Kumar Raporu Alarm Veriyor: Gençler Dijital Bahis Tuzağında — Aile Yapısı En Kritik Tehlikeyle Karşı Karşıya
Yeşilay’ın Eylül ayında yayımladığı Kumar Raporu, Türkiye’de büyüyen tehlikeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre 15 yaş üstü nüfusun %10’undan fazlası hayatında en az bir kez kumar oynadı ve kumar oynama yaşı 15’e kadar düştü. Artık kahvehaneler değil, akıllı telefon ekranları yeni nesil kumar masalarına dönüşmüş durumda.
Verilere göre kumar bağımlılığına ilk kez başlayanların %71’i 15–24 yaş arasında. Bu rakam, gelecek neslin aile ve ruh sağlığı açısından ciddi bir yıkımla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Dijital Bahis: Sessiz ve Tehlikeli Bir Bağımlılık
Sosyal medya reklamları, "tek tıkla kazan", "yüksek oran fırsatı" gibi sloganlarla gençleri hedef alıyor. Bazı şirketlerin kişisel verileri yasa dışı biçimde ele geçirerek kullanıcıları manipüle ettiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumu “dijital avcılık” olarak tanımlıyor.
Aile Yapısı İçten İçte Çöküyor
Kumar sadece para kaybı değil, aile içi şiddet, boşanma, yasadışı borçlanma ve çocukların ihmal edilmesi gibi çok daha yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Yeşilay’ın verilerine göre Türkiye, bağımlılıklar yüzünden her yıl 78 milyar dolar kaybediyor. Ancak asıl kayıp; huzur, güven ve aile bütünlüğü.
“Şans Oyunu” Maskesiyle Gizlenen Tehlike
Rapor, kumarın "şans oyunu", "talih oyunu" gibi tanımlarla yumuşatıldığını, bunun da toplumu yanıltan algısal bir manipülasyon olduğunu vurguluyor. Adı ne olursa olsun, hepsi kumardır. Ve kumarın olduğu yerde aile yok olur, huzur yok olur.
DEVLETTEN NET MESAJ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklaması rapordaki uyarıyı devlet politikası düzeyine taşıdı:
“… Sanal kumarın kökünü kazıyacağız.”
2025’in “Aile Yılı” ilan edildiği bir ülkede bu sözün sadece bir beyan değil, bir irade bildirisi olduğu değerlendirilirken uzmanlar "Mücadelede gecikmek, gelecek neslin kaybı anlamına gelir" uyarısında bulunuyor.
🎙 Toplumsal Sorumluluk Çağrısı
Uzmanlara göre en kritik nokta önleyici müdahale. Kumar bağımlılığı geliştikten sonra müdahale hem çok daha zor hem de maliyetli. Bu nedenle aileler, eğitim kurumları, medya ve devletin koordineli bir mücadele yürütmesi şart.
Aile, bu toprakların taşıyıcı kolonudur. O kolon çökerse devlet de toplum da ayakta kalamaz. Kumar, bu kolonu içten içe kemiren en tehlikeli bağımlılıktır.
Sizce dijital kumar genç nesil için en büyük tehlike mi? Aileler ne yapmalı? Görüşlerinizi yorum bölümünde paylaşın.
