HAFIZA, UNUTKANLIK VE HATIRLAMA
Yasamin stresli ve gergin insaninin hiç kuskusuz en büyük problemlerinden biri unutkanliktir. “Hafizayi Beser nisyan ile maluldür” Yani hepimizde unutkanlik özrü vardir.
Arkadasimiza verdigimiz randevuyu, okulda ögrendigimiz bilgileri, çok iyi bildigimiz bir yerin adini, çocugumuzun dogum gününü hepimiz unutabiliriz.
Unutkanlik; daha önce karsilastigimiz, gördügümüz, yasadigimiz, ögrendigimiz ve aklimizda tutmak istedigimiz bilgileri hatirlayamayisimiz olarak tanimlanir.
Vücut hücrelerimizin önemli bir bölümü ortalama üç ay yasayip ölmekte ve yerlerine yenileri yapilmaktayken, beyin hücreleri ise varliklarini sürdürmektedirler.
Çocuklugumuzdan beri birçok bilgiyi hatirlamamizin nedeni de iste budur. Beyin hücresinin ölmesi demek, onun tasidigi bilginin ömür boyu kaybedilmesi demektir.
Böylece her ögrenilen ve algilanan olay, kisi ya da nesnede bu hücre ölümüyle beraber bellekten silinebilir. Bu hücrelerin canliligini koruyabildigimizde ögrenilen bilgiler istendiginde bellekte yeniden canlanir hatirlanir.
En Çok Unuttuklarimiz:
Isimleri, sayilari tarihleri, istenmeyen seyleri, isimize gelmeyen olaylari, zorlukla ögrenilmis tam olarak kavranmamis konulari kisa sürede ve zorla yaptigimiz seyleri, basarisizliklarimizi, rastgele edindigimiz bilgileri, yorgun, hasta, bikkin ya da sikintili anlarda ögrenilen, inançlarimiza ve ön yrgilarimiza ters düsen seyleri, kullanilmayan bilgileri unuturuz. Yeni yasantilar edindikçe eskileri unuturuz.
En Az Unuttuklarimiz:
Güzel olaylari, yatmadan önce gözden geçirilenleri, kavramak için zaman zaman ara verilerek ögrenilen bilgileri, üzerinde zaman zaman konusulan konulari, bireyi dogrudan ilgilendiren konulari ve olaylari, kazanilan basarilari, bireye anlamli gelen konulari, sik sik kullanilan bilgileri ve en önemlisi çocuklukta kazanilan ve bellekte kalici izler birakan bilgileri çok az unutur hatta unutmayiz.
UNUTMANIN HAYATIMIZDAKI ÖNEMI, HER SEYI HATIRLAYALIM MI?
Unutmak; hatirlamak, ögrenmek ve okumak gibi normal kabuledilmesi gereken bir özelligimizdir. Bazen bizi mahcup eden unutma, bir yönü ile aslinda mucizevi bir durum olarak yorumlanabilir.
Basimizdan geçenlerin zamanla unutulmasi aslinda bir uyum saglama mekanizmasidir. Gerekli olmayan bilgileri unutmak, ihtiyaç duyulan bilgiyi hatirlamak gereklidir.
Günlük yasamdaki her seyi hatirlamak yasantimizi çok daha zor hale getirebilir ve biz unutma sayesinde sosyal ve psikolojik olumsuzluklardan korunuruz.
Kimi zaman her seyi unutmamak, insanlar için bir seyi hatirlamamaktan çok daha engelleyici olabilir. (örn: Depresif Kisiler) Yasadigimiz kötü olaylari unutamadigimizi bir düsünelim, bu durumda insan sürekli olumsuz düsünce ve görüntüler ile hem mutsuz olacak hem de yasami sikintili geçecektir.
Çünkü kisi etrafindakilerin sürekli olumsuz yönlerini hatirlayarak huzursuz olacaktir. Öyleyse bilelim ki unutma bu yönden oldukça yararlidir.
UNUTKANLIK SEBEPLERI:
Bazi faktörler vücudumuzun günlük sinir hücresi ölümünü 50-60 binden birkaç milyona kadar çikararak daha erken bunamaya sebep olabilir:
Uzun süreli stres ve asiri ruhsal yüklenmeler, sigara, alkol,esrar eroin gibi uyusturucu ve keyif verici maddeleri kullanmak, düzensiz yasam, beslenmede ifrat ve tefrit, depresyon gibi psikolojik hastaliklar, beynimize hizli bilgi giris çikisinin olmasi, hafizamizin gereksiz bir çok bilgi ile kirletilmesi, beyin kapasitesinin eksik kullanimi, Alzheimer, Parkinson, epilepsi, kafa travmalari, diyabet, endokrin hastaliklari gibi beyni etkileyen hastaliklar, epilepsi ilaçlari, agir psikiyatri ilaçlari ve çoklu ilaç kullanimi gibi faktörler unutkanligi tetikleyen ana sebeplerdir.
