• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

DR. VEHBI KARA


CHP’nin 6 oku kurucu ilkelerimiz degildir


Ezber bozmaya devam edecegiz, zira Cumhuriyetimizin kurucu ilkeleri çok yanlis bir sekilde anlatiliyor. Isin kötüsü bunlari düzeltecek insan neredeyse yok denecek kadar azdir. O halde halkimizi aydinlatarak bazi gerçeklerle yüzlesmeye çalisalim.

  
Türkiye’nin kurucu ilkeleri Kanun-u Esasi ve Misak-i Milli kavramlaridir. Yani birincisi anayasa, ikincisi ise Müslüman ahalinin yasadigi cografya dâhilindeki vatan topraklarinin bir bütün oldugu ve bundan asla vazgeçilmeyecegine dair edilmis yemindir.
  
Kanun-u Esasi, 2. Abdülhamid tarafindan 1876 yilinda ilan edilmis olup Türkiye Cumhuriyetinin de uzun yillar boyunca kullanmis oldugu metindir.     

Üzerinde çok önemli degisiklikler yapilsa da 27 Mayis 1960 askeri darbesine kadar devam etmistir. Bu degisikliklerden bir tanesi 5 Subat 1937 yilinda yapilmis olup Halk Firkasinin sembolü olan “6 ok ve ilkeler” anayasamiza dâhil edilmistir.
  
1960 yilina kadar anayasamizda yapilan en önemli degisiklik ise 10 Nisan 1928 tarihinde yapilmistir. Anayasa'nin 2 maddesinde yer alan “Türkiye Devleti'nin dini Islam'dir” hükmü çikarilmistir. Ayrica milletvekillerinin yeminlerindeki bazi kelimeler degistirilmis “namusum üzerine söz veririm” ifadesi kullanilmaya baslanmistir.
   
Misak-i Milli yani milli yeminimiz ise Lozan Anlasmasi ile delik desik edilmis vatan topraklarimiz Batili ülkelere peskes çekilmistir.    

Bati Trakya, Ege Adalari, Çanakkale ve Istanbul Bogazlari, 12 Ada ve Rodos, Kibris, Halep, Musul, Kerkük ve Batum gibi ülkemiz açisindan hayati öneme sahip sehir ve bölgelerimiz; Ingiltere, Fransa, Yunanistan ve Sovyetler Birligine verilmistir.
  
Kurucu ilkelerimiz içinde en önemli yeri isgal eden bu topraklarin bir bütün oldugu ve bunlarin kurtulmasina kadar milli mücadelenin devam edilecegine ait milli yeminimiz, Halk Firkasi ve devami olan CHP tarafindan bugüne kadar daima göz ardi edilmistir. 
  
Isin daha kötüsü 2022 yilinda ülkemizin bütünlügüne karsi çikan ve bagimsiz bir devlet pesinde kosan PKK ve onun siyasi uzantisi olan HDP gibi partilerle dirsek temasinda olan CHP, milli yeminimize karsi çikmayi sürdürmektedir.   

Bu konuda çok açik olmasa da gizli bir sekilde HDP ile isbirligi yapilmaktadir. 
   
Daha ilginç olani ise kendisini milli ve muhafazakâr olarak ilan etmis 5 parti de CHP ile birlikte hareket edeceklerini söyleyebilmektedirler..   

Türkiye’de siyasetin ne derece ikiyüzlü yapildigi ve perde gerisinde türlü türlü dolaplarin çevrildigi artik çok net olarak anlayabiliyoruz.  
  
23 Nisan 1923 yilinda Haci Bayrami Veli Camiinde kilinan Cuma namazindan sonra Kur’an ve hadis hatimleri ile beraber açilan Meclisimiz, milli mücadelenin basariya kavusmasindan sonra büyük ölçüde tasfiye edilmistir. 
   
Birinci Meclis’in Lozan Anlasmasini kabul etmeyecegi anlasilmis bunun yerine seçilen ikinci meclis azalarindan da çok önemli muhalefet gelmistir.     

Fakat Halk Firkasi, demir yumrukla bütün muhalif firka ve partileri kapatarak yoluna devam etmeyi basarmistir. 
   
Yukarida saydigimiz bu aci gerçekleri söyleyebilen az sayida siyaset bilimci bulunuyor. Bu insanlar kurucu ilkelerimizi dogru bir sekilde ifade etmeye çalistigi anda baslarina olmadik isler açilabilmektedir.    

Bu nedenle kimseyi kinayamiyoruz. Lakin gençlerimiz ve cesur aydinlarimiz, milletimizden uzaklasmis ve gerçekleri tersyüz edip anlatan yalanci akademisyen ve siyasetçilere; gereken dersi bir gün mutlaka verecektir. Zira gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çikma huyu vardir.
  
Kurucu ilkelerimiz oldugu iddia edilerek halkimiza dayatilan CHP’nin 6 okundan da bahsetmek gerekiyor.    

Her seyden önce bir partinin ilkelerini anayasaya ilave etmek demokratik usullere aykiridir. Anayasalar ancak Meclis çogunlugu ve bir referandum ile degistirilmelidir. 
  
Bununla birlikte Italyan lider Mussolini’nin fasit partisinden alinan ilkelerin, Türkiye’de askeri darbe ile isbasina gelen siyasi iktidarlar tarafindan demokratik olmayan usullerle halka dayatilmasi kabul edilemez bir tutumdur.    

Zira alti ok denilen ilkeler; Romalilarin balta ve çubuklarindan ilham alinmis olup Italyan fasist partisinin sembolleridir.
  
Zaten cumhuriyetçilik, milliyetçilik ve devletçilik ilkeleri Italyanlardan alinmistir. Ilave olarak laiklik, inkilâpçilik (devrimcilik) ve halkçilik; CHP tarafindan ilave edilerek anayasamiza ithal edilmistir.    

1937 tarihinde anayasaya sokulan bu maddeler 1961 ve 1982 anayasasina da dahil edilerek günümüze kadar ulasmistir.

Kissadan hisse bu olmak gerektir ki; öncelikli olarak bir sivil anayasa yapmali ve kurucu ilkelerimizi bu anayasada görebilmeliyiz.   

Aksi takdirde atalarimizdan devraldigimiz ve sinirlarina ulasana kadar mücadele edecegimize dair milli yeminimize; ihanet etmis oluruz, vesselam…. 

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.