• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

ÖNDER GÜZELARSLAN


SEVR’DEN ILHAM ILE DOGAN MILLI MARSIMIZ


Milli Kurtulus yillari yokluklarin, çilenin, izdirabin yasandigi yillar. Hasta adam diye adlandirilan 600 yil hüküm süren Osmanli’nin son demleri. Artik savaslarda yorulan, zorlu sartlar da hayatini da güçlükle idame ettiren bir millet var. Imparatorluk bakiyesi genç Türkiye’nin Istiklal Savasi vermeye basladigi yillar. Bu dönem de herkes bir milli mars yazilmasi taraftari. Ancak bunu kim yapacakti. Milli mars yazilmasi için yeni kurulan meclis bir yarisma açar. Yazilacak en güzel siirin bu milletin milli marsi olacagi duyurulur. Ayrica milli mars olarak seçilecek siiri yazan saire 500 lira para ödülü verilecegi ifade edilir. Ülkenin bütün sairleri hem bu para ödülüne sahip olmak hem de bu milletin makus talihini degistirecek bir milli marsi yazabilmek için kalemine sarilir. Ülkenin her bir kösesinden siirler gelmeye baslar, ancak herkes o dönemlerde meclisi Burdur’dan temsil eden Mehmet Akif Ersoy’dan bir milli mars yazmasini beklemektedir. O ise, soguk kis günlerinde sirtina giyebilecegi bir paltosu dahi olmamasina ragmen ve her seferinde kendisine Ankara’nin dondurucu sogugunda paltosuz nasil duruyorsun diye soruldugunda;

“Ruhumdaki firtinalar, bana sogugu hissettirmiyor!” diyerek ruhi inceligini ifade ederek para ödülü nedeniyle milli mars için açilan yarismaya katilmamistir. Özellikle dostu Balikesir Milletvekili Hasan Basri Bey basta olmak üzere birçok insan kendisinin bu marsi yazmaya daha layik oldugunu ve bu milletin yüzyillarca okuyacagi bir milli marsi sadece Akif’in yazabilecegi inanciyla onu ikna etmeye çalismaktaydilar.

Bir gün yine dostu Hasan Basri Bey kendisini evine davet eder. Evinde uzun uzun konusurlar. Milli mars için verilen ödüle herkesten çok Akif’in hakki ve ihtiyaci olmasina ragmen, bu millete para ile mars yazamam diye milli mars yazmaya yanasmamasi onu çok üzmüstü. Hasan Basri Bey dönemin Milli Egitim Bakani olan Hamdullah Suphi Bey’e söz vermisti Akif’i bir milli mars yazmaya ikna edecegine dair. Bin bir güçlükle para ödülü verilmeyecegine Akif’i ikna ederek marsi yazmak için ondan ricaci olmustu. Gece boyu uzun sohbete koyulan iki dost o siralarda 1. Dünya Savasi’ndan maglup olarak ayrilan Osmanli topraklari Sevr ile param paça edilmek isteniyordu. Bu konu üzerinde müzakere ederlerken Akif samimi dostu Balikesir Milletvekili Hasan Basri Beye sunu söyler:

“Bir Sevr’in milletimizi paramparça eden psikolojisinden bir baska Sevr’in ruhuyla toplanip zafere ulasacagiz.”

Hasan Basri Bey bir baska Sevr’in ruhu derken neyi kastettigini anlamamis saskinlikla dostunu dinlemeye koyulmustu.

Akif sakin sakin ikinci Sevr’i dostuna anlatmaya basladi. Akif’in ikinci Sevr diye bahsettigi Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile Hz. Ebubekir (r.a.) arasinda geçen Mekke’den Medine’ye hicret ederken geçici bir süre müsrikleri yaniltmak için sigindiklari magaranin adiydi. Bu magara da öyle bir an yasanmisti ki Hz. Ebubekir (r.a.)’i endiseye gark olmustu. Müsrikler bir ara magara önüne kadar gelmisler ve magara içinde ikisini birden görmeleri an meselesi idi. Hz. Ebubekir (r.a.) müthis bir korku ile endise içinde ne olacagini bekler iken Kâinatin Efendisi Allah’in Resulü Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ebubekir (r.a.)’a dönerek sunu söyler:

“Korkma” “Üzülme” Allah bizimle beraberdir.

Nitekim Allah’in yardimi onlar ile oluyor. Müsrikler onlari göremeden ve bulamadan oradan ayriliyorlar.

Iste bugünkü Sevr olayinda da bizi zafere ulastiracak kelime “Korkma! Üzülme. Allah bizimle olacaktir.”

Nasil ki o gün Rabbimiz Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile Hz. Ebubekir’i (r.a.) müsriklerin cefasindan kurtardi ise bugün de bizi bu batakliktan ve cenderenden kurtaracaktir.

Hiçbir sekilde korkmayacagiz ve üzülmeyecegiz diye dostunu teselli eder. Sabaha kadar devam eden sohbet sonunda Akif milli mars yazmaya ikna olur. Sohbetin koyulugu o dereceydi ki evin içinde odanin soguklugunu hissetmemisler lakin bir ara iyice üsüdüklerini düsündüler. Hasan Basri Bey odayi isitmak için sobaya disaridan odun almaya gitmisti. O esna da Akif ise derin düsünceler içindeydi. Ayakta dalgin bir vaziyette beyninde çakan simsekleri yüreginin derinliklerinde hissetmeye baslamisti. Etrafa bakindi bir kâgit parçasi bulamamisti. Aklina gelen milli marsin ilk misraini kaleme almak istiyordu. Saga sola bakti ama aklina gelenleri yazacak bir sey bulamadi ama aklindakini de unutmak istemiyordu. Zira ilk misra çok önemliydi diger misralarda onun ardina dizilecekti. Akif kâgit bulamayinca duygularini, hislerini duvara yazmaya karar verdi. Yaklasik 1300 yil önce yasanan Sevr olayinda, Allah Resulünün “Korkma” ifadesi Akif’in kaleme almaya basladigi milli marsimiza ilham olmustu. Akif Osmanliya dayatilmaya çalisilan Sevr’e karsi bütün milletimize tipki Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gibi “Korkma” diyerek sesleniyor ve hissiyatini su misralari ortaya çikartiyordu.

“Korkma, sönmez bu safaklarda yüzen al sancak.”

Duvara yazilmis bu misralar yillarca al bayragimizin dalgalandigi her yerde Istiklal Marsimiz olarak okunacak marsimizin ilk misralari olmustu. Disaridan odun getiren Hasan Basri Bey Akif’i dalgin bir sekilde içeride görünce endiselenir ve üzülür. Üstadim sizleri üsüttük galiba der. Akif hiçbir sesi duymuyordu. Hasan Basri Bey’in içeriye girdigini dahi fark etmemisti. Nice sonra kendisine gelir üsümedigini, aksine hissiyatimla birlikte büyük bir sicaklik hissediyorum der. Bu sözler üzerine Hasan Basri Bey’i de bir heyecan kaplar. Akif hiç vakit kaybetmeden dostuna müjdeyi verir. Akif Istiklal Marsini yazmaya baslamistir. Dostuna biraz da mahcup edayla duvari gösterir ve duvari kirlettigi için de özür diler. Duvarda yazili olan ilk misrai tekrar dostuna okur. Hasan Basri Bey Akif’den bu kadar kisa sürede bir sey beklemedigi için hayretler içinde kalir ve evinde nice siirler yazarak milletin gönlünde taht kuran sairin önüne kâgit kalem koymadigi için kendini suçlu hisseder. Asil sen kusura bakma hata bendeki sizin gibi bir sairin önüne kâgit kalem koymadim der. Akif aldiris etme. Allah’in izniyle devamini da yazacagim simdi diyerek onu teselli eder. Biraz sonra Akif önüne koyulan kâgida, beyninde çakan simsekleri, patlayan volkanlari milli marsin ilk kitasi olarak yazmaya baslar:

“Korkma sönmez bu safaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yildizidir, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.”

Akif’in en çok üzüldügü hal bayragimizin mahzun haliydi. O nedenle ordumuza, milletimize “Korkma” uyarisiyla bayragimizin ne kadar önemli oldugunu vurgulamaya çalisiyordu.

Akif Sevr’in gizemli kelimesi “korkma” ifadesinden yola çikarak bayragimiza, milletimize ve ordumuza “korkma” diye sesleniyordu. Ve sunu haykiriyordu:

‘Nasil Sevr’de Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ebubekir’e (r.a.) “Korkma Allah bizimledir” dediyse Akif’de Türk milletine korkmayin Allah bizimle!”

Akif’in ruhunda artik firtinalar dinmek bilmiyordu. Bir an evvel Istiklal Marsi’ni yazmak istiyordu. Dostu Hasan Basri Bey’den izin isteyerek o soguk havaya ragmen üzerinde palto olmadigi halde siddetli soguga aldiris etmeden ikamet ettigi Taceddin Dergahina yönelir. Taceddin Dergâhi bugün 10 kita olarak okudugumuz her programda gögsümüzü gere gere gür sesimizle seslendirdigimiz ve “Korkma” diye baslayan Istiklal Marsimizin tamamlandigi yerdir. Akif’in kaleme aldigi ve yüce Türk Milletine hediye ettigi Milli marsimiz TBMM kürsüsünden okunarak 12 Mart 1921 yilinda milli marsimiz olarak kabul edilmistir. O gün bugündür hür bir sekilde dillerimizden düsmeyen Istiklal Marsimizin yazim hikayesi iste böyledir.

Mehmet Akif Ersoy bütün yazdigi siirlerini ‘Safahat’ isimli kitabinda toplamis ancak Istiklal Marsini bu kitabin içine koymamistir. Hasta yataginda kendisini ziyaret eden dostlarina da bu konuda sunu söylemistir:

Istiklal Marsi artik benim degil, O bu milletin malidir.

Yazimizi Mehmet Akif’in son sözüyle tamamlayalim.

“Allah (c.c.), bu millete bir daha Istiklal Marsi yazdirtmasin!”  

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.