Milli Eğitim bakanlığı yeni müfredat çalışmalarını duyurduktan sonra büyük beklenti oluşturdu. Yüzyıla aşkın bir süredir Batıyı referans alan müfredatlarla ne nesil yetiştirebildik, ne medeniyetimizi tam anlamıyla inşa edebildik.
Habervakti.com olarak röportaj yaptığımız eğitimciler yeni müfredatla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı "Halkın seçtiği insanlar 22 senedir iktidarda. MEB Ders Programı Hazırlama Komisyonunda Fulbrigth bursuyla eğitim görmüş seküleristlerin dediği oluyor," açıklamasında bulundu.
Kavaklı, "1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, eğitimin demokratik olduğunu yazar; milli, manevi değerlere bağlı nesiller yetiştirmeyi öngörür. Ders Kitapları Hazırlama Komisyonu, materyalist dünya görüşüne uygun kitaplar kaleme alıyor. Milletimiz evlatlarının ateist, deist, Batı hayranı olmasından şikâyet ediyor, dedi.
Ders kitaplarının ateizmi telkin ettiğini dile getiren Kavaklı, "MEB’in ders kitapları ateizmi telkin ediyor. Mevcut fen kitaplarını dikkatle okuyan proteinlerin, DNA’nın, moleküllerin ve diğer varlıkların Allah yerine konduğunu görür.
Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı'nın dile getirdiği tespitler;
Örnek vereyim;
“Ampul, fener, florasan, el lambasını insanlar yapar; Güneş, yıldızlar, şimşek, ateş böceği kendiliğinden olur.” (Fen bilimleri, s.129)
“Canlılar kendiliğinden doğada bulunur.” (s.162)
“Cansız varlıkların bazıları doğada kendiliğinden bulunur.” ( s.194)
“Hal değişimine verilebilecek en temel örnek doğada kendiliğinden gerçekleşen su döngüsüdür.” (Fizik 9. Sınıf, s.227)
“Proteinlere vücudu idare eden makineler diyebiliriz. Yürümek, görmek, işitmek, kalp atışı, sindirim, solunum, atıkların uzaklaştırılması gibi bütün etkinliklerden onlar sorumludur.”
“Proteinlerin yapısında azot, karbon, hidrojen, oksijen bulunur. Üretilecek bir proteinin yapısında kaç tane amino asit bulunacağına, hangi amino asit çeşitlerinin hangi sıra ile dizileceğini DNA şifresi belirler.” (Biyoloji 9, s.46)
Akılsız varlıkları yaratıcı yerine koyan müfredat ve kitapların neslimizi kaybetmemize yok açtığını söyleyen Ali Erkan Kavaklı, "Akılsız, bilinçsiz varlıkları Tanrı yerine kor; bilgiyi ateist bakış açısıyla anlatılırsanız evlatlarımız ateist olur, deist olur, nesiller elimizden kayıp gider, intiharlar artar.
İnancımıza ve medeniyet değerlerimize yabancı hatta düşman gençler yetişir. Medeniyet değerlerimize uygun ders kitabı yazdırmamız, En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed’i (sav) örnek alan öğretmenler yetiştirmemiz lazım," dedi.
Eğitimde iktidar olmadığımızı söyleyen Kavaklı, "Seçtiklerimiz eğitimde ne zaman iktidar olacak? Eğitimde Fulbrigth Komisyonu iktidarına kim son verecek? Prof. Yusuf Tekin’den inanç ve medeniyet değerlerimize uygun ders kitapları yazdırmasını bekliyorum" açıklamasında bulundu.
...........
Eğitimci Yazar ve Psikoloji Bilimi Uzmanı Adnan Kalkan ise "Tanzimat döneminden başlayıp Cumhuriyet döneminde hız kazanan eğitimde Batı sekülerizmi, evrim görüşü, din karşıtı müfredat, günümüze kadar devam ede gelmiştir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin yaptığı açıklamada yerli, milli ve manevi değerlerimizi bünyesinde barındıran, kendi müfredatımızı yazacaklarını söylemişti. Böylece toplumda ciddi bir beklenti ve ümit oluşturdu. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu söylemler doğrultusunda açıklamalar yapması sonucunda toplumda beklenti daha da arttı " dedi.
Seküler ve evrimcilerin milli ve manevi değerlerimizi referans alan müfredat çalışmalarına karşı baskı oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Kalkan, "Seküler ve evrimci kesim milli ve manevi değerleri içeren müfredata müsaade etmeyeceklerini, evrim ve seküler içerikli müfredatın devam etmesi gerektiği baskısını oluşturmuş ve sürekli algı yönetimi ile Manevi değerlerin müfredata girmesini engellemeye çalışmaktadır. Kalkan toplumsal beklentiye dikkat çekerek "Toplumda bu kadar büyük beklenti oluşmuşken, Sayın Bakan ve ekibi asla bu baskılara boyun eğmemeli. Eğitimin bu kadar çıkmaza girmesi söz konusu iken, yerli, milli ve manevi değerleri barındıran bir müfredat, nesli ihya medeniyeti inşa etmek için olmazsa olmaz önemdedir " dedi.
Son olarak "Bu seküler ve evrimci kesimin bir uzantısı da müfredatı yapan komisyonlarda kendini göstermekte" olduğunu söyleyen Kalkan, "Bu komisyondaki milli ve manevi değerlere karşı olan kesimi oraya kim, hangi kriterlere göre ve nasıl seçti? Bunlar Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Milli Eğitim Bakanının söylemlerine karşı çıkacak kadar kimden cesaret alıyor ve sırtını kime dayıyorlar? Bunların da araştırılmasını talep ediyoruz." dedi.
Kalkan, "Bu son çıkış ve eğer değerlerimiz içerikli bir müfredat yapmazsak, karanlık bir tünelde ilerlemeye ve medeniyeti gençlikle beraber kaybetmeye devam edeceğiz. Nitekim nesillerimiz yönünü batıya çevirmiş aşağılık kompleksi ile yetişmiş ve kendi toplumuna ve inancına yabancılaşmış durumdadır. Kendi inancına ve toplumuna yabancılaşan bir nesil ile hangi medeniyeti inşa edeceğiz ve hatta hangi medeniyeti koruyabileceğiz? Asıl beka meselesi müfredattır" dedi.
Habervakti.com'a roportaj veren Prof. Dr. Halim Ulaş ise bu müfredatı "Köprüden önce son çıkış" olarak niteledi.
Ulaş, "Bir süredir MEB, Yeni Türkiye Yüzyılı parolasıyla program güncelleme çalışmaları yapıyor. Aklı gözünde, sürekli aynı nakaratı tekrar eden malum güruh, süreçten rahatsız. Demek ki program içinde güzel öneri ve uygulamalar mevcut, bunu düşman oklarından anlıyoruz. Gel gör ki basına sızdığı kadar yeni programın, vaat edilen, Yeni Türkiye Yüzyılı hayalini gerçekleştirmekten epey uzak olduğu da apayrı bir gerçeklik durumu" dedi.
Müfredat programı ile ilgili tespitlerde bulunan Ulaş, "Aşağıdaki gerekçelerle ölü doğma ihtimali yüksek, bu programın felsefesi ile ilgili birkaç tespitte bulunacağım, umarım ilgili ve yetkiler tarafından dikkate alınır ve köprüden önceki son çıkıştan çıkılır" açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Halim Ulaş'ın program felsefesi ile ilgili tespitleri şöyle;
1- Ülke olarak, ateş çemberi içinde bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu stratejik konumlanma, bir ayağı yerli milli bir ayağı evrensel bir duruşu da bir anlamda zorunlu kılıyor. Evrensel düzeyde, bilgi, teknoloji, sanayi hamlesine sahip olmalıyız. Ama bir o kadar bu teknolojiyi 15 temmuzda olduğu gibi kendi milletine değil, düşmana doğrultacak bir yerli ve milli karakter inşaası da zorunlu bir durum. Dünya vatandaşı mantığıyla bir program felsefesi inşaa ederseniz, programın zayıf karakter çıktıları, her türlü etki ve manipülasyona açık hale gelir, satın alınır, size düşman yapılır. Seküler, hümanist, dostunu düşmanını bilmeyen, batı felsefesine göre inşaa edilmiş, “Milletim nev-i beşerdir, vatanım ruy-i zemin” düşüncesi bize ait değildir, olamaz ve olmamalı. Ve biz çocuklarımızı bu mantıkla yetiştiremeyiz!
2- Yığınla, ezber-teorik bilgi dayatması yerine, programın beceri temelli bir felsefe ile ele alınması pozitif bir durumdur. Ancak programın özü itibariyle Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada eksenli STEM çağrışımlı mekanik bir yapısı var. Çünkü program geliştirme çalışmalarına katılanlar, milli ve evrensel arasında bir sentez yapmak yerine, akademik başarıyı esas alan bir modeli “tam ve eksiksiz” kabul edip bu bakış açısıyla program geliştirme gayreti içindeler. Konuyla ilgili yaptıkları bilimsel çalışmalar neticesinde, bu çalışmaların uzun vadede Türk toplumu üzerindeki, psikolojik, sosyolojik etkilerin ne olacağı bütüncül yaklaşımından uzak, kopyala/yapıştır yöntemiyle bir süreç inşaa etmeye çalışmışlar. Teori kulağa hoş gelebilir, ama uygulamada, özellikle uzun vadede nasıl bir toplum inşaa edileceği fikri/endişesi yoksa, kaş yaparken göz çıkarma ihtimali her zaman yüksektir. Özetle, batılı toplumlar için dikilmiş bir giysinin, kendilerine yakışsa da bizde eğreti duracağı aşikardır.
3. Programın, zenginleştirme ve farklılaştırma etkinlikleri öngörmesini olumlu bir yaklaşım olarak görüyoruz. Fakat incelediğimiz kadarıyla, bunun nasıl yapılacağı ve unsurları tam olgunlaşmamış bir halde. Bu itibarla, büyük vaatlerle büyük beklentiler oluşturan program, sanki aceleye gelmiş, üzerinde tam çalışılmamış bir görüntü arz ediyor.
4. Son olarak, programda rol-model olarak görülen ve takdim edilen şahıslar, klasik öğretiler yerine, farklı bir bakış açısıyla sunulmalıdır. Çünkü insanlar zatı için değil taşıdıkları sıfat ve özellikler sebebiyle sevilir ya da sevilmezler. Değer odaklı bir yaklaşımla, rol-model olarak takdim edilen şahısların, doğruluk, cesaret, metanet, fedakarlık, yardımseverlik, sağlıklı yaşam tercihi gibi vasıfları gerçek hayat öyküleri ile ön plana çıkarılarak, gençlerin, hangi vasfı niçin örnek almaları gerektiği üzerinde önemle durulmalıdır, dedi.
5. Prof. Dr. A. Halim Ulaş, "özetle, yüzyılın pedagojik bir yanlışı olan karma eğitimden demokratik eğitime geçişten tutun, edepli, ahlaklı, faziletli, bilgili, tecrübeli, imanlı, çalışkan, girişimci, sorgulayan, bir nesil yetiştirmeye kadar, toplumun önemli bir kesiminin sizlerden büyük beklentileri var. Bu beklentileri karşılayacak, cesur adımlar atmak, sizleri tarih önünde en şerefli bir makama yükseltecek ve bu millet sizlere minnettar kalacaktır. dedi. Habervakti.com olarak biz de müfredat çalışmalarını yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Kaynak: HaberVakti, 18.04.2024
Afganistan Platformu (AP), savaşın değil barışın dilini dünyaya taşımak için Türkiye’den güçlü bir iletişim atağı başlattı.
Başkan Erdoğan’ın talimatıyla AFAD ekipleri Gazze’ye gidiyor. İsrail basını Türkiye’nin sahada fiili güç oluşturmasından rahatsız. Ankara, Gazze’de yeni bir insani ve siyasi etki merkezi kurmaya hazırlanıyor.
Gazze’ye insani yardım götürmek için yola çıkan Sumud Filosu, İsrail’in ablukasını aşamadı ama insanlığın onurunu tüm dünyada ayağa kaldırdı.
HABER - ÖNDER GÜZELARSLAN - Birleşmiş Milletler, Türk iş insanı Mustafa Tatar’a “Uluslararası Barış Elçisi” unvanı verdi.
İstanbul’da bisiklet severler “Sumud İçin Pedallıyoruz” diyerek Gazze’deki insani krize dikkat çekti.
HABER / ÖNDER GÜZELARSLAN - Manisa Vakfı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında İstanbul Engelliler Derneği üyelerini ağırlayarak farkındalık oluşturan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
HABER / ERCAN KUTLU - Kahramanmaraşlı usta Mehmet Poyraz’ın açtığı Mehmet Chef; kebap, kelle–paça, zeytinyağlı, serpme kahvaltı ve paket servis hizmetiyle Bahçekent’in yeni lezzet adresi oldu.
Mustafa Böyükata, Anadolu’nun gönüllü çevrecilerinden Abdullah Karataş’ın ağaç sevgisini, diktiği binlerce fidanı ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde yürüttüğü doğa çalışmalarını anlatıyor.
ERCAN KUTLU - Bahçekent Furkan Işık Bulvarı’nda hizmet veren Komagene şubesi, işletmeci Nevzat Söylemez’in güler yüzlü yaklaşımı ve özel bademli-cevizli çiğ köfte tarifiyle bölge halkının favorisi oldu.
HABER / ERCAN KUTLU - Bahçekent’te yıllardır yüzlerce eve titiz işçilikle hizmet veren Caner Demirezen, bölge halkına en kaliteli boyayı en uygun fiyatlarla sunduğunu ve tüm işlerinin arkasında durduğunu ifade ediyor.
Çekmeköy Çamlık Mahallesi'nde İETT şoförü tartışma sonrası kontrolü kaybetti, otobüs kaldırıma çıkarak araçlara ve yayalara çarptı. Olay yerinde panik yaşandı, yaralılar yola savruldu.
Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde bir gemide bakım sırasında karbondioksit tüpü patladı. İlk belirlemelere göre 1 işçi hayatını kaybetti, 4 kişi gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı.
HABER / NEZİR KARAYÜN / ADOM AJANS - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Tokat merkezli 12 ilde düzenlenen yasa dışı bahis operasyonlarında 32 şüphelinin yakalandığını duyurdu.
HABER / AHMET KARAYÜN / ADOM AJANS - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul, İzmir, Artvin, Kastamonu, Mersin ve Mardin merkezli olmak üzere 21 ilde 1 Milyar Liralık İşlem Hacmi Ortaya Çıktı.
AK Parti’nin açıklamasıyla gündeme oturan “PKK silah bırakıyor” iddiası sonrası uzmanlar konuştu. Güvenlik, siyaset ve kamuoyunun ortak beklentisi: Kalıcı barış ve toplumsal huzur.
18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi’ ile ‘TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı’ düzenlenen törenle açıldı. Turizm sektöründen birçok katılımının bir araya geldiği fuara Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Z
Çan’dan Çanakkale’ye gelirken uğramanız gereken leziz bir mekan. Özkan'ın misafirperverliği ve kırmızı etin çeşitliliğiyle damak tadınıza hitap edecek.
Çanakkale, doğası ve tarihi dokusuyla son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin yeni gözdesi oldu. Şehir, yılın dört mevsimi ziyaretçi akınına uğruyor.
2025 yılı resmi tatil günleri ve tatil önerileri ile yeni yıla hazır olun.
Yunanistan, Türk vatandaşlarına cazip fiyatlarla gayrimenkul satın alıp oturma izni alma fırsatı sunuyor. Yeni projelerle bu imkan genişletiliyor.
Bursa Konyalılar Derneği, 5. Şeb-i Arûs programını bu yıl “Gönüller Gazze İçin” temasıyla düzenliyor. Mevlânâ’nın sevgi ve merhamet çağrısı, Gazze’nin acısıyla birleşiyor.
İzmir Çiğli’de düzenlenen Erzurum Tanıtım ve Gastronomi Günleri, konserler, sahne gösterileri ve yöresel lezzetlerin yer aldığı etkinliklerle yoğun ilgi gördü ve coşkuyla sona erdi.
Nevşehir’de açılan Ahmet Minguzzi Skate Parkı, hem spor alanı hem de sanat dokunuşlarıyla dikkat çekerken, genç yaşta hayatını kaybeden Ahmet Minguzzi’nin anısını yaşatıyor.
Trabzon Kitap Fuarında okurlarla buluşan Mücahit Güler, “Tevhid Bağlamında Logoterapi” eseriyle büyük ilgi gördü. Kitap, insanın anlam arayışını Kur’ani bir perspektifle ele almasıyla dikkat çekti.
İzmir Öğretmen Akademilerinde konuşan Eğitimci-Yazar A. Levent Ertekin, tüm mal varlığını eğitime bağışlayan Melahat Aksoy’un hayatını ve fedakârlıklarla dolu öğretmenlik öyküsünü anlattı.
Sebze ve meyvelerin plastik poşette bekletilmesi, dioksin tehlikesi, organik ürün yanılgısı ve gıdaların doğru saklama yöntemleri… Uzmanların yıllardır uyardığı kritik bilgiler.
KARYA FARMA, kadim Karya topraklarının şifa mirasını modern bilimle buluşturdu. HBX-2371 GOLD SMART DROP, doğadan ilham alan yenilikçi bir yaşam formülüdür.
Modern çağın sessiz salgını haline gelen uykusuzluk, artık bireysel değil toplumsal bir kriz. Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER, bu çağın en yorgun zihnini anlatıyor.
Basit belirtiler bazen ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Vücudun verdiği 20 önemli sinyali doğru okumayı öğrenin.
Uzmanlara göre yaşlılarda en sık ölümle sonuçlanan iki tehlike var: düşme ve boğulma. Basit önlemlerle bu riskler büyük ölçüde azaltılabiliyor.
RÖPORTAJ / ERCAN KUTLU - Bahçekent’te ilk kez açılan çikolata mağazası, özel günler ve sağlıklı yaşam için tatlı bir buluşma noktası oldu.
HABER: / Ercan KUTLU - Başakşehir Belediyesi’nin geleneksel “Çaya Geldik” etkinliği 654 Ada’da yoğun ilgi gördü. Komşuluk bağı güçlendi, çocuklar eğlendi, belediyeye teşekkür mesajları yağdı.
Bahçekent’te yaşayan Orhan Sami’nin kızı Hevi Zana Sami, 3 yıl üst üste okul birincisi olarak plaketle ödüllendirildi. Başarı hikâyesi ilham veriyor!
HABER / ERCAN KUTLU - Bahçekent’in kuruluşundan bu yana hizmet veren Bahçekent Copy ve Baskı Merkezi matbaa, tabela, promosyon ve kurumsal baskılarda kalitenin adresi olmaya devam ediyor.
ÖZEL HABER / MEDYA90 - Yeni yönetimiyle dikkat çeken Bahçekent 654 Ada Sitesi, tecrübeli isimler Volkan Sarıca ve Kadir Kaya öncülüğünde site sakinlerinden tam not alıyor.
Yozgat’ta “Anadolu Selçuklu Hastaneleri ve Darüşşifa Uygulamaları” Konuşuldu
Niğde Belediyesi, toplumun temel taşı olan aile yapısını güçlendirmek ve gençlerin geleceğe daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamak amacıyla önemli bir adım attı.
Niğde Belediyesi’nin düzenlediği 2. Tiyatro Festivali, 15-22 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşti. Sekiz farklı oyunun kapalı gişe sahnelendiği festivalde, 4000 sanatsever Niğde Belediyesi Kültür Merkezi’nde sanatla buluştu.
Niğde Belediyesi Zabıta ekipleri, yılbaşından bu yana 438 iş yerini denetledi. Hijyen, gıda güvenliği ve fiyat kontrolü yapılarak halk sağlığının korunması hedefleniyor.
Niğde Belediyesi, sömestr tatilinde çocuklar için tiyatro festivali düzenliyor. 18 Ocak-2 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikler eğlenceli ve öğretici oyunlar sunuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.