarali adami Mustafa SARSILMAZ’dir.
Bu Mustafa SARSILMAZ, 1986 yilinda Burdur, Isparta arasinda Fethullah Gülen ile ayni minübüste yakalanan 13 kisiden biridir ve o zamanlar henüz tegmendir.
Mustafa SARSILMAZ ayni zamanda Merhum Cumhurbaskanimiz Turgut ÖZAL’in öldügü gece GATA’da nöbetçi olan ve zehir enjekte ettigi söylenen sahistir.
Kanimca üniversiteler de Serif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ’in yetistirdigi, akademiye aldigi veya referans oldugu pek çok ögretim elamani vardir.
Peki bunlar iyice incelendi mi? Inceleme neticesinde sakincali çikanlar temizlendi mi? Zannetmiyorum.
Kim bilir belki de Serif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ’in yetistirdigi onlarca ögretim üyesi, hali hazirda üniversitelerde çok etkili ve yetkili makamlardadir
Muhtemeldir ki Serif Ali TEKALAN ve Mustafa SARSILMAZ 15 Temmuz öncesinde YÖK ve üniversiteler üzerindeki etkilerini, kullanarak birçok rektör ve dekan atatmis, adrese teslim ilanlar ve kayirmalar ile akademik kadrolari fetöcülerle doldurmuslardir.
YÖK ve universitelere yapilan bu operasyonlar geç kalinmis olmasina ragmen yine de sevindiricidir.
Üniversitelerdeki akademik ve idari personelin tümü fetömetreden geçirilerek üniversiteler temizlenmelidir. Aksi halde bedeli çok agir olacaktir.
Fetö konusunda kamuoyunu endiseye sokan bir diger hususta fetö’den islem görenlerin su anki durumudur.
Fetö'den yargilananlarin olusturdugu dosya sayisi bir buçuk milyonu geçmis.!
Denetimli serbestligin 3 yila çikarilmasi ve üç yila yakindir süren korona izni sebebiyle, 7 sene 6 ay ve daha altinda ceza alan bütün fetö'cülerin hepsi yilbasindan itibaren cezalarini çekmis, disari çikmislardir.
Tahliye olan kisi sayisinin yaklasik 30 bin oldugu söyleniyor.
Ne garip bir kanun ve uygulamadir ki, kirmizi kitaba girmis olan örgüt; maalesef pismanlik yasasi ve itirafçilik yasasi gibi ucubelerle pek çogu serbest birakilmis ve yurt disina kaçmalarinin önü açilmistir.
Dünyada böyle bir yasanin acaba bir benzeri var midir? Zannetmiyorum.
Tabii hapisten çikanlarin faaliyetlerine daha hinçli bir sekilde devam etmeleri kimseyi sasirtmaz.
Hijyen evleri ve kamufle edilmis isik evlerinde, desifre edilmemis yeni elemanlar bütün kamu kurumlarina, askeriyeye veya adrese teslim açilan kadrolar doldurulmus olabilir mi? Neden olmasin.
Kanimca bu kadar yapilan operasyonlara ragmen fetö örgütünün sadece sakali tiras edilmistir.
Dolayisi ile daha kuvvetli bir profesyonellikle kamu kurumlari yeni elemanlarla doldurulmus olabilir.
Neticede yüzyilin terör örgütünden bahsediyoruz.
Bütün üniversiteler de yeni devsirilen elemanlar, desifre olmadigi için, daha tehlikeli ve sinsi bir yapilanmanin eliyle hükümet ve devlet kurumlari bu hayalet yapilanmanin eline düsürülmüs olabilir.
Her ne kadar AK Parti hükümeti darbeden sonra önemli operasyonlar yapmis olsa da; her gün medyada kamu kurumlarindaki memurlar, muvazzaf subaylar ve emniyet personeline yapilan operasyonlari okuyoruz.
Yakalananlar listesinde olanlar gösteriyor ki; Fetö örgütlenmesi maalesef kökten kurutulamamistir .
Her ne kadar mücadele ediliyorsa da yetersiz kaldigini görüyoruz.
Tabii bizim görüsümüz bu ama birde “Devlet Akli” var Bizim bilmediklerimiz, göremediklerimiz var.
Benim garibime giden baska bir husus da;
Muhalefetin konuya bakisi.
6'li masa ve ana muhalefet ise fetö mücadelesinden hiç bahsetmemekte.
Hatta iktidara gelirsek, KHK lilara af çikartacagiz demekte.
Hos, her buldugu firsatta “Siyasi Iktidar Hukuka müdahale ediyor” diye feryadi figan eden Ana muhalefet lideri geçtigimiz günlerde Van’da yaptigi konusmada “Demirtas’in serbest kalmasini istiyorsaniz bize oy verin” diyor.
Ne kadar komik degil mi?
Siyasi iktidari hukuka müdahale etmekle suçlayanlar, açik açik “Biz iktidara gelirsek hukuka müdahale edecegiz” diyor.
O yüzden fetöcülere af da çikartirlar sasirmam.
Hatta son zamanlarda onlardan medet umar bir tarzda tavizkar davranislar sergilemekteler.
Saglicakla..
