Dil Devrimi Manevî Bir Soykirim!

Bin yillik, kendisiyle yüzbinlerce kitap yazilmis alfabesi yasaklandi. Osmanli bürokrasisinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Uygur alfabesiyle yazan bitikçiler oldugu söylenir. 1929 yilindan itibaren Türkiye bürokrasisi kendi yazisini unuttu

EGITIM 1.11.2021 23:34:55 230 0
Dil Devrimi Manevî Bir Soykirim!

Türkiye AileBirligi YIK Üyesi TYBV Baskani mütefekkir D. Mehmet Dogan'in Dil Devrimi 1 Kasim Tahlili

Dünya dilleri içinde Türkçe, 20. yüzyilda baska hiçbir dilin maruz kalmadigi bir kiyim ve kirima ugradi.
Bin yillik, kendisiyle yüzbinlerce kitap yazilmis alfabesi yasaklandi. Osmanli bürokrasisinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Uygur alfabesiyle yazan bitikçiler oldugu söylenir. 1929 yilindan itibaren Türkiye bürokrasisi kendi yazisini unuttu, Latin harfleri ile ifade-i merama mecbur kaldi. “Eski” alfabe ile yazilmis kitaplar dolasimdan çikarildi, kütüphaneler kullanilmaz hâle geldi.

20. yüzyil devrimler çagiydi. Fakat Türkçe hariç hiçbir dil böylesine tam tesekküllü bir “devrim”e maruz birakilmadi.

Türkçe konusan dünyada alfabe degisikligi sadece Türkiye’de yapilmadi. Türk dilli Sovyet topluluklarinda da degistirildi. Hem de iki defa! Önce Latin alfabesine geçirildiler, sonra Kiril. Ne gariptir ki, her birinin Kiril’i farkliydi.

Sovyet sistemi çökünce Türkîler bin yillik alfabelerine dönmeyi düsünmedi/düsünemedi. Sovyetlerin din karsitligi bastan bu alfabeyi “gerici” ilan etmisti. Sovyetler çökmüstü ama yeni “müstakil” devletlerin eski yöneticileri iktidardaydi. Latin alfabesine geçenler oldu, geçmeye çalisanlar da. Kirille yoluna devam edenler de var…

Dil Devrimi olmasaydi harf inkilabi operasyonu yarim kalabilirdi. Kitap katliami geçmise yönelikti, kelime katliami ise gelecege… Harfleri degistirerek zihnimizden geçmisi sildik, gelecegimizi ise kelimeleri yasaklayarak tahdit ettik. Edebiyatimiza, düsüncemize, muhayyilemize sinir çektik.

Sözlügümüzdeki binlerce kelime tard edildi. Semseddin Sami’nin 20. yüzyilin basinda yayinlanan Kamus-i Türkî’sinde takriben 30 bin kelime vardi. Bu bir el sözlügüydü. Dil Kurumu’nun ilk genel Türkçe Sözlük’ünde ise kelime sayisi 15 bin! Cumhuriyet döneminin ilk resmî sözlügü ancak bir mektep lügati mesabesindeydi.

Baska bir ölçü verelim: Vilyam Redhouse Efendi’nin Kitab-i Meani-i Lehçe’ sinde (A Turkish and English Lexicon) 90 bin madde basi kelime vardi, metin içinde ise 30 bin. Yayin yili 1890 ve Türkçe Sözlük’ten 55 sene önce… “Ilerleme” diye buna denir! Redhouse Efendi önsözde ayrica elinde daha fazla malzeme bulunmasina ragmen yayincinin acelesi yüzünden tamami-ni degerlendiremedigini de kaydeder.

20. yüzyilda Türkçe dünya dili olmaya yürüyordu. Bati ile erken temas, Bati dillerinden yapilan tercümeler ve modem ilimlerin ögretimi Türkçeyi bazi hususlarda Arapça ve Farsçanin önüne geçirmisti. 19. yüzyilin sonunda Bati’nin fen ve sosyal bilimlerinde kullanilan terimlere karsilik Osmanlicalari üretildi. Bati’da kök dil addedilen Incil’in yaziminda kullanilan Latince esas alinirken, Osmanlilar ise Kur’an’in dili Arapçayi esas aldilar. Bu bir medeniyet tercihiydi ve bu kelimeler artik klasik Arapçaya ait degildi.
Millî degerlere düsman bir milliyetçilik olur mu?
Dil Devrimi operasyonu kaba bir milliyetçi ifadeyle ortaya konuldu ve savunuldu: “Arap harfleri” Türkçenin yazilmasina uygun degildi; yeni alfabeyse bu kusurlardan âri ve millîydi. Millîlik kilifi altinda Latin alfabesi göklere çikartiliyor, yüz yillardir kullandigimiz Araplar, Farslar ve diger Müslümanlarin müsterek alfabesi ise “Arap alfabesi” seklinde öteleniyordu. Eger bir alfabenin millî olmasinin ölçüsü Türkler tarafindan kullanilmasiysa Islâmî yazi da bu durumda bize aitti.
Millî edebiyatin en büyük isimlerinden 1920’de genç yasta vefat eden hikâyecimiz Ömer Seyfeddin’in bir eserinden örnek verelim: Mahcupluk Imtihani komedisinde yazar, Bîcan Efendi’ye Türkçeden baska dil bilip bilmedigi sorusunu sorduruyor. “Kus dili” cevabinin ardindan “Yazisi da var mi?” sorusunu ekliyor. Cevabi ise söyledir: “Türkçe harflerle de yazilir, Latin harfleri ile de.”
Zamanin ünlü gazetecilerinden Falih Rifki (Atay) Latin alfabesi komisyonunda bulunmustu. Meshur eseri Çankaya’da bu komisyondaki rolünden bahsetmektedir! Dil Devrimi döneminde gazeteci ve milletvekili olarak Çankaya sofrasinin müdavimlerindendi. Ömrünün son devresinde Dil Devrimi’yle ilgili kanaatini degistiren Atay, 18 Mayis 1935’tarihli Hilal-i Ahmer gazetesinde söyle yaziyor: “Bundan sonra torunlarinizin anlayacagi bir dille yazacaksiniz”.
Falih Rifki’nin bu iddiali ifadesini kâgida geçirdigi günlerde gazeteler süel, kamutay, erkin, erkinlik, danak, durluk, kaytaklik gibi kelimelerle doluydu. Bugün bu kelimeleri degil Falih Rifki’nin torunlari, üniversitelerin Türkoloji hocalari dahi anlamakta güçlük çekiyorlar. O zamanin gözde kelimelerinin çogu unutuldu, bazilarinin ise anlamlan farklilasti. O yüzden o günlerde yazilanlarin tam olarak anlasilmasi mümkün degil!
Kültürün tarihîligi, Cumhuriyetçileri kültürel alana müdahaleden alikoymadi. Dilin tarihîligi de, toplumun mali olmasi da umursanmadi.

Düsünmek için dile muhtaciz. Eger dil geçmisten devralinan bir yapi olmasaydi, bizden öncekilerin yaptiklarindan habersiz hayata sifirdan baslamak zorunda kalacaktik. Insan hafizadir. Onu kaybettiginde sadece bedendir. Bir milletin hafizasi dilidir, onun kaybi kitleleri ruhundan yoksun hâle getirir. Kelimelerin degismesi düsüncemizi etkilemekle kalmaz, toplum hayatini da etkiler.
[alert color=”red”]TIP TERMINOLOJISI, Türkçe yerine Latince!
Türkiye’de Dil Devriminin en hizli dönemlerinde “Latince kurs” modasi vardi. Kurslarin hedefi “ari Türkçe” “Öztürkçe” olarak gösteriliyordu fakat ne hikmetse Latince dersleri veriliyordu. Türkiye’de modern tip ögretimi 19. yüzyilda II. Mahmud zamaninda basladi (1827). Zamanin padisahi Fransizca baslayan bu ögretimin kisa zaman sonra Türkçelesecegini söylemisti. 1850’lerden itibaren Türkçe ögretime geçilmeye baslandi ve 1870’te bu süreç tamamlandi. 19. yüzyilin sonunda Latince terimlerin tümünü karsilayacak Osmanlica tip terminolojisi ortaya konulmustu. Sam’da dahi Türkçe ögretim yapan Tibbiye açilmisti. Dil Devrimi sirasinda Tip Fakültesi’nde terminoloji sessizce Latinceye çevrildi![/alert]
Cinnet hali
Öncesi olmayan bir dil ciddi iletisim problemlerine yol açar. Dille insa edilen edebiyati, Ilmî ve fikrî faaliyetleri imkânsiz hâle getirir. Türkiye bunu belli ölçülerde yasadi. Dilin zorla degistirilmesi edebiyatin ve ilmin gelismesini sinirladi. Bugün, 20. yüzyilin basinda yazmaya baslamis veya yetismis büyük ediplerimizin ölçüsünde güçlü yazarlarimizin olmayisini ancak böyle açiklayabiliriz. Dili bastan yaratmak gerçek ifadesiyle bir cinnet hâlidir.

Hatirlamayi saglayan, idraki belirleyen dil, geçmisteki tecrübelerin korunmasina yardimci olur. Kesintiye ugramamis bir dil düsünmeyi objektiflestirir. Dildeki cebrî degisiklikler düsüncemizi belli nispetlerde nesnellikten uzaklastirir.

Dili, kültürü, degerleri, medeniyet unsurlari yok edilen bir millet neden gerekli tepkiyi gösteremedi? Bunun birçok sebebi var. En önemlisi yikiciligin “milliyetçi” ve hayirhâh bir ifadeye dayandirilmasidir.

19. yüzyilda esasinda “Müslüman” olarak tanimlanan halklar Balkan ve Kafkasya cografyalarindan büyük ölçüde sürüldüler. Kültür, inanç, düsünce ve hayat tarzlariyla birlikte yasadiklari topraklardan koptular. Müslüman unsurlarin bu topraklardan temizlenmesi, sirf nüfusla sinirli kalmadi. Müslümanlari ve Müslümanligi (Osmanliligi, Türklügü de denilebilir) hatirlatan her unsur itinayla temizlendi. Bu aci son derece intikamci, milliyetçi duygularin siddete dönüserek disa vurmasiydi.

Maruz kaldigimiz bu sert milliyetçi darbe suur altimizda çok derin izler birakti. Onlarin dilinden konusarak, onlar gibi hareket ederek onlara karsi gösteremedigimiz milliyetçi tepki daha sonra içe dogru isleyen, kendini tahrip eden bir toplum mühendisligine dönüstü.

Dil Devrimi genis kitlelere bir “Türkçelesme” veya “öztürkçelesme” faaliyeti olarak sunuldu. Hâlbuki bu uygulamalar kisa vadede Türkçenin fakirlesmesine, uzun vadede ise yabanci dillerin hâkimiyetine zemin hazirladi.

Yaziyla ugrasmak ister istemez Türkiye’de uygulanan dil siyasetinin sonuçlariyla karsi karsiya kalmayi gerektirir. Bu hususta her tercih yazarin ifadesinin tesirini, eserinin gücünü, toplum içindeki etkisini tayin eder.

Binlerce yil içinde tesekkül eden dilimiz 30-40 yillik müdahale, düzenleme ve baskilarla dogal mecrasindan çikarilmaya çalisildi. Bu hususta tam manasiyla muvaffak olunmus mudur? Mutlak bir muvaffakiyet söz konusu degil elbette. Fakat etkisi ne seviyede olursa olsun bu müdahaleler bizi dil, iletisim ve kültürle ilgili ciddî sikintilara sokmustur.
Tercüme mi, tarif mi?
Öztürkçenin sefaletini anlamak için tercümelere bakmak yeterlidir, Mevcut kelimeler yabanci metinleri tercüme etmeye yetmediginden tarif yoluna gidiliyor, Türkçe bu tercümanlarin elinde adeta ‘tarifi’ bir dil hâline getirildi. Tercüme yapilirken bir anlami karsilayan kelime veya bir kaç kelimelik terkipler yetersiz gelince, tarif ve açiklama mahiyetindeki cümlelere ihtiyaç duyuldu. Bunu sadece tercüme isinin müptedileri degil, çok sayida kitabi ve tercümesi olan ustalari da yaptilar. Sonuçta kitabin asimin yansi kadar hacmi genislemis metinler çikti ortaya.

Dil baska bir dille anlasilir, tasvir edilir. Bir dilin ifadeleri dengi olan baska bir dilin ifade gücüyle aktarilabilirse ortaya iyi bir tercüme çikmis olur. Bugün bazi tercümeler Türkçeyle degil “Öztürkçe” denilen kifayetsiz dille yapilmaya çalisiliyor, “öztürkçe” Ingilizcenin ifade imkânlarini karsilayacak güce, nitelige, derinlige sahip degildir ki bu tercümelerde açikça görülmektedir.

Türkçe-Ingilizce sözlükler 19. yüzyilin sonundan beri mütemadiyen kelime kadrosu küçültülerek hazirlanmaktadir. J.W. Redhouse’in 1890’da basilan sözlügü Kitab-i Meani-i Lehçe (A Turkish and English Lexicon) bugüne kadar yayinlanan Türkçeden Ingilizceye sözlüklerin en genisi ve kapsamlisidir. 1938’de hazirlanmaya baslanan ve 1950’de basilan Redhouse Sözlügü 60 yil sonra çikmis olmasina ragmen ilki kadar genis degildi. Bu sözlük 40 yil kadar sürekli basildi ve sonra yayincilar Türkiye’deki duruma bakarak yeni bir sözlük hazirlatmayi gerekli gördüler.

Çagdas
 Ingilizce-Türkçe Redhouse Sözlügü 1990’larda hazirlandi ve nesredildi. Bu eser 20. asirda yasayan Türklerin kullandigi sözlüklerin ne kadar daraldigini açikça göstermektedir. Müessese bu daralmayi da asin bulmus olmali ki, 2000 yilinda Türkçe-Ingilizce Redhouse Sözlügü’nü yayinladi. Önsözde yapilan açiklamada su bilgiler verilmektedir: “… Çagdas Türkçe Ingilizce Redhouse Sözlügü’nün yeni baskisidir, ilk baskidaki yanlislari düzeltmenin yani sira sözlüge yeni maddeler ekledik ve var olan maddelerin çogunu genislettik ya da yeniden yazdik. Bazi maddeleri örneklerle zenginlestirdik.”

Ingilizcenin kelime hâzinesi bakimindan ilk Redhouse Sözlügü’nün yayinlandigi 1890’dan bugüne nasil bir gelisme kaydettigi bütün dünyanin malûmudur. Peki, Türkçe geçen zamanda diliminde neden tersine bir degisime ugramis ve kelime kapasitesi daralmistir? Bu sorunun cevabini Türkçe konusan ve yazan herkes düsünmek zorundadir. Eger dilimizin gelisimi tabiî seyrine birakilsaydi Redhouse sözlüklerindeki Türkçe kelime sayisi Ingilizceden asagi kalmayacakti. Bu daralma tercüme kitap okuma zevkimizi yok ettigi gibi okuyuculari da Türkçenin ifade güzelliklerinden mahrum birakti.

1940’lardan sonraki seyir

Yol açtigi problemler degerlendirildiginde Dil Devrimi araciligiyla devletin, açikça kendi toplumunun millî degerlerine meydan okudugunu görüyoruz. Gelinen noktada elimizde etnik temizlige maruz birakilan kelimeler, ihtiyaçtan bir süre yasamasina izin verilenler ve sentetik olarak yapilmis, kabul görme veya yayginlasma sansi olmayan Türkçe “sözcük”ler mevcut.

Türkçenin binlerce yillik müktesebati etnik temizlik saplantisina kurban edildi. Millî hafizamizi sekillendiren zevk-i selim, hiss-i selim, hayata ve dünyaya karsi gelistirdigimiz va-rolma tarzimizla birlikte, bunlar kadar önemli olan, kritik anlarda ayakta kalmamizi saglayan mukavemet üretici degerlerimiz de Dil Devrimi tarzindaki müdahalelerle dönüstürülmek istendi.

Sonradan icat edilen sentetik Türkçe, zihnî isleyisimizi sekteye ugratarak düsünme yetenegimizi, akil yürütme gücümüzü zayiflatti. Sonuçta derinliksiz, ifade imkânlari fevkalade kisitli bir dile mahkûm edildik.

Dil Devrimi’ni müdafaa edenlerin bugün dahi en önemli problemi anlami iskalamalaridir. Bir kelimenin yerine yenisini koymak, eski kelimenin bütün anlam ve derinliginin aktarilmasi sonucunu vermez. Kelime tasfiyesiyle -her birine dogru karsilik verilse bile- tam manasiyla olumlu bir sonuç elde edilmesi beklenemez. Çünkü kelimenin manada derinlik ve genislik kazanmasi uzun süreli kullanimla mümkündür. Yeni kelimeye bunlarin oldugu gibi aktarilmasi ise imkânsizdir.

Acaba 20. yüzyilda milletin dini degistirilemeyecegi için mi dili degistirilmek yoluna gidildi? Yine yasadigimiz asirda hiçbir toplumun dili böyle bir ameliyeden geçirilmedi. Üstelik bu uygulama sirasinda sadece kelime tasfiyesiyle yetinilmemis, sözdizimine/ sentaksa müdahale etmek dahi ciddi olarak düsünülmüstü. Türkçenin sentaksinin degistirilmesi fikrinden daha sonra vazgeçildi fakat Nurullah Ataç gibi bazi asirilar “devrik tümce” sloganiyla Türkçenin sözdizimini bozma yönünde gayretlerini sürdürdüler.
Türkçe ilk yazili metinlerinden beri birçok dilden kelime almis, fakat cümle yapisini günümüze kadar korumustur. Eger sentaks da degistirilseydi dil devrimi kemâle ulasmis olacakti!

“Etnik temizlik” mantigiyla yürütülen Dil Devriminin Rumeli, Kafkasya ve Dogu Anadolu’da yasadigimiz ve ma’serî (ortak) suurumuzun derinliklerine isleyen katliamlar, sürgünler ve göçlerden herhangi bir farki var miydi? Dil Devriminin sonuçlarina ve lisanimizin mevcut ahvaline baktigimizda hissettigimiz hüzün ve istirap, tarihimize damgasini vuran bu kanli katliamlarin uyandirdigi acilara esdegerde olmalidir.

Evlad-i fâtihandan bir Rumeli çocugu olan ve dogdugu yerlere hasretini samimiyetle eserine yansitan Yahya Kemal ünlü “Açik Deniz” siirinde sunlari söyler:
Hicretlerin bakiyyesi hicranli duygular
Mahzun hudutlarin ötesinde akan sular,

Onun sarih olarak ne demek istedigi ortada. Fakat bu beyti Türkçe açisindan da yorumlayabiliriz.
Türkçe artik mahzun hudutlarin ötesinde mazimizi, birikimimizi tasiyan gür bir nehir olarak akmaktadir. Lakin o gür nehirde artik Türkçe yazan ve konusanlar kulaç atamazlar. Çünkü bugünün Türkleri bu gür nehrin çekildigi alanlarda kalan kokusmus küçük su birikintileriyle mesguldür.
Dilde etnik temizlik!
Türkçenin kiyimdan geçirildigi 1930’lardan sonra 1945’te Dil Kurumu ilk Türkçe Sözlügü’nü yayinladi. Bu sözlük Türkçenin kelime kadrosunun nasil bir etnik temizlige maruz birakildiginin açik bir örnegidir. Kendinden önceki umumî Türkçe sözlüklerin en fakiridir ve Cumhuriyet devrinin Ilk nesillerinin nasil dar bir kelime dagarcigina mecbur edildigini gösterir. Dünyanin hiçbir dilinin lügati böyle geçici bir süre kullanilan teklif nev’inden uydurma kelimelerle doldurulmamistir.

Umumî bir sözlük o dilin ifade imkânlarini en genis sekilde ortaya koyacak bir söz varligina dayanmalidir. Hâlbuki bizim sözlüklerimizde tercih edilen ifade imkânlarinin genisligi degil, sadece seçilmis dar bir kelime kadrosuyla ifadeye izin verilmesidir.

Bu uygulamalara bakarak bugün daha net bir sekilde, sosyal ve kültürel alana müdahalenin Türkiye’yi içinden çikilmasi zor buhranlara sürükledigini söyleyebiliriz. Sözlügümüz sinirlanirken zihnî faaliyetlerimiz, bilme ve düsünme kapasitemiz de daraltilmistir.

Son iki yüzyillik tarihimizde önce fizikî varligimiz yok edildi, sonra dilimizin ve kültürel unsurlarimizi yok edilmesi tehlikesiyle karsi karsiya kaldik. Dilimizi yabanci dillerin boyundurugundan kurtarmak iddiasi, yikici uygulamalarla yabanci dillerin istilasina dönüstü. Dil Devrimi (veya inkilâbi) olarak ifade edilen kavramin dünya dillerinde karsiligi bile yoktur. Dil Devrimi mesela Ingilizceye her defasinda “dil islahi/reformu” (language reform) olarak çevrilmekte ve tüm dünyaya böyle takdim edilmektedir.

Dil Devrimi uygulamalarindaki asiriliklardan zamanla uzaklasildi. 1935 yilindan itibaren itidal yoluna dönüldü. Bununla beraber asiriligi ve yikiciligi benimseyenlerin tahripleri devam etti. Nitekim daha 15 küsur yil önce görev yapan Millî Egitim Bakanlarindan biri dilimizin bin yillik kelimelerini yasakladi. Türkçeyi ve Türk Edebiyati’nin bin yilini yok sayacak bir müfredat operasyonuna giristi. Eger o zatin planladiklari hayata geçirilebilseydi, tüm ögretim kademeleri Ingilizcenin hakimiyetine birakilacakti.

Günümüzde devlet bir taraftan kaypak bir Öztürkçeyi esas alirken öte taraftan da Latince agirlikli, Bati dillerinden aktarma kelimelerden olusan genis bir sözlük olusturuyor. Çok yakin zamanda devleti anlayabilmek ve 10 binlerce sayfalik resmî metinleri çözümleyebilmek için Latince, Fransizca veya Ingilizce bilmek mecburiyetinde kalacagiz.

Anlambilim (semantik) Türkiye’de yürütülen zorlayici dil politikalarinin neredeyse tamamen disarida tuttugu bir alandir. Dili ve kelimeleri rastgele degistirerek yeniden kurmak isteyenler, kelimelerin tarih içinde kazandigi anlamlan, cümle içindeki agirliklarini, ifade derinliklerini, hassasiyet belirten yönlerini ve baglantilarini asla dikkate almazlar. Esasinda anlami sürekli iskalarlar. Böylece anlasilmak kaygisi çekmeden üst perdeden emredici bir anlatma yolunu seçerler. Böyle hareket edenlere karsi en dogru yaklasim manayi dilin merkezine yerlestirmektir. DerinTarih
D.Mehmet Dogan, Türkiye Yazarlar Birligi Vakfi Baskani, Türkiye Aile Birligi Yüksek Istisare Kurulu Üyesi Https://t.me/BASINaciklamasi


İsrail, Kayıplarını Afrikalı Göçmenleri Askerleştirerek Telafi Etmeye Çalışıyor

İsrail, Hamas karşısında verdiği kayıpları telafi etmek için Afrikalı göçmenleri silah altına aldı. İltica başvurularının kabulü karşılığında savaşa dahil edilen göçmenler, insan hakları ihlallerine dair uluslararası tepki çekiyor

Türk Devletleri Teşkilatı'ndan Önemli Karar

Türk Devletleri Teşkilatı'nın 3. Ortak Alfabe Komisyonu toplantısında, Türk dilleri için 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi kabul edildi. Karar, dil mirasını korumayı ve iş birliğini teşvik etmeyi amaçlıyor.

ABD Oyalıyor, İsrail Katlediyor: Filistin’de Soykırım Devam Ediyor

ABD’nin Ateşkes Taktikleri ve İsrail’in Süren Soykırımı Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi, ABD’nin ateşkes açıklamalarıyla dünya kamuoyunu oyaladığını ve İsrail’in soykırıma devam ettiğini vurguladı.

Türkiye, BRICS’e Tam Üyelik Başvurusu Yaptı

Türkiye, BRICS'e tam üyelik başvurusunda bulundu. Başvuru kabul edilirse Türkiye, BRICS'e katılan ilk NATO ülkesi olacak.

Türkiye, Arp Üretiminde Dünya Haritasında Yerini Alıyor

Anatolian Harps, Türkiye'yi arp üretiminde dünya merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyor. Zeynep Öykü ve Ali Öztürk'ün öncülüğünde Bilecik'te kurulan üretim merkezi, uluslararası arenada dikkat çekiyor.

Kassam Tugayları'ndan Netanyahu'ya: "Tabutlarla Dönersiniz"

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail Başbakanı Netanyahu'ya sert bir uyarıda bulunarak, esirlerin askeri baskılarla kurtarılması durumunda tabutlarla döneceklerini belirtti.

Türk Şirketi Suudi Arabistan'daki Dev İhaleyi Kazandı!

Tekfen İnşaat, Suudi Arabistan'da 212 milyon dolarlık boru hattı ihalesini kazandı. Proje, 40 ay içinde tamamlanacak.

Arslan Özüduruk'un Mevlid Kandili Kutlama Mesajı

Emekli Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Arslan Özüduruk, bu gece Mevlid Kandili ve Peygamberimizin doğum gününü coşkuyla kutlayacak. Özüduruk, toplumsal barış ve huzur için dua edecek ve yüksek ahlaki değerlerin önemini vurgulayacak.

Mevlid Kandili'nde Oruç Tutulur mu? Diyanet'e Göre Mevlid Kandili'nde Yapılması Gerekenler

Mevlid Kandili'nde oruç tutulur mu? 14 Eylül'de kutlanacak Mevlid Kandili öncesinde birçok Müslüman bu sorunun cevabını arıyor. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre Mevlid Kandili'nde yapılması gereken ibadetler.

Burger King İsim ve Logo Değişikliğine Gitti: Artık "Börgır"

Burger King, Türkiye'deki faaliyetlerine "Börgır" adıyla devam etme kararı aldı. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu değişiklik, pazarlama stratejisi mi yoksa gerçek bir değişiklik mi olduğu konusunda merak uyandırıyor.

Adalet Partisi'nden Hoşdere Romanlar Derneği'ne Ziyaret

Adalet Partisi Başakşehir İlçe Başkanı Enes Yazıcı, Hoşdere Romanlar Dernek Başkanı Cavit Akman'ı ziyaret ederek her konuda destek vereceklerini belirtti. Akman, bu ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Yıldız Köfte Evi Balıkesir'de Hizmete Açıldı

Balıkesir Lokantacılar Derneği Başkanı Hasan Yıldız, şehrin gastronomisine yeni bir soluk kazandıracak Yıldız Köfte Evi'ni hizmete açtı. Açılışa Karesi Belediye Başkanı ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Rize’nin Lezzet Şöleni Başlıyor

Rize, 4. Gastronomi Rize Günleri'nde yerel lezzetlerini tanıtıyor. 11-13 Ekim 2024 tarihlerinde düzenlenecek etkinlikte, Rize’nin 11 ilçesi de gastronomi şölenine katılacak.

Kiracı-Mülk Sahibi İletişimi  Dijitalleşiyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kira kontratlarının yıl sonuna kadar e-Devlet üzerinden yapılabileceğini açıkladı.

Kadınlara Yönelik Şiddeti Önlemek İçin Yeni Proje: Çağrı Derneği'nden Önemli Adım

Çağrı Sağlıklı Yaşam Derneği, kadınlara yönelik şiddeti önlemek amacıyla yeni bir proje başlattı. Ücretsiz savunma kursları, İçişleri Bakanlığı desteğiyle sunulacak ve kadınların güvenliğini artırmayı hedefleyecek.

Android Kullananlar İçin Banka Tehlikesi: 'Brokewell' Zararlısı Hesapları Boşaltıyor

Android kullanıcılarını hedef alan yeni bir bankacılık kötü amaçlı yazılımı 'Brokewell' büyük bir tehlike oluşturuyor. Kullanıcıların banka hesapları hızla boşalabilir!

Düzce'de Fuhuş Operasyonu: 3 Kişi Tutuklandı

Düzce'de fuhuş operasyonunda 3 kişi tutuklandı. Asayiş Şube Müdürlüğü'nün Konuralp bölgesinde gerçekleştirdiği baskında, 1 kadın ve 2 erkek gözaltına alındı ve cezaevine gönderildi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan “KUYU-21” Operasyonunda Büyük Başarı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “KUYU-21” operasyonlarında, 18 ülke tarafından aranan 25 şüphelinin yakalandığını açıkladı. Uluslararası suç örgütlerine yönelik geniş çaplı operasyonlar başarıyla tamamlandı.

İzmir’de Madde Bağımlılığı ile Mücadeleye Güçlü Destek

İzmir'de madde bağımlılığı ile mücadele için sivil toplum, hükümet ve yerel yöneticilerden güçlü destek!

Hudutta kuş uçurtulmuyor

Milli Savunma Bakanlığı, Suriye’den ülkeye yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 16 şahsın, hudut birlikleri tarafından yakalandığını duyurdu.

Edirne jandarmadan güvenlik operasyonu

Edirne jandarmadan güvenlik operasyonu

Doğa Tutkunları OutdoorFest’te Buluşuyor

21-22 Eylül tarihlerinde Nefes Orman’da düzenlenecek OutdoorFest, offroad, binicilik, enduro gibi etkinliklerle doğa ve macera tutkunlarına nefes kesici bir deneyim sunacak.

“İzmir Turizm’de yerinde sayıyor”

Etik Yönetim Kurulu üyesi ve Destination İzmir Başkanı Bülent Tercan, “İzmir Turizm’de yerinde sayıyor” dedi.

GÜRKAN: ACILARI YÜREĞİMİZE GÖMDÜK MALATYA’YI GELECEĞE TAŞIYORUZ

.

Prof. Mevlüt Özben’e nezaket ziyareti

Erzurum Palan Otel Turizm Koordinatörü ve Palan Belek Genel Müd. Yrd. Ali Güney’den Yafa Direktörü Prof. Mevlüt Özben’e nezaket ziyareti.

Turizmin yol haritası belirleniyor

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, ‘Turizm Master Planı Arama Konferansı’nda yaptığı konuşmada “Samsun turizm Türkiye’nin en önemli turizm potansiyeline sahip kentlerinden birisi. Samsun bölgenin merkezi. Bölgeye ait tüm özellikler bu şehi

Foça’ya Turizmden Anlayan Acar Başkan Lazım

Yerel seçimlere az bir süre kala belediye başkan adaylığı için dillendirilen Foça sevdalısı Taner Acar ”Turizm’dej anlayan başkan lazım” dedi.

İzmit Eseler Camii ibadete açıldı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla yapımı tamamlanan, Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliğinin yansıtıldığı İzmit Eseler Camii, estetik görüntüsüyle vatandaşların beğenisini kazandı

"Siyah Kalp: Show TV'nin Yeni Dizisi Başlıyor!"

"Show TV'nin yeni dizisi 'Siyah Kalp', 12 Eylül Perşembe akşamı ilk bölümüyle ekranlarda. Başrollerde Burak Tozkoparan, Hafsanur Sancaktutan ve Aras Aydın var. Dizi, aşk, intikam ve sırlarla dolu bir ailenin hikayesini anlatıyor.

Bilişim Zirvesi’24: Verimlilik İçin Yapay Zeka ve İnovasyon Zirveye Taşınıyor

Bilişim Zirvesi’24, 24 Ekim’de Fişekhane’de "Verimlilik İçin Yapay Zeka ve İnovasyon" temasıyla düzenleniyor. Etkinlikte Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı açılış konuşması yapacak. Kayıtlar başladı.

Leyla Dizisi Ekranlara Geliyor

Leyla: Hayat... Aşk... Adalet dizisi, 11 Eylül'de ekrana geliyor. Cemre Baysel ve Gonca Vuslateri'nin başrolde olduğu dizi, Leyla’nın zorlu hayat mücadelesini ve intikam arayışını konu alıyor.

"Verona Çıkmazı Yeni Sezonuna Başlıyor"

Ödüllü müzikli komedi oyunu Verona Çıkmazı, Shakespeare’in Romeo ve Juliet’inden esinlenerek Esra Bağışgil tarafından yazıldı. Oyun, 27 Eylül’de Baba Sahne’de yeni sezona başlıyor ve izleyiciyi güldürmeye devam edecek.

EGE BAYDER’den Cengiz Kutlu Yüksel’e Önemli Ziyaret

Ege Basın Yayın Derneği (EGE BAYDER), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel ile İzmir’in medya ve iletişim stratejileri üzerine kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi.

"Yollar Irmağa Çıkar": M. Nuri Bingöl'den Edebi Bir Yolculuk

Yazar M. Nuri Bingöl’ün yedinci eseri "Yollar Irmağa Çıkar", doğum yerini anlatan hikâyelerle edebi dünyaya yeni bir soluk getiriyor. Modern anlatım tekniklerini denediği bu eser, estetik kaygılarla moral derslerini birleştiriyor.

"İstanbul Blockchain Week 2024: Web3 ve Blockchain Ekosistemi İstanbul'da Buluştu"

İstanbul Blockchain Week 2024, Web3 ve blockchain dünyasının önemli isimlerini İstanbul'da bir araya getirerek sektördeki en son yenilikleri paylaştı. Etkinlik, "Teknolojinin Geleceğini Keşfedin" temasıyla büyük ilgi gördü.

Magnezyum Eksikliği: Belirtiler, Nedenler ve Sağlığınız Üzerindeki Etkileri

Magnezyum eksikliği, yorgunluk, kas krampları ve zihinsel bulanıklık gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Günlük 280-350 mg magnezyum tüketimi önerilir. Eksikliği önlemek için magnezyum açısından zengin gıdaları beslenmenize da

"İbn-i Sina'nın Zaman Testinden Geçen 8 Şifalı Besin: Doğal Sağlık Reçeteleri"

İbn-i Sina'nın yüzyıllardır süren sağlık önerileri, kuşkonmazdan ısırgan otuna kadar 8 etkili besinle modern yaşamda da geçerliliğini koruyor. Bu doğal reçeteler, sağlığınızı desteklemek için etkili bir yol sunuyor.

"Prof. Dr. Atilla’dan Çocukların Göz Sağlığı İçin Önemli Tavsiyeler"

Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Huban Atilla, okul döneminin başlamasına kısa bir süre kala, çocukların göz sağlığının eğitim başarısını nasıl etkilediğini açıkladı.

İlker Karataş'tan Eşi İçin Acil Kök Hücre Bağışı Çağrısı

İstanbul'da İlker Karataş, eşi Arzu Karataş'ın akut lösemi hastalığı nedeniyle acil kök hücre bağışında bulunma çağrısında bulundu. Eşi için uygun bir donör bulunması, hayat kurtarmak adına büyük önem taşıyor.

Maymun Çiçeği Virüsü (Mpox) Nedir? Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Maymun çiçeği virüsü (mpox) nedir, nasıl bulaşır, belirtileri nelerdir ve tedavi seçenekleri nelerdir? Bu rehberde, tüm merak edilenleri özetliyoruz.

Yapay Zeka ile Otizm Teşhisi: Doğruluk Oranı Yüzde 78,5

Son gelişmeler, yapay zekanın 2 yaş altı çocuklarda Otizm Spektrum Bozukluğu (ASD) teşhisinde yüzde 78,5 oranında doğru sonuç verdiğini ortaya koydu.

Kalbi tehdit eden 4 yanlışa dikkat!

Aşırı sıcakların ve nemin adeta nefes aldırmadığı yaz günlerinde özellikle kalp hastalarının çok daha dikkatli olması gerekiyor. Uzmanlar, kalbi tetikleyen 4 duruma dikkati çekti.

Caféde Hizmet Kalitesi Düşüyor: Vatandaşlar Mola Cafe'nin Eski Günlerini Arıyor

Başakşehir'in gözde mekanlarından Mola Cafe, belediye yönetiminde eski kalitesini aratıyor. Bakımsız masalar, karton bardakta servis edilen çaylar ve yetersiz oturma alanları, vatandaşların şikayetlerine neden oluyor.

"Başakşehir’in Efsane Lezzeti Bahçeşehir’de: Balıklıgöl Kebap Şimdi Daha Yakın!"

Başakşehir’in ünlü lezzeti Balıklıgöl Kebap &Lahmacun Salonu, 25 yıllık deneyimiyle Bahçeşehir’de yeni şubesinde hizmet vermeye başladı. Zırh kıymasıyla hazırlanan kebapları ve zengin menüsüyle damaklarda iz bırakmaya devam ediyor

Halkalı Bahçeşehir Arası Tren Seferleri Yetersiz: Vatandaşlar Çözüm Bekliyor

Bahçeşehir'de yaşayan vatandaşlar, Halkalı-Bahçeşehir tren seferlerinin yetersiz olduğunu ve bu durumun uzun yıllardır çözülemediğini belirtiyor.

Başakşehir'de 30 Ağustos Coşkusu

Başakşehir Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı coşkulu bir kortej yürüyüşü ile kutlamaya hazırlanıyor. Vatandaşlar, bando eşliğinde meşalelerle ve bayraklarla Bahçeşehir'de bir araya gelecek.

Başakşehir’de Belediye Başkanına Tepkiler Artıyor

Başakşehir'de seçimlerde vaat edilen desteklerin sağlanmaması, gençlerin belediyeye yönelik tepkilerini artırdı. Belediye yetkililerinin vaatlerini yerine getirmediği iddiaları, yerel ve genel siyasette büyük bir tartışma başlattı

"Hoşdere'de Başakşehir Ödev Evi Açıldı"

Hoşdere'de açılan Başakşehir Ödev Evi'nin açılışı, İstanbul Valisi Davut Gül ve birçok yerel yetkilinin katılımıyla yapıldı. Açılışta konuşan Vali Gül, ödev evlerinin İstanbul genelinde yaygınlaşacağını belirtti.

Haberimiz Ses Getirdi

Haber sitemizde çıkan haberden sonra, Mola Cafe'de vatandaşın su sıkıntısı sür'atli bir şekilde çözüldü. Bahçekent Mola Cafe'ye gelen müşteriler Yetkililerin duyarlı olmasından dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler.

Esenyurt Belediyesi'nden Sosyal Yardım Atağı

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul Vakfı ile ortak yürütülen proje kapsamında ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım kolisi ve kavurma dağıtımı yaptı.

BAĞCILAR BELEDİYESİ'NİN PROJELERİ OPSI PLATFORMU'NDA

BAĞCILAR BELEDİYESİ'NİN ÖRNEK PROJELERİ OECD KAMU SEKTÖRÜ İNOVASYONU GÖZLEMEVİ (OPSI) PLATFORMU'NDA YAYINLANDI

Manisa'da sorunlar tespit edildi, kalıcı çözüm için projeler hazırlanacak

MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Ahmetli ilçesini ziyaret etti.

SAĞLIK BAKANINDAN GÜMÜŞHANE BELEDİYESİNE ZİYARET

SAĞLIK BAKANIMIZ PROF. DR. KEMAL MEMŞOĞLU’NDAN BELEDİYEMİZE ZİYARET

Çocuklar yaz tatilinde yüzme öğreniyor

Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Şehzadeler Belediyesi işbirliği ile 6-13 yaş arası çocuklara hizmet vermeye başlayan, portatif yüzme havuzları büyük ilgi görüyor. Havuzlarda çocuklara eğitmenler ücretsiz yüzme kursları veriyor

Van’da işçiler SMS’le işten çıkarıldı

Van’da SMS’le işten çıkarılan belediye işçileri: ‘Davalarımızı kazanıyoruz’

18. Uluslararası Halk Dansları Festivali coşkusu başladı

Denizli Büyükşehir Belediyesi 18. Uluslararası Halk Dansları Festivali kortej ile başladı. Denizlililerin dansa doyacağı festivale 12 ülkeden 392 dansçı katılıyor.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Fenerbahçe 5 4 0 1 11 13
2.Galatasaray 4 4 0 0 11 12
3.İstanbul Başakşehir 4 3 0 1 6 10
4.Beşiktaş 3 3 0 0 6 9
5.Eyüpspor 5 2 0 3 4 9
6.Konyaspor 5 2 2 1 -1 7
7.Sivasspor 5 2 2 1 -1 7
8.Göztepe 4 1 0 3 2 6
9.Samsunspor 4 2 2 0 1 6
10.Kasımpaşa 5 1 2 2 -2 5
11.Antalyaspor 4 1 2 1 -4 4
12.Rizespor 5 1 3 1 -10 4
13.Gazişehir Gaziantep 3 1 2 0 -1 3
14.Alanyaspor 5 0 2 3 -5 3
15.Bodrum FK 5 1 4 0 -5 3
16.Trabzonspor 2 0 0 2 0 2
17.Kayserispor 3 0 1 2 -1 2
18.Hatayspor 5 0 3 2 -5 2
19.Adana Demirspor 4 0 3 1 -6 1

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.