Tek başına iktidara gelmiş olan Ak Parti ve lideri olan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için 27 Nisan e muhtırası çok önemli bir sınavdı.Kendini ülkenin gerçek sahipleri olarak görenler ama aslında kökleri dışarıda olan bir avuç zındıka komiteleri aldıkları emir ve talimatlar doğrultusunda iktidara önce sarı kart, arkasında da kırmızı kartı göstereceklerdi.Ama hevesleri kursaklarında kaldı.
Geçmişte aynı senaryoları uygulamış olan bu köhne zihniyet dönemin siyasal iktidarlarının korkaklığı ve sindirilmesi neticesinde başarılı (!) olmuşlar ve onlarca yıl ülkenin kazanımlarına ve demokrasiye büyük darbe vurmuşlardı.
Darbeleri ve muhtıraları gerçekleştiren zihniyetlileri dikkatlice tanırsanız köklerinin nerelere dayandığını,kimlerle kol kola girdiklerini görürsünüz.
Aslında bunları yapanlar sadece bir avuç apoletliler değil,işin brokrasi,iş dünyası,medya, STK ve en önemlisi de siyasi uzantılarını da unutmamak gerekiyor.
Bu garabet takımları ülkemize ve milletimize hep ihanet etmiş, kazanımları ber taraf etmelerine neden olmuşlardır.
Evet bu gün 27 Nisan kara bir gün ve leke olarak hep hatırlanacak ve asla unutulmayacaktır ve unutulmamalıdır,hep diri tutulmalı ve bu zalimleri gelecek nesillere anlatılmalıdır.Neden mi? Çünkü bu kalkışmalar geçmişte olduğu gibi gelecekte de olmayacağının da garantisini kimse veremez.
Geçmişte Menderes,Celal Bayar,Demirel, Özal,Erbakan ve Türkeş gibi liderlerin başına gelenleri unutmadık.Bu cuntacılar aynı oyunu Ak Parti iktidarına ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan için de denemeye kalkıştılar ama bu sefer hesaplar tutmadı ve ber taraf oldular. İktidarın sağlam duruşu ve anında gerekli açıklamaları yaparak bu cuntacıların planları suya düşmüş oldu.
Milletin temsilcileri milleten aldığı yetkiyi kullanmış,iktidarların darbelerle, muhtıralarla, süngü göstermelerle uzaklaştırılacağına değil; milletin kararları ile olabileceğini göstermişlerdi.
İktidarların kaderini vesayetçi güçler değil,milletin kendisi belirler.Milletin üstünde hiç bir güç yoktur.
27 Nisan e muhtırasını bizzat kaleme alanlar ve destekleyenlerin çoğu bu dünyayı terk ettiler ve gerçek hayat olan kabirde ve Ahirette bunun hesabını verecektir inş.Bu zalimler bu millete, ümmete ve ülkeye çok büyük tahribatlar verdiler. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak iki elimiz bunların yakasında olacaktır.
Peki bu kadar mı? Asla,bunların o dönem uzantıları olan medyanın fosilleri, artıkları ve düşmanları olan meymenetsizlerini asla unutmayacağız.Bu şakşakçıların isimlerini yazmaya değmez bile.Zaten çoğu geberdi gitti bu alemde.
Hele Yargının başındakiler,YÖK başkanı ve sözde üniversite yöneticileri, çanakçı iş insanları, büyük STK yöneticileri ve bu garabet sürülerinin uzantılarını asla unutulmamalıdır.
Tüm darbe ve muhtıraların Siyasi sözcülüğünü yapan CHP ve o dönem genel başkanı olan Deniz Baykal'ın konuşmalarını ve bizzat aldığı rolü unuttuğumuzu kimse zannetmesin.
Kısaca kimisi fosil olmuş,kimisi yaşlılık ve acziyet içinde olanlar tarihe kara bir leke olarak geçmiş ve tarihin çöplüğünde ki yerlerini alacaklardır.Bu zavallılar grubuna söyleyecek bir sözümüz ise " Sizin bir hesabınız varsa yaradanın da hesabı vardır." Hepiniz yok oldunuz,sizi anan, arkanızda rahmet okuyacak bir kimseniz bile yok ama lanet okuyacak milyonlar var.
Umarım şimdi ki CHP ve onun başında ki yeni lideri bunlardan ders alır ve milletin üzerinde hiç bir güç tanımaz, vesayetçilerin ayak oyunlarına asla gelmez. CHP vesayetçilerden değil,milletin kendisinden alacağı güçle yola devam eder.Aldığı oylar CHP liderini şımartmamalı ve oylarının emanet olduğunu aklından çıkarmamalıdır.Zaten bunu kendisi de söylüyor inşallah sözde değil özde konuşur.
22 yıldırlı iktidarda olan Ak Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan inanılmaz badireler atlatmış, zorluklarla mücadele etmiş,kimi zaman,en yakın dava arkadaşları tarafından yalnız bırakılmış,ihanete uğramış, girdiği bütün mücadele ve seçimlerde başarılı olmuş,cesur yürekli bir liderdir.Tarih onu altın harflerle yazacak ve nesillere rol model olacaktır.
12 Eylül darbesini yapanları,28 Şubat post modern darbesini yapanları nasıl ki vicdanlarda ve hukuk önünde ceza almalarını sağlayan,27 Nisan e muhtırasına karşı ortaya koyduğu irade ile vesayetçilerin planlarını ber taraf ettiğini,15 temmuz kalkışmasın da göstermiş olduğu liderlik rolünü ve kalkışmayı 24 saat geçmeden bastıran, yapanları ortaya çıkararak ülkeyi büyük bir kaosun eşiğinden döndüğünü sağlayan Erdoğan'ın feraseti ve liderlik rolüdür.
FETO gibi bir terör örgütünün belini kıran adeta vatanımızı işgale etmeye kalkisanlara karşı büyük mücadeleyi veren Erdoğan'ın ta kendisidir. Unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Erdoğan ülkesi ve milleti için canını ortaya koymuş bir liderdir.Bunu ispatlamış ve göstermiştir.
Şimdi de enflasyon, pahalılık ve ekonomik nedenlerden dolayı onu cezalandirmak adına hareket edenler sözde ders vermek adına 31 Mart yerel seçimlerinde ders vermeye kalkıştılar.Bunlara tek bir sözüm var " ekmeksiz yaşarız ama vatansız asla" Vatan olmadan hiç bir şey olmaz. İşte vatansız yada vatanları işgal edilmiş milletlerin durumunu acılar içinde izliyoruz.
Bizler kıtlık görmüş acılar çekmiş bir ecdadın torunlarıyız. Ama vatansız asla yaşayamayız. Kurtuluş Savaşı'nda bunları yaşadık ve gördük.yedi duvelle savaşmış ve zafer kazanmış bir milletiz. Dünyanın iştahını kabartan ve düşmanlarla çevrili haldeyiz. Bizi dışardaki güçler asla yıkamaz lar ve bunlar asla başaramayacaklar. Ama asıl düşman içimizde ki duşmanlardır.Kökleri dışarıda olan bu komitelere karşı çok dikkatli olmalıyız.İcimizde ki beyinsizleri ve düşmanları temizlemek zorundayız.Bu mücadele ve savaşı da güçlü bir komutanla verilir.İste bu baş komutan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Girdiği tüm mücadeleler de başarıyla çıkmış olan Erdoğan eminim ki ekonomide de başarılı çıkacaktır.
Gün birlik ve beraberlik günüdür.Ülkemiz ve milletimiz için bunu basarmamiz şart. Bunu başaracağız inşallah.
Sağlıcakla kalın.
ANKARA
Bugün, 13 Mayıs 2024 Pazartesi
