Bu konuda, en basta bizzat çocuklar olmak üzere pek çok kere, pek çok kimse ile konustum.
Ögretmenlerle, anne babalarla, profesör seviyesinde ilâhiyatçi hocalarla, ihlâsli din âlimleriyle, her zaman fikirlerinden istifade ettigim psikolog ya da pedagog dostlarimla ve çesitli branslardan, ortak dertlerimiz olan egitimcilerle…
Hemen her seferinde üzerinde israrla durdugum en önemli konu; bu zamanda çocuklara Rablerini esma ve sifatlari ile tanitmanin en kolay yolu olduguna inandigim ‘yeryüzü âyetleri’ oldu!
Çogunlukla derdimin anlasilmis olmasindan ve muhataplarimin da ayni dertten muzdarip oldugunu görmekten mutluluk duydum.
Ancak bazen umulmadik karsiliklar gördügüm de oldu.
– Hocam bu isler öyle çiçek, böcek, kelebek anlatarak olmaz!
– Pardon ama ben hoca degilim hocam!
– Belli oluyor zaten!
Zavalli kulaklarim sunlari da duydu:
– Bilim baska din baska! Allah ile atomun ne alâkasi var simdi yani?
– Yaraticisi olmak gibi bir alâkasi var, yetmez mi sizin için?
– Ya o tamam. Biz de Allah’a inanan insanlariz. Benim babam falan hep haciydi! Ama simdi camide namaz kilinir, laboratuvarda bilim yapilir.
– Eee! Ben ne diyorum? Camide ‘soguk fizyon’ deneyleri mi yapalim diyorum? Zaten havalar da soguk, ihtiyarlar üsüyor!
– Ama siz benle dalga geçiyorsunuz!
Bir keresinde de hiç ummadigim yüksek yüksek makamlarda bir takim zatlardan söyle bir karsilik aldim. Aslinda bunu ben hak ettim zira, biraz hizlica ve yine ezbere konusmustum…
– Yeryüzü âyetleri ile çocuklari bir araya getiremedigimiz sürece onlarin akil ve kalplerinde saglam, dosdogru bir tevhid inancini oturtamayacagiz! Onlara Allah’i hatta bütün iman esaslarini geregi gibi anlatamayacagiz. Yeryüzü âyetleri, bizim için büyük bir imkân; neden bunu degerlendirmiyoruz? Yeryüzü âyetleri, dinî egitimimizin gündemine neden bir türlü giremiyor?
– Yeryüzü âyetleri derken, Kur’an’da yeryüzü ile ilgili âyetler var, onlardan mi bahsediyorsunuz?
“Yok, hayir!” desem olmayacak; “Evet aynen öyle!” desem de eksik olacakti! Çünkü Kur’an’da, develerden, daglardan, denizlerden, arilardan, karincalardan, kanatlarini aça kapata gökyüzünde uçan kuslardan, incirden, zeytinden, bir sinegin kanadindan bahseden pek çok “yeryüzü âyeti” oldugu gibi; yeryüzü de, serâpâ Allah’in âyetleri ile dolu idi…
Dahasi Kur’an-i Kerim, yeryüzü âyetleri ile bizi yeryüzünün âyetlerine dikkat etmeye, bakmaya, üzerlerinde düsünmeye davet ediyordu. Fakat bu davete icabet ettigimiz pek söylenemezdi…
Özellikle çocuklara yönelik dinî egitimin müfredatinda, Resulullah Aleyhisselam ve Kur’an-i Kerim’den sonra bizlere Rabbimizi tarif eden en büyük üçüncü tarif edici, yeryüzünün âyetlerine, kâinat kitabinin mucizevî satirlarina yer yoktu…
Bu, Sinan adinda bir mimardan bahsedip, Süleymaniye Camii’nden, Selimiye’den, Drina Köprüsü’nden, o muhtesem su kemerlerinden, hanlardan, hamamlardan, çesmelerden, yüzyillardir sapasaglam duran kubbelerden, Sinan’in harikulade sanatkârligindan, sirri bugün bile tam olarak çözülememis ince mühendislik hesaplamalarindan hiç bahsetmemek gibi bir seydi…
Çocuklara Rablerini anlattigimiz derslerde, çiçeklerden, böceklerden, daglardan, denizlerden, yildizli semalardan, yedi kandilli süreyyadan, dünyamizin hem lambasi hem de sobasi olan Günes’ten, eger orada olmasaydi hiçbirimizin aklina “surada geceleri soguk beyaz-mavi isik veren bir gece lambasi olsaydi ne iyi olurdu!” diyemeyecegi Ay’dan bahsetmedigimiz sürece de, bir seyler hep eksik kalacakti…
La ilâhe illallah ne demek?
Asagidaki metni 4. sinifa giden kizimin çantasindan çikardigim Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabindan aynen aldim. Metin, Kelime-i Tevhid’in ne anlama geldigini 4. sinifa giden bir çocuga anlatmayi hedefliyor.
“Tevhit; birlik, birleme anlamina gelir. Kelime-i tevhit, Allah’in bir ve tek oldugunu belirtmek için söylenen sözdür.
Allah inancinin en kisa ve en öz ifadesidir. Kelime-i Tevhit’i söyleyen kimse, tek yaraticinin Allah oldugunu; onun esinin, benzerinin ve ortaginin bulunmadigini ifade etmis olur.”
Nasil? Harika degil mi? Oldukça öz ve mümkün oldugunca anlasilir bir dil ile yazilmis gibi görünüyor. Bunu ezberleyen bir çocuk TEOG’da ya da her hangi bir sinavda “kelime-i tevhit” ile ilgili hiçbir soruyu kaçirmaz emin olun. Eger bu kadari size yetiyorsa sorun yok ama çocugunuzun kelime-i tevhid’i sadece ögrenmesini degil anlamasini da istiyorsaniz, o zaman bundan çok daha fazlasina ihtiyaciniz var demektir.