• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

EYÜPHAN KAYA


VEFA, PEYGAMBER AHLAKIYLA YASAMAKTIR.


Mevlid-i Nebevi etkinligi dahilinde Sezai Karakoç toplanti ve kültür salonunda yapilan programa Diyanet Isleri Baskan yardimcisi Dr.Burhan Isliyen bir konferans verdi.

Haziruna manidar bir selam verip, Müslümanlarin maddi, manevi sikintilarina dua ettikten sonra “vefa” temali sohbetine basladi.

Konferansta özetle sunlar dile geldi;

Hz.Ömer diyor ki, Mekken’in o zor gönlerinde su ayet nazil oldu; “o müsrikler yenilmez bir topluluk olduklarini mi saniyorlar, gün gelecek o topluluklari dagilacak ve arkasina bakmadan kaçmak durumunda kalacaklar” 

Bir yandan peygamberin ayetle gelen müjdesine bakiyorum,  bir de sikintili halimize bakiyorum bir anlam veremiyordum.

Ondan 7 yil sonra Hicret ettik yine peygamber ayni ayeti tekrarladi; “o müsrikler yenilmez bir topluluk olduklarini mi saniyorlar, gün gelecek o topluluklari dagilacak ve arkasina bakmadan kaçmak durumunda kalacaklar”  ben yine anlamakta zorlaniyordum, biz yasadigimiz sikintidan dolayi Hicret ediyoruz ve Peygamber ayetle zaferin müjdesini veriyor.

Bedir’de yine ayni ayeti söyledi; “o müsrikler yenilmez bir topluluk olduklarini mi saniyorlar, gün gelecek o topluluklari dagilacak ve arkasina bakmadan kaçmak durumunda kalacaklar” iste o zaman ayeti kerimedeki müjde tecelli etti ve Mekke fethedildi.

Belki bu gün Müslümanlar olarak bir sikinti yasiyoruz bu Müslüman dünyada, ama görevimizi vefa ile samimiyetle yaparsak, nasil ki 19 yillik bir mücadele 2-3 yilda 20 kat meyvesini verdiyse yüce Allah bize de ona benzer bir zafer verebilir diye düsünüyorum. 

Medine’liler dediler ki; artik Peygamber Mekke’de kalir dediler ama Peygamber söyle dedi “ben sahipsiz ve desteksizken siz bana sahip çiktiniz, dolayisiyla döner aranizda yasar, aranizda da ölürüm insaallah diyor ve iki yila yakin Medine’de yasadiktan sonra, vefat edip, “refiki alaya” uruc ediyor. Iste bu bir “vefa” örnegidir.

Bir Müslüman için yalanci, vefasiz kavrami hiçbir zaman söylenmemeli.

Sahih Hadistir, Peygambere soruluyor; 
Müslüman korkak olabilir mi? Peygamber; 
-Bir ihtimal,
Müslüman cimri olabilir mi? -Olabilir diyor,
Müslüman yalanci olabilir mi? 
-Asla olamaz diyor.
Ahde vefasizlikta da yalanda da ihanet vardir.

Yine malumunuz Peygamber Aleyhisselam; “Üç vasif var; bu vasiflar kimde olsa o münafiktir, yalan söylemek, emanete ihanet etmek ve verdigi sözü yerine getirmemek, bu vasiflari tasiyan biri namaz kisa da oruçta tutsa kendini Müslüman olarak bilse münafiktir.” buyuruyor, durum bu muhterem Müslümanlar.

Ilk kismini çogumuz biliyoruz ama ikinci kismi pek dile getirilmiyor. Ama hadisin tamami budur.

Yüce Allah “Allahtan daha çok ahdini(Vadini/sözünü) yerine getiren kim olabilir” buyuruyor.
“Allah cennet karsiliginda müminleri mallarini ve canlarini satin almistir” buyuruyor.

Bedir’de 300 mümin, bin kisilik bir topluluk karsinda bulunca Hz.peygamber sahaberiyle istisare etmis, “karsimizda, kan dökmeye yemin içmis, sayica hayli fazla bir düsman var, ne yapalim?” diye.  

Mekke’den gelen muhacirler adina Miktat bin Esvet(ra) konusuyor, moral verici ifadeler kullanip ve sizinleyiz mesajini veriyor 

Ensar adina Saad bin Muaz, 7 yillik bir Müslümandir, 30 yasinda Müslüman olmus 37 yasinda sehit düsmüstür, ayaga kaplik diyor ki; “Ya resulüllah biz Musan’in kavmi gibi gidin Allahinizla birlikte savasin, biz burada oturacagiz diyeceginizi sanmayiniz, Vallahi denizi bize hedef göstersen seninle denize dahi atlariz, Allah’in bereketiyle yürürüz ” demis.

Bedir’de zafer, Uhut'ta sinama, Hendek'te zafer nasip oluyor.

Hendek savasinda Saad bin Muaz yaralaniyor, camide tedavisine baskasi için Peygamberimiz bir hemsire görevlendiriyor.  

Mescit namaz kilinan yer, hem medrese hem tedavi yeri, hem fakir fukaranin sigindigi yerdir, mescit her seydi.

Bu günde bu sekilde fonksiyonel hale getirilmeye çalisiliyor. Bu pandemi sürecinde  din görevlilerimizin tam da “vefa” kavramina uygun çok önemli vazifeler yerine getirdigine sahit olduk, büyük küçük demeden, unvanina bakmadan hepsine hürmetlerimi sunarim.

Saad bin Muaz evde tedavi oluyordu, Hazreti Peygamber acaba bu gün kim öldü? -Cebrail bana biri öldü ve arsi ala titredi" dedi ve Saad bin Cebelin evine dogru hizlica gitti.

Saad’in annesi agit yakiyor, Hz.Peygamber “annesi ne dediyse hepsi dogrudur” dedi.
Vefat eden Saad bin Cebeldi ve arsi ala onun ölümüyle titremisti.

Allah, “bazi müminler Allah’a verdigi vaadi yerine getirdiler, bir kismi da gününü bekliyorlar, onlar sözlerine bagli kimselerdir.”
“Bazi kimsel var ki kiyisindan kenarindan sevap islerler, Allah sartli ibadet eder, isleri iyi gitse ne ala, bir sikinti baslarina geri adim atar ve dünya ve ahrette zarar edenlerden olur.” diyor yüce Allah.

Allah buyuruyor, “müminler imtihan edilmeyeceklerini mi saniyorlar.”
Abdestsiz gezilmeyen bu sehirde, sahabenin yasadigi bu sehirde, Hz.Süleyman’da medfun olan bu sahabeleri düsünerek ona göre sorumlulugumu tasimamiz lazim.

Geçende Afyon'da ceza evinde bir kisinin hafizlik icazet törenine katildim, uyusturucu kullanan bir mahkum tövbe etmis, hafizlik icazetine sahit olduk.

Peygamberimiz sekerat halini yasayan oglunun yanina gidip müslüman olmak ister misiniz dedi, genç babasina bakti ve babasi “Ebül Kasimin dedigini yap” dedi ve kelimeyi sehadet getirerek ruhunu teslim etti. 

Acaba böyle telkinlere muhtaç ne kadar gençlerimiz var? Bu gençlerimize ulasmak vazifemiz degil mi?

Bizim ahde vefa göstermemiz lazim;
Allah ve Resulüne karsi vefali olmamiz lazim, 
Aile efradi ve akrabalarimiza karsi vefali olmamiz lazim,
Anne babalarimiza, ecdadimiza karsi vefali olmamiz lazim,
Sosyal hayatin içinde irtibatli oldugumuz herkese, canli cansiz her seye karsi vefali olmamiz, sefkatle yaklasmamiz lazim.
Peygamber bir gün sahabelerine “gün gelecek düsman aç kurtlar gibi düsman üzerinize gelecek” diyor. 

Sahabe, “az olacagimiz için mi üzerimize gelecekler?” peygamber “hayir, tam tersine sayica çok olacaksiniz ama su üzerindeki çöp tanesi gibi degersiz olacaksiniz. Dünya menfaatini kaybetmekten ve ölümden korkacaksiniz.” Buyuruyor. 

Muhterem hazirun elbetteki Peygamber hakkinda kasideler, naatlar söylemek güzel ama önemli olan onun ahlakiyla yasamamizdir.
“Bu dil yalan söz söylemez,”
“Bu elden kimseye zarar gelmez” diyebildigimiz zaman isler yoluna girecek,
Anne babalarimiza, akrabalarimiza sahip çiktigimiz zaman dogru yoldayiz,

Adaletle hüküm ettigimiz zaman ahde vefa göstermis oluruz, “benim adamim” diyerek halki haksizi diyebiliyorsak isimiz zor.
Asabiyete çagiran bizden degildir, asabiyet üzerine yasayan bizden degildir, onun ugruna çarpisan bizden degildir.

Vefa es ve çocuklarimiza karsi merhametli davranabilmektir.
Vefa esyaya, bitkiye, hayvana karsi merhamet ve sefkatli olmaktir,
Vefa namazimiza dikkat etmektir,
Vefa esinize, çocuklarimiza, çalisanlarimiza sefkat ile yaklasmaktir.
Ifadeleriyle konferans son buldu.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.