• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

DR. VEHBI KARA


Namaz Kilmayi Tesvik Etmek Suç olur Mu?


Bir önceki yazimda Deniz Kuvvetlerinde yasadigim aci olaylardan bahsederek darbeci cunta lideri Kenan Evren’in dindar askeri ögrencilere ve subaylara yaptigi çirkin eziyetlerden bahsetmistim. Kaldigim yerden devam edeyim.

1987 Yilinda Kenan evren’in seçerek amirallige terfi ettirdigi general ve amiraller çogunlukla cunta yapilanmasi içindeydi. Bir darbe esnasinda “ayagimiza dolanirlar” diyerek dindar askerlere aklin alamayacagi derecede suçlu muamelesi yapiyorlardi.

Askeri vesayet unsurlari “yilanin basi küçükken ezilmeli” diyerek namaz kilan, oruç tutan ve alkollü içki içmeyen bütün subaylari fislemislerdi. Özellikle Bati Çalisma Gurubu (BÇG) adi verilen bir yasa disi kurum; askeri teamül ve geleneklere aykiri olarak dindar askerlerin ordudan atilmasi için büyük çaba sarf ediyordu.

BÇG yöneticisi general ve amirallerin büyük bir kismi 28 Subat Mahkemeleri sonucunda suçlu bulunarak “müebbet hapis” cezasi almislardir. Daha sonra Yargitay tarafindan onaylanan bu kararlar ne ilginçtir ki hala infaz edilmemektedir.

Suçluya cezasini, magdur edilenlere ise tazminatlarini ödemeyen bir devlet aygitini kabul etmiyorum. Tam 23 senedir; yetimin malini yiyen, bankalari hortumlayarak yutan ve binlerce askeri ordudan atan darbeci generallerin cezalandirilmasi için emek ve çaba harcadim. Fakat ne çare ki hala askeri vesayet güçlüdür ve bu darbeci generallere kimse dokunamamaktadir.

Darbeci generallerin 12 Eylül 1980 darbe sürecinde Türk Silahli Kuvvetlerinde estirdikleri terörden en fazla yararlanan ise FETÖ örgütü olmustur. Benim gibi namazini kilan, orucunu tutan üstelik esi basörtülü subaylarin ordudan atilmasi, en çok FETO örgütünün isine geliyordu. Bu sayede asker arkadaslarimin önce namaz kilmalarini önlediler daha sonra eslerinin baslarini açmasi için zorladilar ve nihayetinde alkollü içki yasagini pervasizca delen bir çok insani “Mankurt Fetocu” haline getirdiler.

Simdi kalkmis 28 Subat’in darbeci generalleri ve onlarin sözcülügünü yapan medya organlari “biz Fetoculari ordudan attik” diyerek insanlarin akillari ile alay ediyorlar. Bu insanlara sormak gerekmez mi: “Madem Fetoculari ordudan attiniz 140 general ve yüzlerce darbeci subay, 15 Temmuz 2016 darbesini nasil yapti?” Elbette bu soruya verecek cevaplari yoktur.

O halde bu makale firsati ile ben cevap vereyim: “28 Subat 1997 sürecinde ordudan atilan subaylar sirf dindar olduklari için ordudan atilmislardir”. Bu sayede Fetocu subaylara yer açilmistir. ABD’ye usaklik eden FETÖ örgütü öylesine semirtilip büyütülmüstür ki 350 general-amiralin yarisi Fetocu olup çikmistir. Su anda yurt disina kaçamayan yüzün üzerindeki Fetocu general ve amiral; 70-80 kez müebbet hapis cezasi almis olarak milletimizin karsisinda durmaktadir.

Bunlari anlatmaktan maksadim “Bahriyede 15 Yil” isimli kitabimda izah ettigim Feto yapilanmasinin bir sekilde ispatidir. Feto örgütünün palazlanmasina ise Kenan Evren Cuntasinin yetistirdigi 28 Subat generalleri sebep olmuslardir. Bu yalin gerçegi halkimiz gayet iyi bilmektedir. Fakat dile getiren çok az sayida medya mensubu vardir. O halde 1987 yilinda dindar subaylarin ugradigi sorusturmalara ve eziyetlere kaldigimiz yerden devam edelim…

Daha tegmen rütbesini taktigim yil Deniz Harp okuluna çagrildim. Beni Ögrenci Alay Komutani karsiladi. Pek keyifli bir hali vardi. Zira çok güzel bir is yapmis gibi çok basarili 6 son sinif ögrencisini okuldan attirmanin zevkini çikaran bir hali vardi.

Önce çok laubali bir biçimde “Seni niçin çagirttik, biliyor musun?” diye sordu. Fakat ben gayet ciddi bir sekilde cevap verdim: “Sorusturma yapiyorsunuz onun için” dedim.

Yine askerlik ciddiyetine yakismayan bir üslup ile “Demek sen bir seyler biliyorsun! Anlat o zaman” diye karsilik verdi.

Bir Ramazan günüydü ve hala arkadaslarimin Deniz Harp Okulundan atilmasini içime sindiremedigim için çok kizgin bir ruh hali yasiyordum. Adeta patlamaya hazir bir bomba gibiydim. Fakat ciddiyetimi muhafaza ederek “Okulda asiri sol faaliyetler var” dedim.

Hiç beklemedigi bu cevap karsisinda “saçmalama be” dediginde ise bendeki kayis koptu ve Alay komutanina bagirmaya basladim. O gün tasidigim rütbem tegmen iken; bagirdigim sahis deniz kurmay kidemli albay idi. Bu olayi yasatanlar utansin. Zira hayatim boyunca bu olaydan baska askerlik meslegine aykiri hiçbir tavir ve tutumum olmadi.

“Siz ne biçim alay komutanisiniz! Okuldan hiç mi haberiniz yok! Madem bilmiyorsunuz tabur komutanlariniz, bölük komutanlariniz da bilmiyor mu?” diyerek agzima geleni söyledim. Yüksek sesle bagirarak konusmamdan sonra Alay komutani masasindan kalkti ve odayi terk etti.

Makam odasinda yapayalniz kalmis biraz sonra askerler tarafindan yakalanip hapse atilmayi bekliyordum. Fakat bir parça rahatlamistim. Gerçekten de Deniz Harp Okulunda o yillarda Maocusundan Lenincisine hatta Enver Hocacisina kadar türlü türlü komünist subay vardi. Bu subaylar gizli bir sekilde ögrencilere komünizm propagandasi yapiyordu. Ögrencilerin dinlenme salonu olan bütün teneffüshanelerde asiri solcu sanatçilarin müzigi dinleniyordu. Fakat gel gör ki okuldan atilan sadece basarili ve dindar olan ögrencilerdi.

Alay Komutani, birkaç daktilo yazan astsubay ile yeniden içeri girdi. Eski simarik ve laubali halinden eser kalmamisti. Belli ki Okul Komutani ile görüsmüstü. Çünkü zaman geçirmeden ifademi alacagini söyledi. Astsubaylar agzimdan çikan her seyi yazmaya basladilar.

Bu arada iki askeri okul ögrencisi tek tek odaya girdi. Her ikisine de asagi yukari ayni sorulari sordu: “Beni taniyip tanimadiklarini ve kendilerine neler telkin ettigimi” sordu. Her iki ögrenci de neredeyse ayni cevaplari veriyordu. Kisaca “benim namaz kilmalari ve dini kitap okumalari konusunda baski yaptigimi” söylediler.

Sonra bana dönüp sordu “ne diyorsun?” dedi. Ögrencilerin dogru söylediklerini fakat bu yasa gelmis kisilere baski yapmadigimi, sadece tesvik ettigimi” söyledim. Sorusturma bu minval üzere saatlerce devam etti.

Sonunda nedense Alay komutaninin aklina “oruçlu musun?” diye sormak geldi. Evet dedikten sonra asker karavanasindan kuru fasulye ve pilav yemegi geldi. Bu esnada 50-60 sayfa tutanagi okuyup imzalamami istedi. Ilk birkaç sayfasina baktim. Gerçekten de ne söylenmis ise aynisi yazilmisti.

Alay komutani, Ramazan iftarini açarken hala bana sorular soruyordu. Bende cevap vermedim. Bu sefer özür dileyerek yemegimi bitirmeme müsaade etti.

Iftar yemeginden sonra “bana gidebilirsin” dedi. Çok sasirmistim. Zira askeri birligime dönecegimi düsünmüyordum. Buradan hapse yollayacaklar zannetmistim. Fakat aradan geçen 3-4 ay sonrasinda tekrar sorusturmalar devam etti. Beni Deniz Harp okuluna tekrar çagirdilar.

Sorusturmalar bittiginde Deniz Kuvvetlerinden atilmayi beklerken bu sefer Harp Filosu Komutanligina tayin ettiler. Atandigim savas gemisi su anda Izmit’te müze olarak kullanilan o tarihte en önemli gemilerden biriydi. Isin ilginç tarafi sadece iki muhripte Harpoon güdümlü mermisi bulunuyordu ve bir tanesine de Silah Elektronik Subayi olarak ben kumanda ediyordum.

Deniz Harp Okulundan mezun oldugum ilk yilda, inanilmaz olaylar yasamistim. Sonraki yillar her ne kadar 1987 yili kadar heyecanli olmasa da benzer sekilde devam etti. Tayin oldugum ikinci savas gemisinde daha gemiye katilmadan hakkimda oldukça abartili sözler söyleniyordu.

Gemiye adim attigim gün Silah subayi, benimle özel olarak konusmak istedigini söyledi. 5 Yil ayni gemide görev yaptigim bu zat daha sonra Donanma Komutani olmustu. Kendisi ile geminin en yüksek yerinde konusmaya basladik.

Bundan sonraki olaylari “Bahriyede 15 Yil” isimli kitabimdan takip edebilirsiniz. Çünkü bu kitap bir döneme isik tutacak önemli bir belgedir. 

Eger okuyucularim isterler ise yasadigim ibret dolu olaylari makalelerimle de yazmaya devam edebilirim. Bu sayede FETÖ örgütünün nasil palazlandigini, darbeci amirallerin dindar subaylara nasil kan kusturduklarini ve nihayetinde sirf esi basörtüsü taktigi için on bine yakin askeri; nasil ordudan attiklarini ögrenebilirsiniz, vesselam… 

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.