• BIST 100

    10924,53%-1,34
  • DOLAR

    42,21% 0,25
  • EURO

    48,86% 0,30
  • GRAM ALTIN

    5430,60% 0,78
  • Ç. ALTIN

    9007,06% 0,59

DR. VEHBI KARA


Küfürbazlar Asla Affedilmemelidir


Biz bu igrenç filmi daha önce görmüstük. Özellikle 28 Subat 1997 darbe sürecinde küfürbaz generaller, siyasetçiler ve gazeteciler daima korunmus ve kollanmistir. 

Nitekim Iyi Parti Genel Baskani Meral Aksener, bu dönemde küfürbaz generalleri korumasi ile taninmistir.  Simdi ise bu generallerden daha igrenç bir sekilde bir sehidin ailesine küfreden bir milletvekili olan Lütfü Türkkan’i korumaya çalisiyor.

Siyaseti lagim çukuruna çeviren ve çanak tutan seviyesiz siyasetçilere karsi Cumhurbaskani Erdogan’in devreye girerek bazi tedbirler almasi sart olmustur. 
Çünkü bunlar firsat buldugu anda yine ayni çirkin üsluplarini devreye sokmaktan çekinmemektedirler.

Isin diger aci veren yönü ise mahkemelerimizin bu çirkin olaylari görmemesidir. Açikça basin ve medya yolu ile yapilan küfürlere göz yumulurken bir siyasi parti baskanini elestirmek; 5816 sayili kanuna göre suç sayilabilmektedir. 

Hâlihazirda mahkemelerimizde küfür ve hakaret içermedigi halde sirf elestiri yapmaktan dolayi yüzlerce mahkeme hapis cezasi ile sonuçlanmis ve onlarca mahkeme ise devam etmektedir. 
Adalet Bakanliginin bu konuda harekete geçmesi için ne söylemeliyim? Bilmiyorum ki!

Bu noktada bir baska önemli hususu hatirlatmak isterim. Sadece küfürbazlari koruyan Aksener’i suçlamak yeterli degildir. Küfürbazlari koruyup kollamak noktasinda eski Cumhurbaskani Süleyman Demirel’i de asla unutmamak gerekir. Öylesine fena bir is yapmistir ki; islenen bu suçlarda en önemli pay bu darbesever siyasetçiye aittir.  

Meseleyi 25 yil öncesine götürerek izah eder isem; okuyucularim bana hak verecektir. 
Söyle ki:
Aksener, 28 Subat Kararnamesinin imzalandigi dönemde Tansu Çiller’in Basbakan oldugu hükümette Içisleri Bakani olarak görev yapiyordu. Içisleri Bakanligi Müstesari Teoman Ünüsan’in yemin ederek bizzat Bakan Aksener’e ilettigi igrenç skandal meydana gelmisti. 

Orgeneral Çetin Saner, Içisleri Bakani Aksener hakkinda “ileri geri konusmasin, geldigimizde Içisleri Bakanligi önüne koydugumuz bir yagli kaziga kendisini oturturuz” demisti. 

Bu çirkin ve igrenç sözlere ragmen bahse konu general hakkinda hâlâ hiçbir ceza verilmemistir. Çünkü Aksener, Basbakan Çiller’den farkli olarak 28 Subat’in darbeci generallerine karsi dava bile açmamis bilakis kendisi ile yapilan mülakatlarda darbeci generalleri destekleyen ifadeler vermisti.

Gerçekten de Basbakan Tansu Çiller, bu igrenç durumu Cumhurbaskani Demirel’e iletmis fakat 28 Subat’in destekçisi bu kisi, olayi örtbas etmisti. Bir müddet sonra ise Demirel’in Basbakan Erbakan’a kameralar karsisinda küfreden Osman Özbek’i korumak için söyledigi sözler; yenilip yutulacak cinsten degildir.

28 Subat’in destekleyicisi olan ve dindar insanlar üzerinde büyük hukuk skandallarinin yasandigi bir devrin Cumhurbaskani olan Demirel, bu küfürbaz generalin görevden alinmasi için Basbakan’in talepte bulunuldugu bir zamanda “Bu bir bosalmadir” diyerek Küfürbazlarin önünü açacak çirkin bir tutum sergilemisti. 

Bu igrençligi “Basörtülüler Arabistan’a gitsin” diyecek kadar ileri seviyelere götüren Demirel’den güç alan sözde gazeteci Fatih Altayli, basörtülü kizlar için bu sefer “fahise” diyecek kadar alçalmisti. 

Bütün bu çirkinliklerden daha kötüsü ise su tutum olmustur. Küfürbaz general Özbek tuggenerallikten tüm generallige terfi ettirilmis küfürbaz gazeteci Altayli ise gazete televizyonlarin haber merkezlerinde yönetici konumuna yükseltilmisti. 

Simdilerde Özbek ve Altayli, hâlâ pasa pasa gezmekte sarf ettikleri igrenç sözlerden dolayi hiçbir ceza almadan halkimizin karsisina geçip piskin piskin konusabilmektedir. Bir özür dilemeden küstahliklarini sürdürebilmektedirler. 

Hukuksuzlugun, yüzsüzlügün bu kadarina dünyanin hiçbir yerinde rastlanmamistir.
Iste neden kalkip Aksener’e bütün suçu yüklememek gerektigini sanirim izah edebilmisimdir. 

Küfürbaz bir general hakkinda agir biz ceza almasi için görevini kötüye kullanan Cumhurbaskani Demirel bununla yetinmemis bir de “bosalma hakkini kullaniyor” diyerek igrençligin daniskasini yapmistir.

Biliyorum lagim çukuruna düstügümüz yillari hatirlattigim için bazi okuyucularim rahatsiz olmuslardir. Fakat eger bu aci olaylari yazmaz isem köse yazarligi vazifemi yapmamis olurum. 

Maksat kimseyi üzmek degildir. Geçmisten ders alinarak gelecekte meydana gelebilecek kötü olaylarin önünü almak ve bir daha bu çirkin durumlarin meydana çikmasini önlemektir, vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.