Kiskançlik

     Kiskançlik, kisinin kimligine; onun benlik algisiyla baglantilidir ve kisiden kisiye degisir. Kiskançlik duygusunun kökleri , kisinin kendisini güçlü, bagimsiz ve arzulanir hissettirerek, sevgiden yoksun kaldigi çocukluk ya da ergenlik yillarina kadar uzanabilmektedir. Kiskançlik, kisinin çaresiz ve küçük düsmüs hissettigi bir döneme verdigi gecikmeli bir tepki olarak da görülebilir.                           
      Kiskançlik hasetlikle ilgilidir. Birilerinin durumunun kendisine göre iyi olmasini hazmedemeyerek kiskançlik tavirlarina girer kisiler...
     Diger taraftan da zamaninda kendisinin yapmak isteyerek yapamadigi bir takim basarilari kendisine hedef koyarak , onlari baskasinin yapmis oldugunu gördükten sonra ,bu kisiyi kiskanir… kendisine bu kisiyi ve  basarilarini hedef koyarak kendisi de bu basariyi elde etmeye çalisir yani bu kisi gibi olmaya çalisir.
     Kiskançlik, dozunda yasanmalidir. “Seven insan kiskanir.” Sürekli duydugumuz klasiklesmis bir sözdür. Dogruluk payi çok yüksektir. Çok seviyor olsak ta kiskançlik dozunuzu ayarlamaliyiz, çok seviyoruz diye de gereksiz kiskançliklar içerisine girmemeliyiz. Ne derler “Azi karar, çogu zarar.”
     Çok dogru bir davranis olmamasina ragmen  bazi insanlar bazi insanlari o kadar çok kiskanirlar ki ayni ortamda ayni isleri yapiyor olmalarina ragmen  diger kisinin kendisinden basarili oldugunu gördügü zaman  onun basarisinin kendi basarisinin önüne geçecegi korkusundan kaynaklanan    kiskançliktan  sürekli kisinin ilerlemesini engeller. Bu engellemenin dozunu kaçirarak kiskandigi kisinin  basarisinin  herkes tarafindan görülecegi ve herkesin onu kendisinden daha çok sevebilecegi hissinden dolayi basarili kisiye kasitli olarak zarar vermeye baslar.
      Bazi insanlar da bazi insanlarin saglikli olmasini, güzel olmasini, Iyi kalpli olmasini, kendisinin elde edemedigi basarilari onun elde etmis olmasini, kiskanirlar. Evli olmasini, bekarsa bekar olmasini, evli ve çocuklu ise onun çocuklarinin olmasini vs. kiskanirlar. Buradaki kiskançlik, hasetlik boyutunda olursa zarar verir, fakat o öyle iyi, mutlu… ben de öyle olmaliyim diye kendisine ve hayatina çeki düzen verebiliyorsa bu olumlu yönde ilerler.
     Allaha gerçek manada iman etmemis kalbi kötülük dolu insanlarda, kalplerinde Allah korkusu barindirmadiklari için kiskandiklari insanlara her türlü kötülügü yapmakta çekinmezler. Diger bir kiskançlik türüde kendisini diger insanlardan üstün görme seklinde kendisini gösterir. Kendisini ve kendi yaptiklari isleri diger insanlardan üstün gördügü içinde dogru ve güzel olan çalismalari görmekten acizlesmistir.
     Kiskançlik dogustan gelen bir duygu degildir. Kimisi kiskançlik duygusunu disa aktarir kimisi ise içinde yasar. Hayatta en çok sevdiginiz ve güvenebildiginiz kisileri kendi korumaniz altinda tutmaya çalistiginiz için kiskançlik yapabilirsiniz. En çok sevdiginiz ve güvenebildiginiz kisilere karsi sevgi ve güveninizi yetirmeye basladiginiz zaman kiskançlik düzeyiniz düsmeye baslar ve yogun bir kiskançlik yasamazsiniz.
    Çok sevdigimiz kisileri kaybetmek korkusu yasamakta kiskançlik düzeyimizi artiran bir nedendir. Güven ve güvensizlik durumlari da kiskançlik duygularimizi olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilir. Tehlikeli ve karsisinda ki insana zarar verici kiskançliklar ise psikolojik bozukluklarla alakali kendisini gösterir. Kendisine güveni olmayan ve karsisinda ki insani iyi tanimayan insanlar tehlikeli kiskançliklar sergileyebilirler. Kiskançlik olumlu yönde kullanilirsa insana fayda saglar.
     Insanlar nefislerine sahip çikarak, duygularini kontrol edebildikleri sürece  kötü duygularini kendileri ve çevreleri için faydali hale getirebilirler. Bu duygulari kontrol edebilmek  ve iyi düsünebilmek tabi ki bir erdemdir.
     Ama unutulmamalidir ki! Erdemli olmak topluma faydali olmak her Müslümanin  bu dünyadaki birinci görevidir.  
 
SELAM ve DUA ILE