Emine AYDEMIR


RÜYA ÇESITLERINI BILIYOR MUSUNUZ?


Uyku üzerine yapilan bilimsel çalismalar göstermistir ki insanlar rüya görmek için uyuyor. Hatirlamasalar bile her uyudugunda muhakkak rüya görüyor.(1) 

Gözler fani aleme kapanirken, ruhumuz sinirsiz bir alemde yolculuga çikiyor. Bu yolculukta en merak edilen de süphesiz rüyalar.  

Islam alimlerine göre rüya üç kisimdir;

Birincisi; Allah (cc) tarafindan (vasitasiz olarak) gösterilen rüya.  

Ikincisi; melekler vasitasi ile gösterilen rüya.  

Üçüncüsü; nefsin tazyiki, seytanin vesvesesi ile zuhur eden “hayallerdir” ki bu görülenler Kelam-i Kadim’de (Kurani Kerim’de) “adgas ü ahlam” diye tabir olunmustur. Buna günümüzde suuralti da deniyor.  

Birinci kisimdaki Allah’u Teala tarafindan kuluna ilham edilen rüyanin tabiri yoktur; zira vakti gelince aynen çikar. Mesela;  evine filanca gelmis diye görürsün, ertesi günü çikar gelir. Böyle rüyalari müslim-gayrimüslim herkes görebilir. Hikmeti de bazen ikaz bazen yakinliktir.   

Cenabi Hakk’in kudretinin bilinmesi, kisinin hidayet yolunu görmesi gibi sayisiz hikmetleri vardir.   

Bazen böyle rüyalari unuturuz, günlük telasimiz içinde “aaaa ben bunu daha önce yasamistim” dedigimiz anlar aslinda daha önce gördügümüz ve sanki yasanmis bir ani gibi zihnimize yerlesen rüyalardir.  

Ikinci kisim rüyalar Melekler vasitasi ile gösterilen, Cenabi Hakk’in ilhamati olan rüyalardir ki kendi içinde kisimlara ayrilmistir. Te’vil, tefsir, tabir ve terkib gibi.   

Bu rüyalar her ne kadar sahsa gösterilse de tefsir midir, tabir midir yoksa baska bir sahaya mi aittir anlamak erbabinin isidir. Hatta o kadarki rüya gösterilen zat bu ilimden nasiptar bile olsa bazen baska bir ehil kisiye rüyasini tabir ettirir. Iste bundan dolayi bu nevi rüyalar erbabindan baska kimseye anlatilmamali.  

Rüya ilminin okulu yoktur. Rüya; kitaptan da tabir olunmaz. Peygamberlerin bu ilmine varis olan zatlarin bazisina Hazreti Yusuf (a.s) misali ikram edilen ledünni bir ilimdir.  

Rüya kitaptan niçin olmaz? dersen, deriz ki; Alimlerin “tabirnameler” yazmalari, belli malumati kaydetmekten ve bu sahaya ciddiyetle yaklasilmasinin gerekliliginden kaynaklanmaktadir.   

“Öyle bir ilim vardir, bundan haberdar olun!” diye isaret edip Kurani Kerim ve hadisi seriflerdeki meselelere açiklik getirmislerdir.    

Mesela tip ilminden de birçok eser vardir. Insan sadece bu eserleri okuyarak kendini ve baskasini tedavi edebilir mi?    

Üçüncü kisim rüyalar; nefsin, suur altinin, bedeni rahatsizliklarin, vesveselerin, korkularin, günlük hayatimizdaki telaslarimizin rüyalarimiza yansimasidir. Bunlarin tabir ve tefsiri yoktur.  

Öyle mükemmel yaratilmisiz ki vücudumuzda nasil açilan bir deri yarasi kendi kendine kapaniyorsa veya kemik kayniyorsa, insan pskolojisinde de kendini düzeltme egilimi vardir. Yeter ki yarayi temiz tutalim (nefs tezkiyesi) veya kirik organi hareket ettirmeyelim.   

Iste rüyalarda, eger ibret gözüyle bakilirsa bu tedaviyi yaparlar, sanki derunumuzdaki bir “hekim”  veya “mürebbi” çok ince bir terapi uygular. Rüyalar ile eksik yönlerimizi ve hatalarimizi farkederiz, ikaz ediliriz, travmalarimizdan kaynaklanan hasarlar onarilir, tedavi ediliriz, gereksiz bilgilerden ve hatiralardan temizleniriz, ögreniriz, terbiye ediliriz, yalniz olmadigimizi hissederiz...   

Eger böyle olmasa biriktirdigimiz acilar altinda ezilir ve hayatimiza devam edemezdik... 

Bize sayisiz ikramlarda bulunan Kerim olan Rabbimize hamdolsun.
Muhabbetle…

“Ama (gerçek koruyucu) Allah, insanlarin ruhlarini ölümleri sirasinda, ölmeyenlerin ruhlarini ise uykulari sirasinda alir.   
Hakkinda ölüm hükmü verdigi ruhu tutar, vermedigi ruhu ise belirli bir süreye kadar saliverir.   

Muhakkak ki bunda, düsünen kimseler için alacak ibretler vardir.” (Zümer 42).

Yazarın Diğer Yazıları


18.8° / 12.6°

YAZARLAR