Sehrimizin genel gidisati sanki iyiye dogru gidiyor; Vali Karaloglu’nun ilimize atanmasi ile baslayan umut ve heyecan, Üniversitemize genç ve dinamik, üniversiteyi ve ili yakindan bilen Prof.Dr.Mehmet Karakoç’un Rektör(Bilge Kaan) olarak atanmasi ile devam etti.(*)
Belki bir az siyasete kaçacak ama belirtmekte fayda var, tanidigim kadariyla Ak Parti Ilçe baskanlari da atandigindan beri gecesini gündüzüne katarak halk ile selamlasmaya devam ediyorlar. Ak partinin iktidarda olmasi hasebiyle bu da sehrimiz açisindan hayirli bir gelismedir diye düsünüyorum.
Hani bir laf var “gölge etme baska ihsan istemez” insaAllah gölge etmeyi birak, seçilen bu baskanlar hem belediyenin hem de üniversitenin daha iyi idare edilmesi için katkida bulunurlar.
Rektörümüz(Bilge Kaan) atanir atanmaz, her geçen gün üniversiteye bir moral bir heyecan geliyor. Tabi en önemlisi etrafinda karanlik sayilabilecek kimsenin olmayisi, bu büyük bir kazançtir.
Genel sekreteri, Danismani, yardimcilari her biri digerinden kalender, masada zaten oturuyorlar, nisa, kasa ile de irtibatlarina ihtimal vermiyorum. Bana sorsaniz ekibi sirf bu üniversitenin basarisini daha nasil artirabilir? Sorusuna cevap ariyorlar. Evet Pandemi hastaligi biraz ellerini kollarini baglamis olabilir, ama 6 ay bir yilda çok güzel basarilara imza atacaklarina inaniyorum.
Sosyal medyayi da aktif bir sekilde kullaniyorlar, bu bilgilendirme ve seffaflik açisindan çok çok önemlidir.
Facebook, Youtube, Twetter, Instegram… bu adresleri üniversitenin tüm bilbordlarinin alt seridine kalici olarak yazilmasini ve bu sosyal medya hesaplarinda: Günün sözü, Günün hikayesi, Günün fikrasi gibi paylasimlar yapilirken ilahi ögretiden seçmeler de unutulmamalidir.
Bu halk manevi degerleriyle barisip, özüne döndükçe hem mutlu olacak hem de verim katsayisi artacak diye düsünüyorum. masaAllah hepsi de faal eskiden bu hesaplar var miydi yok muydu haberimiz bile yoktu.
Rektörümüz yüksek okular da dahil, fakültelerin birçogunu ve üniversitenin tüm birimlerini ziyaret edip yerinde inceliyor. Fakülte ziyaretlerine giderken de sade bir tarzda, samimi bir eda ile gidip geliyor. Geçende bir fakülteye Güvenlik arabasiyla gitmis fakülte çalisanlari bayagi mutlu olmuslar bu tevazusunun karsisinda. Mümin dedigin kibirli degil vakarli olmali, hocamizin da durusu budur elhemdulillah.
Üniversitemizde daha önce çalisip bir vesile ile ayrilmak durumunda kalan akademisyenlerden baslamak üzere ehil hocalara üniversitenin kapisini açmis durumda, hatta nerde üniversitenin ihtiyaç duydugu nitelikli bir personel varsa onun getirmek için kendisi bizzat ugrasiyor. Çünkü kendisi biliyor ki basarili bir ekip onun isini kolaylastirir, çalismasinin verimini bereketlendirir.
Ne yazik ki bu Pandemi hastaligi Rektörlügün manevra alanini daraltmis, yoksa bu iyi niyet bu tempo her gün bir vesileyle üniversitemizi gündemde tutardi diye düsünüyorum.
Dicle üniversitesi artik emin ellerde, yakinda açilacak olan,
Imam-i Safii enstitüsü,
Risaleyi Nur enstitüsü,
Ortadogu enstitüsü,
Toplumsal Arastirma merkezi ile siyasi ve sosyal meselelere bir çare odagi haline gelmesi yakindir.
Demek ki arayinca oluyor, adam da bulunuyor.
Külliyeden tek bir talebimiz var; yemeyen, yedirmeyen, ehil insanlari görev basina getirmesini istiyoruz, o kadar. Bu ülkenin baska bir eksigi yok bence.
Haydi kolay gelsin.
(*) Rektörün anlamina baktigimiz zaman baspiskopos seklinde bir anmak karsimiza çikiyor, onun için bir istisare ile bu unvanin adini degistirmek lazim. Türk Dil Kurumunun nasil hesabina geliyor anlamakta zorlaniyorum. Onun için “Bilge Kaan” unvani hosuma gitti.
