• BIST 100

    10970,11%0,47
  • DOLAR

    42,52% 0,06
  • EURO

    49,59% 0,02
  • GRAM ALTIN

    5775,26% 0,40
  • Ç. ALTIN

    9314,94% 0,16

ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN


🧭 Ahlakın Rölatif Yüzü: Yargıdan Kaçışın Anatomisi

CHP yönetiminin yolsuzluk iddialarıyla sınavı: Ahlak nerede, adalet kimin yanında? Bir yolsuzluk şüphesi karşısında adaletin yanında mı duracağız, yoksa siyasi hesaplarla göz mü yumacağız? Türkiye siyaseti artık sadece ideolojik değil, ahlaki bir erozyonun eşiğinde.


 

🔹 Ahlakın Siyasetteki Kırılma Noktası

Yüzde bir ihtimal bile olsa, yolsuzlukla ilişkilendirilen bir ismi savunmak…
Ve dahası, yargı sürecine konu bir ismi, siyasi bir konumla koruma altına almak…

CHP’nin yeni erdemi bu mu: adaleti unutturmak, algıyı kutsamak?

Dün “temiz siyaset” diyenler, bugün “temizlik için sahiplenmek gerekir” noktasına gelmiş durumda.
Belli ki CHP için ahlak, bazen konjonktürel bir tercihe dönüşüyor.
Aristoteles duysa belki şöyle derdi:

“Orta yol erdemdir, ama siz yolu şaşırmışsınız!”

🔹 Adaletin Geri Vitese Takıldığı Nokta

İronik olan şu: Aynı parti, “yargı siyasallaştı” diye şikâyet ederken, siyasetin gölgesinde yargıdan kaçanları savunmakla eleştiriliyor.
Hukuku korumak için hukuktan uzaklaşmak — adaletin geri vitese takıldığı bir tablo değil mi bu?

CHP’nin yolsuzlukla mücadele konusundaki tutumu, halkın adalet algısını doğrudan etkiliyor.
Siyasi aktörlerin hukuk ve etik anlayışı, güvenin temel taşı olmalı.
Ne yazık ki bu taş, CHP örneğinde ciddi şekilde çatlamış görünüyor.

🔹 Etik mi, Algı mı?

“İnsan haklarını savunuyoruz” diyorlar.
Elbette bu önemli bir ilke. Ancak insan haklarıyla kişisel menfaatleri karıştırmak, adaleti araçsallaştırmak tehlikelidir.

Yolsuzluk iddialarını görmezden gelmek, toplumsal vicdanı zedeler.
Bu da siyaset sahnesinde “algı yönetimi”ni, “etik değerlerin” önüne geçirir.

Bugün CHP’nin içine düştüğü çıkmaz sadece ahlaki değil, aynı zamanda zihinsel bir çıkmaz.
Çünkü bu yeni siyaset anlayışı, hakikati değil, sadece hikâyeyi yönetmek üzerine kurulu.

🔹 Siyaset Felsefesi Perspektifi

Siyaset felsefesi açısından bakıldığında, algı yönetimi ile etik sorumluluk arasındaki fark giderek büyüyor.
Adalet ve etik, siyasetin omurgası olmalı; aksi hâlde güven tamamen kaybolur.

Bazen içim burkuluyor.
Çünkü bir yandan “adalet” diyorlar, öte yandan adaleti politik risk olarak görüyorlar.
CHP artık adaleti savunmuyor — sadece onu kullanıyor gibi bir algı oluşuyor.
Yolsuzluğu lanetlemiyor — sadece “bizden biri değilse” lanetliyor.

🔹 Kaybolan Ahlakın Ardından

Ve ortaya çıkan tablo?
Belki bir gün, gerçekten ilkeli bir siyaset anlayışıyla tanışırız.
Ama bugünün şartlarında o ihtimal, tıpkı adalet duygusu gibi — kaybolmaya yüz tutmuş durumda.

✍️ Editör Notu

Züleyha Çağlayan, siyaset felsefesi ve medya etiği üzerine yazılar kaleme alan, uzun süredir medyada analiz ve yorumlarıyla bilinen  bir köşe yazarıdır.
Medya90’daki yazılarında, güncel politik gelişmeleri toplumsal değerler, etik ve kamu vicdanı perspektifinden ele alır.

💬 Okura Soru

Sizce adalet gerçekten mi kaçıyor, yoksa biz mi görmezden geliyoruz?
Yorumlarınızla tartışmaya katılın.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.