Türkiye Yazarlar Birligi Kurucu Baskani ve Türkiye Âile Birligi Baskan Yardimcisi Dr Mehmet DOGAN: ‘ÂILÎ INKILÂB’IN NERESINDEYIZ?
Yeryüzünde Fesat çikaran müfsitler islah ediciler oldugu iddiasindalar ihanetin farkinda degiller!..
D. Mehmet Dogan: ‘Âilî inkilâb’in neresindeyiz?
‘Âilî inkilâb’ Mehmed Âkif’in Safahat’inin 3. kitabi olan Hakkin Sesleri’nde geçen bir kavramdir. Bunu ‘âile inkilâbi’ veyahut da ‘âile devrimi’ seklinde ifade edebiliriz.
Sair, Balkan Savasi hezimetinin bunaltici psikolojisi içinde, Kur’an-i Kerim’den seçtigi bazi âyetlerin serbest tefsiri mahiyetinde siirler yazmistir.
Bu siirler basliksizdir. ‘Âilî inkilâb’ ifadesi ‘Bir yigin kundakçidan yangin görenler milleti’ misrai ile baslayan siirde yer almaktadir.
Bu siirin basinda Bakara Sûresi’nin 11-12 âyetlerine ve tercümesine yer verilmistir. “Onlara: ‘Yeryüzünde fesad çikarmayin’ denildigi zaman ‘biz islahtan baska sey yapmiyoruz’ derler. Gözünü aç, iyi bil ki: Onlar yok mu, asil müfsid onlardir, lâkin farkinda degiller.”
45 misralik siirin 21 misrainda sair sözü âileye getirir:
Biz ki her mevcudu yiktik gâyesiz bir fikr ile; Yikmadik bir sey biraktik… Sâde bir sey: Âile.
Hangi bir bünyâni mahvettik de islâh eyledik? Iste vîran memleket! Her yer delik, her yer desik! Bunlarin ta’miri kabil…
Olsa ciddiyet, sebat: Lâkin Allah etmesin, bir düsse sâyet âilât, En kavî kollarla hattâ kalkamaz imkâni yok. Kim ki kalkar der; onun hayvan kadar iz’ani yok! ‘Âilî bir inkilâb olsun!’ diyen me’yûs olur; Baska hiçbir sey kazanmaz, sade bir deyyus olur.
Çünkü “çiplak” inkilâbatin rezalettir sonu… Ey denî kundakçilar, biz sizde çok gördük onu!
‘1913: yikilmadik tek sey: âile
Siirin altinda 22 Mayis 1913 tarihi vardir. Yaklasik 110 yillik bir metinle karsi karsiyayiz. Âkif’in siddetle karsi çiktigi “âile inkilâbi”nin Türkiye’nin batici, pozitivist elitinin, ‘aydinlarinin’ bir fikri, ideali veya projesi oldugunu söyleyebiliriz.
Biz her türlü mevcudu gâyesiz bir fikir ile yiktik. Bir tek yikmadigimiz âile kaldi. Sair, “hangi yapiyi mahvettik de islah ettik?” sorusunu sorar.
Iste memleket virandir, her yer delik desiktir. Yine de ciddiyet, sebat olsa bunlarin tamiri mümkündür. Yani bu sekildeki hasarlar telafi edilebilir. Bunlarin maddî yikimlar oldugunu düsünebiliriz.
Türkiye’nin o günden bugüne maddî hasarlarini beli ölçüde giderdigi söylenebilir. Buna karsilik mânevî hasarlar konusunda iyimser olmak güçtür.
Mehmed Âkif, âilenin düsmesinin büyük bir felakete yol açacagini, en güçlü kollarin bile onu düstügü yerden kaldiramayacagini söyler.
Sairin üslûbu gittikçe sertlesir: Kim ki âile düstügü yerden kalkar der; onun hayvan kadar iz’ani yokdur.
Âile inkilâbi olsun diyenlerin böyle bir inkilâptan ellerine bir sey geçmez. Sair agzini bozar: Bunlarin sadece “deyyus” olacagini söyler. Deyyus kelimesi düpedüz bir hakaret sözüdür.
Âkif, devrinde “âile inkilâbi” teranesi tutturanlarin, hatta bunu olmazsa olmaz sayanlarin varligindan haberdar olmalidir ki, sözünü söyle tamamlar.
Çünkü ‘çiplak’ inkilâbatin rezalettir sonu…
Ey denî kundakçilar, biz sizde çok gördük onu! Çiplak inkilaplarin sonu rezalettir, ey alçak kundakçilar biz o rezaleti sizde onu çok gördük!
Mehmed Âkif 110 yil önceden bugüne mesaj veriyor. Milletin muztarip evladi, gidisattan varilacak noktayi kestiriyor ve Türkiye’nin gelecegine yön veren pozitivist-laikçi aydinlarin kadin ve âile konusundaki yanlis düsüncelerini sert sekilde elestiriyor.
Âile toplumun temeli mi?
Toplumun temeli âile; Anayasa’da böyle yaziyor. Fakat Cumhuriyet’in bir sosyal mühendislik projesi var. Bunu “kadinlar üzerinden modernlik” seklinde formüle etmek mümkündür!
Devletin temel metinlerine ‘âile toplumun temeli’dir diye yazanlar, kadinlari modern hayata herhangi bir çerçeve çizmeden, bir norm-deger ortaya koymadan zorluyorlar. Bu Âkif’in sözünü ettigi âile inkilâbindan baska bir sey degildir.
Cumhuriyetin 100. yilina yaklasirken kadinlar üzerinden modernlesmenin sonuna geldigimiz görülebiliyor. Âkif’in 110 yil önce söyledikleri zamanimizin gerçegi oldu.
Bati emperyalizmi Müslüman toplumlari azinliklari kullanarak parçaladi. Bu azinlikçi parçalama siyasetinin ikinci kademesi kadinlarin sahneye sürülmesidir.
Onlarin disaridan yapmak istediklerini bir süre sonra Türkiye’yi yöneten pozitivist elit içeriden, inkilap iddiasiyla yapti.
• Kadini her hâl ü kârda evinden çikarmak,
• Mahremiyet kavramini hayattan kovmak,
• Tesettürü men etmek,
• Çiplakligi-teshirciligi özendirmek,
• Bunun için plaj kültürünü yerlestirmeyi mesele edinmek,
• Güzellik yarismalari düzenlemek vb. islere girisildi…
Velhasil kadinlar kullanilarak toplumun bünyesi sarsildi.
Erkegin âile disina zorlanmasi fantezidir. Kadinin âile disina zorlanmasi ise faciadir. Âkif’in tarif ettigi modernlesmeciler, kadinin âile disina çikarilmasi saglanmadan kendi modernlik projelerinin tam olarak gerçeklestirilemeyecegini bilirler.
Kizi baba ocagidan koparmak
Türkiye’de bu anlamda modernligin zemini son yillarda hayli genisledi. Bilhassa yüksekögretimin yayginlasmasi, daha fazla genç kizi baba ocagindan, âileden kopariyor.
Gençlerin içine düstükleri yeni sosyal muhit norm-deger çerçevesi olmayan bir çevre. Insanlari ahlâkilige yönelten mekanizmalar yok.
Yeni dünya sistemi insanligi âilesizlige zorluyor. Âile disina düsürülen insan tekleri sorumlulugun da disina düsüyor. Kendi, ben, teklik… insan tarifinin kapsami disina çikiyor.
Sunu unutmayalim: Insan tek basin insan degildir!
Siddetin dozunu medya yükseltiyor
Son yillarda kadinlar üzerinden yürütülen propaganda mekanizmasi her seyin önüne geçti. Kadinlar âilenin disina zorlandikça siddet yükseldi, kadin cinayetleri artti. Medya cihazi bu tür vak’alari köpürterek siddetin dozunun yükselmesine sebep oluyor.
Kadin cinayetleri ekseriya ‘âile içi siddet’ olarak sunuluyor. Ya âile disindaki katledilen kadinlari ne yapacagiz? Bunlarin sayisi sürekli artiyor.
Burada mesruluk çizgisinin disina çikmanin rolü ihmal edilemez. Mesruluk kavrami bilhassa mühimdir. Bazi seyler “yasal”dir, yani kanun tarafindan men edilmemistir, fakat mesru degildir.
Mesruluk ilahî bir çerçeveyi, hadleri bize hatirlatiyor. Ilahî ölçü kadin ve erkegin mesru beraberligini tanzim ediyor. Bu mesruluk ihlal edilirse neler olabilecegini, nasil felaketlerle karsilasacagimizi ayan beyan görüyoruz.
Bugün topluma olaganmis gibi gösterilen iliskiler, bu iliskilerle ilgili sifatlar (sevgili, erkek arkadas vs.) mesrulugun tamamen disinda. Mesruiyet çizgisinin disina çikmanin olagan karsilanmasi felaketlere, fecaatlere yol açiyor.
Bu kosu âilenin sonunu getirecek.
• Âileyi sürdürülebilir kilan annelik temel bir deger olarak görülmüyor.
• Kadinlar fitratin disina zorlaniyor.
• Mahremiyet kavrami kadin üzerinden anlamsizlastiriliyor.
• Evlenmek, anne olmak, çocuklarini yetistirmek artik özendirilen bir sey degil.
• Çocuktan uzaklastirilan kadinlar sefkat hislerini kediyle, köpekle tatmine çalisiyor.
• Kiz çocuklari anne olmak için degil, kariyer sahibi olmak için yetistiriliyor.
Kadinlarin öz evladi artik “kariyer”! Kadinin çocugu olmussa, o üvey evlat muamelesine tâbi tutuluyor.
Onlar bakimevlerine, kreslere, anaokullarina birakiliyor; bakicilara teslim ediliyor, kariyere kosuluyor. Bu kosu âilenin sonunu getirecek.
Ev, âile, es, çocuk ve is-çalisma dengesi kurulamazsa varilacak yer Âkif’in isaret ettigi yerdir!
Sosyal hayatimizdaki son yillarda, hem de “muhafazakâr” iktidar döneminde hizlanan degisme Âkif’in tahminini bile asmis olmalidir.
Afganistan Platformu (AP), savaşın değil barışın dilini dünyaya taşımak için Türkiye’den güçlü bir iletişim atağı başlattı.
Başkan Erdoğan’ın talimatıyla AFAD ekipleri Gazze’ye gidiyor. İsrail basını Türkiye’nin sahada fiili güç oluşturmasından rahatsız. Ankara, Gazze’de yeni bir insani ve siyasi etki merkezi kurmaya hazırlanıyor.
Gazze’ye insani yardım götürmek için yola çıkan Sumud Filosu, İsrail’in ablukasını aşamadı ama insanlığın onurunu tüm dünyada ayağa kaldırdı.
HABER - ÖNDER GÜZELARSLAN - Birleşmiş Milletler, Türk iş insanı Mustafa Tatar’a “Uluslararası Barış Elçisi” unvanı verdi.
İstanbul’da bisiklet severler “Sumud İçin Pedallıyoruz” diyerek Gazze’deki insani krize dikkat çekti.
HABER / ERCAN KUTLU - Bahçekent’te açılan Ehl-i Kadayıf, hijyenik ortamı, güler yüzlü işletmecileri ve özel kadayıf tatlarıyla kısa sürede büyük beğeni topladı. Ümit Bey ve eşinin samimiyeti müşteriyi evinde hissettiriyor.
HABER / ÖNDER GÜZELARSLAN - Manisa Vakfı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında İstanbul Engelliler Derneği üyelerini ağırlayarak farkındalık oluşturan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
HABER / ERCAN KUTLU - Kahramanmaraşlı usta Mehmet Poyraz’ın açtığı Mehmet Chef; kebap, kelle–paça, zeytinyağlı, serpme kahvaltı ve paket servis hizmetiyle Bahçekent’in yeni lezzet adresi oldu.
Mustafa Böyükata, Anadolu’nun gönüllü çevrecilerinden Abdullah Karataş’ın ağaç sevgisini, diktiği binlerce fidanı ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde yürüttüğü doğa çalışmalarını anlatıyor.
ERCAN KUTLU - Bahçekent Furkan Işık Bulvarı’nda hizmet veren Komagene şubesi, işletmeci Nevzat Söylemez’in güler yüzlü yaklaşımı ve özel bademli-cevizli çiğ köfte tarifiyle bölge halkının favorisi oldu.
Çekmeköy Çamlık Mahallesi'nde İETT şoförü tartışma sonrası kontrolü kaybetti, otobüs kaldırıma çıkarak araçlara ve yayalara çarptı. Olay yerinde panik yaşandı, yaralılar yola savruldu.
Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde bir gemide bakım sırasında karbondioksit tüpü patladı. İlk belirlemelere göre 1 işçi hayatını kaybetti, 4 kişi gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı.
HABER / NEZİR KARAYÜN / ADOM AJANS - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Tokat merkezli 12 ilde düzenlenen yasa dışı bahis operasyonlarında 32 şüphelinin yakalandığını duyurdu.
HABER / AHMET KARAYÜN / ADOM AJANS - İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul, İzmir, Artvin, Kastamonu, Mersin ve Mardin merkezli olmak üzere 21 ilde 1 Milyar Liralık İşlem Hacmi Ortaya Çıktı.
AK Parti’nin açıklamasıyla gündeme oturan “PKK silah bırakıyor” iddiası sonrası uzmanlar konuştu. Güvenlik, siyaset ve kamuoyunun ortak beklentisi: Kalıcı barış ve toplumsal huzur.
18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi’ ile ‘TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı’ düzenlenen törenle açıldı. Turizm sektöründen birçok katılımının bir araya geldiği fuara Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Z
Çan’dan Çanakkale’ye gelirken uğramanız gereken leziz bir mekan. Özkan'ın misafirperverliği ve kırmızı etin çeşitliliğiyle damak tadınıza hitap edecek.
Çanakkale, doğası ve tarihi dokusuyla son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin yeni gözdesi oldu. Şehir, yılın dört mevsimi ziyaretçi akınına uğruyor.
2025 yılı resmi tatil günleri ve tatil önerileri ile yeni yıla hazır olun.
Yunanistan, Türk vatandaşlarına cazip fiyatlarla gayrimenkul satın alıp oturma izni alma fırsatı sunuyor. Yeni projelerle bu imkan genişletiliyor.
Eğitimci yazar A. Levent Ertekin, okulöncesi öğrencilerle buluşarak İzmir’in tarihi kahramanlarından Çaka Bey’i çocuklara anlattı.
Bursa Konyalılar Derneği, 5. Şeb-i Arûs programını bu yıl “Gönüller Gazze İçin” temasıyla düzenliyor. Mevlânâ’nın sevgi ve merhamet çağrısı, Gazze’nin acısıyla birleşiyor.
İzmir Çiğli’de düzenlenen Erzurum Tanıtım ve Gastronomi Günleri, konserler, sahne gösterileri ve yöresel lezzetlerin yer aldığı etkinliklerle yoğun ilgi gördü ve coşkuyla sona erdi.
Nevşehir’de açılan Ahmet Minguzzi Skate Parkı, hem spor alanı hem de sanat dokunuşlarıyla dikkat çekerken, genç yaşta hayatını kaybeden Ahmet Minguzzi’nin anısını yaşatıyor.
Trabzon Kitap Fuarında okurlarla buluşan Mücahit Güler, “Tevhid Bağlamında Logoterapi” eseriyle büyük ilgi gördü. Kitap, insanın anlam arayışını Kur’ani bir perspektifle ele almasıyla dikkat çekti.
Prof. Dr. Can Eyigör, Kırgızistan’da ağrı bilimi, rejeneratif tıp ve dermakozmetoloji alanında önemli temaslarda bulunarak iki ülke arasında sağlık diplomasisini güçlendirecek akademik adımlar attı.
Sebze ve meyvelerin plastik poşette bekletilmesi, dioksin tehlikesi, organik ürün yanılgısı ve gıdaların doğru saklama yöntemleri… Uzmanların yıllardır uyardığı kritik bilgiler.
KARYA FARMA, kadim Karya topraklarının şifa mirasını modern bilimle buluşturdu. HBX-2371 GOLD SMART DROP, doğadan ilham alan yenilikçi bir yaşam formülüdür.
Modern çağın sessiz salgını haline gelen uykusuzluk, artık bireysel değil toplumsal bir kriz. Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER, bu çağın en yorgun zihnini anlatıyor.
Basit belirtiler bazen ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Vücudun verdiği 20 önemli sinyali doğru okumayı öğrenin.
RÖPORTAJ / ERCAN KUTLU - Bahçekent’te ilk kez açılan çikolata mağazası, özel günler ve sağlıklı yaşam için tatlı bir buluşma noktası oldu.
HABER: / Ercan KUTLU - Başakşehir Belediyesi’nin geleneksel “Çaya Geldik” etkinliği 654 Ada’da yoğun ilgi gördü. Komşuluk bağı güçlendi, çocuklar eğlendi, belediyeye teşekkür mesajları yağdı.
Bahçekent’te yaşayan Orhan Sami’nin kızı Hevi Zana Sami, 3 yıl üst üste okul birincisi olarak plaketle ödüllendirildi. Başarı hikâyesi ilham veriyor!
HABER / ERCAN KUTLU - Bahçekent’in kuruluşundan bu yana hizmet veren Bahçekent Copy ve Baskı Merkezi matbaa, tabela, promosyon ve kurumsal baskılarda kalitenin adresi olmaya devam ediyor.
ÖZEL HABER / MEDYA90 - Yeni yönetimiyle dikkat çeken Bahçekent 654 Ada Sitesi, tecrübeli isimler Volkan Sarıca ve Kadir Kaya öncülüğünde site sakinlerinden tam not alıyor.
Yozgat’ta “Anadolu Selçuklu Hastaneleri ve Darüşşifa Uygulamaları” Konuşuldu
Niğde Belediyesi, toplumun temel taşı olan aile yapısını güçlendirmek ve gençlerin geleceğe daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamak amacıyla önemli bir adım attı.
Niğde Belediyesi’nin düzenlediği 2. Tiyatro Festivali, 15-22 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşti. Sekiz farklı oyunun kapalı gişe sahnelendiği festivalde, 4000 sanatsever Niğde Belediyesi Kültür Merkezi’nde sanatla buluştu.
Niğde Belediyesi Zabıta ekipleri, yılbaşından bu yana 438 iş yerini denetledi. Hijyen, gıda güvenliği ve fiyat kontrolü yapılarak halk sağlığının korunması hedefleniyor.
Niğde Belediyesi, sömestr tatilinde çocuklar için tiyatro festivali düzenliyor. 18 Ocak-2 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikler eğlenceli ve öğretici oyunlar sunuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.