NAZILE SANAL
Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) hanimi, Ebubekir Siddik (r.a) kizi Aise (r.a), mü’minlerin annesi.
Efendimize soruyor;
-Ya Resulülallah eger ki Ramazan’da Kadir gecesine yetisebilirsem nasil dua edeyim?
Resulümüzün cavabi oldukça ilginç
-Allah’im sen affedicisin, affetmeyi çok seversin beni de affet" de buyuruyorlar.
Nasil bir anlayis, nasil bir durus, nasil bir tevazu ki , Resulün hanesinde, tedrisatinda yetismis belki hata günah isleme olanagi bile yok.
Her ne kadar ”hata kula mahsus” ama, herhangi bir dünyevi beklentinin içine dalmadan, dogrudan af istenmesi beyinlere kazinmasi gereken bir tavsiye, tavsiyeden de öte emir, iltica.
Burada makam, mevki, istikbal, söz konusu asla degil,
Evet, bin aydan hayirli Kadir gecesi iki cihan sadetine ulastiracak “Kur’an bir rehber kilavuz o gece insanliga yol, pusula, isik, nur, furkan
“ Resul araciligiyla insanliga ulasiyor; ve O geceye insan, insalik yetisirse af dileyecek pek tabii.
Fakat baska zamanlarada bakiyoruz. Basta “Peygamberlerin hayati” olmakla beraber, hep benzer dua ve yakarislar.
Rabbimiz, Adem atamiza hersey serbest, onca nimet ancak su agaca yaklasma ikazi.
Israrla hep vurgularim vurgulamanin da elzem olduguna inanarak öncelikle “kendime olmustur ikazim.
Insan yedikleri, içtikleriyle
amel ediyor hiç süphesiz.
Rabbimiz buyurmuyormu Âyeti Kerime'de ”Size verdiklerimin helal ve temiz (tahir) olanlarindan yiyiniz”
Burada temizlikten maksat sadece maddi degil, elbette manende birseyin helal olmasi esastir, içerik bakimindan da “genleriyle oynanmamis tohumlar, islenmemis gidalar” mesela.
Ilk akibetini, atamiz Adem (a.s) ve annemiz Havva (r.a.) imtihanlarina Kur’an ve Resul araciligiyla ulasiyoruz.
Burada Rabbimizin uyarisina muhatap olduklarinda af dilemeleri oldukça isabetli, ancak Rabbimizin ögretisi duanin muhtevasi manidar asil olan.
“Rabbimiz biz nefislerimize zulmettik, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin eger bizi bagislamazsan hüsrana ugrayanlardan oluruz”
Dualarinda herhangi bir dünyevi beklenti degil, af olunma istegi sadece.
Yeri gelmisken Halut’un ordusuna nehri geçerken yapilan “nehirden kana kana içmeyin” ikazi ve uymayan askerin tek tek gemiden inmeleri, karaya bes kisiyle ulasilmasi da sanki benzer nitelikte.
Müfessirlerin farkli görüsleri var elbette ancak; suyun içerigi konusunda hep kafami tirmalayan soru isareti olmustur sudaki gizemin ne oldugu!
Çünkü ikaza uymayip sudan kana kana içenler iniyor gemiden.
Belli ki ihtiyaçtan fazlasi fitrati bozuyor.
Rabbizin uyarisi bosuna degil elbette.
Burada çaresiz kalan Talut’un askerleri, Calut ve askerlerine karsi, su dua ile Rabbimize iltica ediyorlar.
“Rabbimiz üzerimize sabir yagdir. Ayaklarimizi saglam tut ve o kafir topluluguna karsi bize yardim et” derken Allahin yardimiyla onlari bozguna ugrattilar. Davut, Calut’u öldürdü. /Bakara 250.251 /Ayetlerde buyruldugu üzere.
Burada insan düsünmeden edemiyor malesef ki.
Calut ve askerlerin duasida yine herhangi bir sahsi çikar ifade etmiyor.
Bakiyorsun basta vatan millet sevdasiyla yanip tutustugunu ”zannettiklerimiz”in, zamanla nasil dönüstüklerini;
Aklin havsalanin almayacagi seyleri rahatlikla gerçeklestirdigine sahit olunuyor malesef.
Kanaatimiz odur ki Rabbimizin yaklasma dedigi burada devreye giriyor, sinirlar ihlal ediliyor ki fitrat bozuluyor, ardi arkasi kesilmiyor yanlislarin hata üstüne hata suursuzca, futürsuzca isleniyor.
Rabbimiz Adem atamiza agaca yaklasma buyurmustu, emrine, muhalif olmasi;
Keza, Seytan’in Adem’e secde et emrine uymamasi her ikisinide zarara ugratmistir.
Isin özü su ki, Adem (a.s) pisman olmus, tövbe etmis Allah’tan af dilemis, duasi kabul olmus.
Seytan ise kibrinden hevasindan ödün vermediginden kiyamete kadar ve sonrasini hüsran etmistir.
Ola ki Adem atamizin yolunu izleyip kurtulusa erenlerden olunmali.
Eyüp Peygamberin(a.s) da hastaligi esnasinda “Yarabbi bana dert isabet etti, sen merhametlilerin en merhametlisisin” demesi naifligin, sabrin zirvesi degilde nedir.
Yakup (a.s) Yusuf (a.s) yada “evlatlariyla” mi diyelim imtihaninda da:
“Ben kederimi ve hüznümü yalnizca Allah’a arzederim” diyerek nasil bir takva teslimeyet örnegi sergiliyor.
Musa (a.s) balign karnindaki imtihani.
“Rabbimizi yüceltip kendisinin acziyetini ifade ederek ben kendine yazik edenlerden oldum “ yakariyor Rabbimize ilticada bulunuyor siginiyor adeta.
Dualar, ilticalar tüm peygamberler anlasmiscasina ki beslendikleri makam yüce Rabbimiz olmasindan sebep hemen hemen benzer dualar.
Son peygamber son nebi Hz Muhammed (s.a.v) dualarida keza benzer dualar.
Aise validemizin;! "siz hiç Ku’an okumadiniz mi? Onun ahlâki Kur’andi dedigi halde.
“Allah’im!
Günahlarimi bilgisizlik yüzünden yaptiklarimi, haddimi asarak isledigim kusurlarimi benden daha iyi bildigin suçlarimi bagisla! diyerek yakariyior, Resulümüzde...
Hiç kuskusuz peygamberlerin ortak yönlerinden biriside af edilme konusu baskaca bi istekleri yok.
Oysa biliriz ki Peygamberler kendilerine has sifatlariyla âdeta korunuyorlar Rabbimiz tarafindan.
-Emanet: Sifatiyla emin ve güvenilirdirler.
-Ismet: Sifatiyla günahtan korunmus ve günahsizdirlar.
-Fetanet: Sifatiyla zeki ve derin kavrayis sahibidirler.
-Sidk: Sifatiyla dogru söyleme, gerçek olma ve hakikat sözleriyle.
-Teblig: Sifatiyla Allah’tan aldiklari emirleri eksiksiz ayni sekilde insanlara duyurup aktarmalariyla.
Bir de
-Emnül-Azl dirlar, hep peygamberdirler.
Tüm bu özelinde özeli hasletlere sahip iken Peygamberlerin bu denli hikmetlere haiz bulunduklari halde; sanki günah isleme vasfina sahipmis gibi; samimi bir sekilde baskaca hiçbir sey degilde, yalnizca Rabbimiz den bagislanma dilemeleri teslimiyetin, takvanin, bilginin zirvesi degilde nedir?
Hepsinede ayri ayri selati selam olsun:
Ancak bize düsen, basimizi ellerimizin arasina alip günlerce aylarca iç muhasebe yapmaya, kendimizi bi daha bidaha hesaba çekmeye mecburuz.
Su mübarek zaman diliminde ve sonsuza kadar. Peygamberimizin, basi rahmet, ortasi magfiret, sonu cehennemden azat olma ayi buyurdugu, Ramazan- Serif'in bereketinden istifade etmenin tam da vakti.
Tüm Peygamberlerin Allah’tan af, magfiret, bagislanma diledikleri ve Aise (r.a) annemize Resulümüz'ün tavsiye ettigi duayi edelim, eger ki Kadir gecesine ulasirsak.
Allah’im sen affedicisin, affi çok seversin beni de affet” diyerek.
Rabbimizden bagislanma dileyerek, ben onlardan ,onlar da benden razi dedigi kullar arasina dahil olmaya azami gayret ve çabayla muaffak olmayi murad edelim insallah.
Vesselam.
