“Ülkede Adalet Bitmis”
Son günlerde sikça duydugumuz bir söz oldu.
Adaletin sözlük anlami; “Hak ve hukuka uygunluk; hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; dogruluk.” tur.
Islam’da ise adalet söyle tarif edilmektedir,
“Hakki teslim etmek ve kim olursa olsun esit muamelede bulunmak, her seyi layik oldugu yere koymak, dogru hüküm vermek haksizliktan sakinmaktir”
Islam’da adaletin ziddi zulüm, haksizlik, adam kayirmak gibi kötü davranislardir.
Hz. Aliye göre adalet mülkün temeli,
Aristoteles'e göre adalet kavrami bütün diger erdemleri içine alan ve yasalara itaatle ortaya çikan en tamamlanmis ve en mükemmel erdemdir.
Gerek sözlük anlamini gerek de Islami tarifini veyahut felsefecilerin, düsünürlerin tariflerini kisacasi hangisini esas alirsaniz alin gerçekten de günümüzde adaletin maalesef kalmadigini üzülerek mülahaza edersiniz.
Italya ve Isviçre’den alinan hukuk sistemi SOS veriyor.
Günümüzde hukukun üstünlügü degil, üstünlerin hukuku konusulur oldu.
Gün geçmiyor ki çevremizde yasanmis bir hukuk katliamina rastlamayalim.
Çok garip kararlar çikiyor. Anlam veremiyorsun.
Mahkemeler uzadikça uzuyor. Magduriyetler artiyor.
"Geciken Adalet, Adalet degildir' demisler ama takan kim.
Yillarca mahkemeye git gel git gel, sonuç yok.
Insanin sinirleri zipliyor.
Hele ki taraflardan biri güçlü, müktedir ise muhtemelen sonuç zayifin aleyhine çikabiliyor. Artik bu kaniksandi.
Ki en tehlikelisi de bu.
Sirf taraflardan biri güçlü diye savci tarafindan 2 kez “Kovusturmaya yer olmadigina dair “karar verilmesine ragmen 3. cü zorlamada davaya dönüsen müzekkereler var.
Ispatsiz, delilsiz mahkumiyetler var.
Süpheden sanik yararlanir ilkesine ragmen, süphe ve zan ile cezalar verilip masumiyet karinesi zedeleniyor.
Iyi niyetli olarak uygulamaya konulan HAGB (Hükmün Açiklanmasini geri Birakilmasi) ise tam bir kesmekese dönüstü.
Eger, sikayetçi taraf güçlü ise herhangi bir delil, isbat olmasa da hakim süpheliyi suçlu bulup 2 yilin altinda cezayi vicdani sizlamadan verebiliyor.
Nasil olsa ceza 2 yilin altinda oldugundan HAGB sinirlari içerisinde kaldigindan sanik çok bir zarar görmeyecek deyip güçlüyü memnun etmeye çalisabiliyor.
Böyle bir anlayis hukukta olabilir mi?
Nerede kaldi adalet.
Siz bir hakaret veya iftira davasi kararinda “Hakaret kabul edilebilecek yazilarda her ne kadar kimin için yazildigi belli olmasa da kisinin kendisini kast edildigini düsünmesi yeterlidir” diye bir ibare gördünüz mü?
Ben gördüm.
Daha basit açiklayayim.
Diyelim ki sosyal medyaniz da “Faiz alanda, veren de melundur” diye bir paylasim yaptiniz. Bankada faizde parasi olan güçlü ve müktedir yakininizdan biri de kalkip “Bu paylasiminda melun diye ben, kast ediyor” diye dava açiyor. Hakim’de sizi suçlu bulup cezayi basiyor gerekçe de “Hakaret kabul edilebilecek yazilarda her ne kadar kimin için yazildigi belli olmasa da kisinin kendisini kast edildigini düsünmesi yeterlidir”
Simdi bu hakim’e ne denebilir.
Nasil olsa yanlis verilen karardan dolayi yapilan bir islem yok.
Hakim bey, sen su yanlisi yaptin karsiliginda al sana ceza diyen yok.
Adami yillarca yanlislikla hapiste yatiriyorlar sonra Pardoin deyip serbest birakiyorlar.
Açilan tazminat davasinda tazminati Hakim degil Devlet ödüyor.
Ne ala memleket.
Unutmayalim ki adalet bir gün herkese lazim.
Adaletin terazileri ile oynamayin.
Dün adaletin terazisi ile oynayan fetöcüler bugün “Adalet” diye bagiriyor.
Siz, adaletli oldunuz mu ki? size adaletle muamele edilsin.?
Adalet bir gün herkese lazim.
Tez vakitte gerekli önlemler alinip adalet, adalete kavusmalidir.
Saglicakla.
