Frekans bir döngünün birim zamandaki sikligi olarak tanimlanir. Belirli bir sürede sabit bir yerden geçen dalga ya da titresim sayisidir. Bu zaman birimi genel olarak saniye olarak alinir.
Titresim birimi olan hertz, bir saniyedeki bir döngüyü ifade eder. Radyo frekansi, ses frekansi isik frekansi gibi farkli türleri vardir.
Televizyon, telefon ve radyo gibi iletisim alanlarinda kullanilan sinyaller cihazlarin yayinladigi frekans bandini ifade eder. Ses frekansi, sesin havadan geçerken saniyedeki basinç degisimlerine bakilarak ölçülür.
Isik frekansi ise bize isigin rengini söyler. Yüksek frekansli isik dalgalari spektrumun mavi, düsük frekansli isik dalgalari ise spektrumun kirmizi tarafindadir.
Ayrica mikrodalga, kizilötesi, ultra- viyole ve x-isini gib ibizim çiplak gözle göremedigimiz daha baska dalga boylari vardir.
Fiziksel boyut ve görüntü bizim isik fotonlarini algilama biçimimiz. Dogada beyaz isik isigin görülebilir formu olarak, tüm ana renklerin birlesimiyle ortaya çikmaktadir.
Maddelere çarpan isigin yansimasiyiz hepimiz. Fotonlarin bizi yansitan yüzeyimiz görünmekte, biz de bir enerji ve bir frekans olarak görünür kismiyiz evrenin, bir de görünmez enerji alani var.
Daha temeline dönersek, evrenin en küçük parçaciklari olan sicim denen tek boyutlu ve titresen özlerden olusmaktayiz. Farkli titresen varliklar farkli görünmekte gözümüze.
Zaten sürekli titrestigi için, bir var bir yok sanki bir illüzyon gibi, matrix, simülasyon nasil kabul edersek artik.
Tesla ‘Evrenin sirrini bilmek istiyorsaniz enerji, frekans ve titresim konularini anlamalisiniz’ demistir. Her sey titresmekle kalmiyor, zaman ve mekandan bagimsiz olarak birbirini etkiliyor. Farkli frekanslarin birbirini etkilemesi rezonansa girmeleri demek oluyor.
Kuantum teorilerinden biri olan Dolaniklilik Teorisi bunu anlatmakta zaten. Kadir’i Mutlak olduguna göre her seyi yaratan, her seyi birbirine baglamasi ne kadar dogru geliyor degil mi?
Evrende hersey bir frekans; koku, renk, ses, nota, isik, düsünce, duygu, dua ve her
sey. Biz, hayvanlar, bitkiler, canli cansiz tüm varliklar…
Duygu, düsünce ve eylemlerimizle kendimize bir rezonans alani yaratiyor ve kendimize deneyimlerimizi böylelikle çekiyoruz. Benzer frekanstaki olay ve kisiler bize dogru çekilmekte.
Artik bu konularda birçok çalismalar yapilmakta ve tüm duygularin frekanslari ölçülmektedir. Korku ve endisenin en düsük frekanstaki duygular oldugunu söylemeye gerek bile yoktur sanirim.
Örnegin korku, endise, nefret gibi duygular dolarsa yüregimize,vücudumuzun ve organlarimizin frekansinin düsmesi kaçinilmaz olacaktir mutlaka ki. (Normal insan vücudunun enerjisi 62 civarinda, 57 civari grip, 42 ise kanser frekansina tekabül ettigi ölçülmüs.)
Tüm kokularin da bir frekansi var, en yüksegi gül kokusunun ve peygamberimize atfediliyor bu koku. Seslerin frekansini zaten bilmeyen yok. Müzik ruhun gidasi bu sekilde olabiliyor.
Osmanli Döneminde müzik ile tedavi ve terapi yöntemleri uygulanirmis.( Edirne’de Beyazit Külliyesinde böyle bir sifahane gezmis ve çok etkilenmistim.)
Frekans konusu fraktal, Fibonacci dizilimi ve altin orandan bahsetmeden geçilemez. Fraktal alanlar iç içe geçmis, ana sekle benzeyen, gitgide küçülen ve kendini sonsuza kadar tekrarlayan sekillerdir. (Tavus kusu kanadi, yasam çiçegi motifi, kar tanesi, mercan polipleri, salyangoz kabugu, ayçiçegi, yildirim, kozalak, kan damarlari, agaç, yaprak, nöronlar, aloe bitkisi gibi)
Bu figürlerin enerjileri yüksektir çünkü; evrende hem matematik hem geometrik orana sahip olan, altin orana sahiptirler. Fibonacci sayi dizilimi yani (1,1,2,3,5,8,13,21..) dogada rastlanan sarmal ve periyotlarin kaynagini olusturur.
Her iki ardisik sayinin toplami bir sonraki sayiyi verir ve ardisik iki sayinin birbirine orani 1,618033 olarak sonsuza kadar gider. Bu oran resimde, mimaride, müzikte estetigi, kusursuz güzelligi ve altin orani temsil eder.
Altin orani yaratan Fibonacci dizilimi, Fibonacci dizilimini yaratan frekanstir. Evren kusursuz bir sekilde bir ölçüye göre yaratilmistir.
Kamer suresi, Ayet 49 : Süphesiz her seyi bir ölçüye göre yarattik…
Sevgiyle kalin,
