• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

M.Nuri Bingöl


Türkçenin sosyal medyada bozulmasi neye yolaçar?


Günümüzde en çok iç içe oldugumuz saha internet, sosyal medya ve diger haberlesme uygulamalari... Milyonlarca insan bu zeminlerde paylasim yapiyor, yaziyor ve sosyallesiyorlar kendilerince. Bilhassa gençler basta olmak üzere çogu kisinin kullandigi kisaltmalar, simgeler, yabanci kelimeler, yabanci kelimelerle Türkçe kelimelerin birlesiminden teskil olan ifadeler ne yazik ki bir milletin varlik sebebi olan dili menfice etkiliyor. Dili sadece bir “iletisim” vasitasi olarak degil, kültürümüzün ve milli kimligimizin bir sembolü olarak da görmek gerekir. Dilin zarar görmesi kültürümüzün ve milli kimligimizin de zarar görmesi manasina geliyor. Dil zarar gördügünde millet hafizasi da zarar görüyor. Milli hafiza olsa iyi yine de. Rahmetlik Cemil Meriç, “Insanlar kelimelerle düsünür.” diyor ve kelimelerin bozulmasiyla o milletin istikametli düsünemeyecegini de izah ediyor. Bugün aslinda tam da böyle bir olumsuzluk yasaniyor. Internet ve özellikle sosyal medya hayatimiza girdikten sonra ne yazik ki dilin kullaniminda ciddi degisiklikler yasandi ve yasanmaya da devam ediyor. Bilhassa gençler yalnizca birbirlerinin anlayabilecegi bir dil olusturmus durumdalar. Öyle bir dil ki gençlerin yazip da anne-babalarin anlayamadigi bir dil.... Öyle ki bir kisi yöresel agziyla yazi yazsa bunu garipseriz konustugu sekilde yaziyor diye.... Halbuki bugün sosyal medyada ve mesajlasilan diger ortamlarda, garipsedigimiz yöresel agizla konusulan dilden bile oldukça uzak bir iletisim dilinin kusatmasi altindayiz. Öyle bir dil ki içinde yabanci kelimeler, simgeler, yari Türkçe yari yabanci aralara serpistirilen kelimeler, jargon ifadeler, anlamsiz kisaltmalar, mesajlarda ve sosyal medyada cirit atiyor. Birakin dilin zarar görmesini düsünmeyi, bunun çok havali bir sey oldugunu bile düsünenler bile çikmaktadir. Bunlar -maalesef- dilimizi, yani öz kültürümüzü ve milli kimligimizi bir virüs gibi kemiriyor. Saskin olmus sapsik, en yakin arkadas olmus panpa, merhaba olmus mrb, selam olmus slm, Allah razi olsun olmus aro, tamam olmus tmm ya da ok, canim olmus cnm, kendine iyi bak olmus kib, askim olmus askitom, güle güle olmus bye... Isin en vahim yönü manevi ifadelerin bozularak veya kisaltilarak o kutsi kelimelere dolayli degil de TAMTAMINA hakaret ki bunun neticesi küfre kadar gider. Teknoloji, sadece hayatimizi kolaylastirmak için kullanabilecegimiz bir argüman. Teknoloji ve teknolojik gelismeleri takip etmek, kullanmak ve üretmek elbet önemli. Unutulmamalidir ki teknoloji hiçbir milletin kültürü degildir, sadece bir vasitadir. Fakat dil bir milletin kültürüdür, millet oldugunun bir alamatedir. Teknoloji bir anda yok olsa kültürler ve milletler zarar görmez, lakin dil zarar görürse kültür de millet de heyelana ugrar. Bu sepeple teknolojiyi ve bunun getirisi olan interneti, sosyal medyayi ve mesajlasma uygulamalarini kullanirken dilimizi olmasi gerektigi sekilde kullanmak gerekmiyor mu? Hayatinizi kolaylastiran bir telefon, bir buzdolabi veya herhangi bir teknolojik alet bozuldugunda yenisini hatta daha gelismisini alabilirsiniz, lakin dil bozuldugunda bunu düzeltmek oldukça zor, hatta imkansiz. Dil bozuldugunda milleti millet yapan bir deger bozulmus, bir millet zarar görmüs olur. Bunu ve yasanan bu durumu hafife almak hem kendimize hem de gelecek nesillere haksizliktir. Konfiçyus’a sormuslar; ‘Eger bir ülkede yönetici olsaydiniz ilk olarak ne yapmak isterdiniz?’ Konfiçyus: ‘Süphesiz önce dili düzeltirdim.’ demis. Ancak su da bir gerçek ki; dil biryönetici veya otorite eliyle düzeltilmez. Dili düzeltecek olan millet olarak yine biziz. Bunu da sanalda dili dogru kullanan bilinçli birer internet kullanicisi olarak hep beraber basarabiliriz. Sosyal medyada kullanilan kisaltmalar Türkçe'yi fakirlestiriyor. Sosyal medya sitelerinde ve konusma platformlarinda duygu ve düsünceler kelimelerle anlatiyor. Insanlarla yazi diliyle iletisime geçiliyor. Gençler arasinda hizli bir iletisim yaratmak için sosyal medyada kullanilan dilin degisime ugradigini ve böylece dilin özensizlestigini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Kaya, “Bu durum, dilin kullaniminda büyük yanlisliklarin yapilmasina sebep oluyor. Sosyal medyada cümleler kurulurken kelimelerin yaziminda büyük ve küçük harflerin bir arada kullanimi, birlesik yazilmasi gereken kelimelerin birbirinden ayri yazilmasi, cümleleri yazarken imla kurallarina dikkat edilmemesi ve çok fazla argo kelimenin kullanilmasi dile büyük zararlar veriyor” dedi. Sosyal medyada sözlerin anlasilmayacak kisaltilmasini elestiren Yrd. Doç. Dr. Kaya, “Olabilecek en hizli iletisim yolunu bile hizlandirmaya çalisan sosyal medya kullanicilari, Türkçeyi yozlastirma yolunda durmadan ilerliyor. “Selam” yerine “slm”, “merhaba” yerine “mrb” yazan genç nesil, artik Türkçe kelimeleri yazarken sesli harfleri kullanmiyor. Dilde sözcüklerin kisaltilarak kullanilmasi zengin Türk alfabesini fakirlestiriyor. Günümüzde ‘kendine iyi bak’ gibi cümleler bile kisaltiliyor. Hizli bir sekilde iletisime geçme kaygisinin yayilmasi dili bozan etkenler arasinda bulunuyor” diye konustu. Ekleyelim. Ya “tahrif”i caiz olmayan manevi kelimelerin kisaltilip bozulmasi?..

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.